Hayatınızın sırrını arıyorsanız, aramaya devam edin ve asla vazgeçmeyin. İnsandan başka hiçbir canlı kendi hayatının sırrını aramaz. Soru sormaktan asla çekinmeyin, ve hiçbir cevap sizi tatmin etmesin, kime soracağınızı bilin. Aradığınızı bulana kadar da pes etmeyin.

Hayatınızın sırrını aramaya devam edin, yer altında, yer yüzünde, gökyüzünde, mitolojilerde, kütüphanelerde, her yerde arayın. Her şeyi araştırın. Her taşın altına bakın. Bu sır sizindir. Hiçbir engel sizi yıldırmasın. Dünya kadar bilgiye sahip olun. Hiçbir zaman karamsar olmayın. Ve asla ümidinizi kaybetmeyin.

Bir gün onu bulursanız, asla korkmayın. İnsan, kendi hayatının sırrını bulmaktan korkmaz. Aradığı şeyi bulmaktan, asla korkmaz.

Hayatınızın sırrını arıyorsanız, aramaya devam edin. Bir gün onu bulursanız, ölümsüzlüğü de bulursunuz. İnsan, ölümsüz olmaktan da korkmaz.

Hayatınızın sırrını aramaya devam edin. Bir gün onu bulursanız, insanlığın sırlarını da bulursunuz. İnsan, insanlığın sırlarını bulmaktan korkmaz.

Hayatınızın sırrını arıyorsanız, aramaya devam edin. Bir gün onu bulursanız, gerçeği de bulursunuz, ve onu kabul etmeye hazır değilseniz, sizin için acı olacaktır. Olgun insan, gerçekleri kabul eder.

Hayatınızın sırrını arıyorsanız, aramaya devam edin. Bir gün onu bulursanız, o bulduğunuz sırdan daha büyük ve daha önemli bir sır daha bulursunuz. Adını bilip de hiç karşılaşmadığınız, hiçbir zaman da karşılaşamayacağınız.

Hayatınızın sırrını hep aradınız, herkese sordunuz, her taşın altına baktınız, ve bulamadıysanız, gökteki yıldızlar gibi hep uzaklarda aradınız demektir.

Oysa size yakın bir yerdeydi. O kadar ki, size sizden daha yakın bir yerde. Hep oradaydı. Hiçbir yere de gitmemişti.

Hayatınızın sırrını arıyorsanız, aramaya devam edin. Onu kendi içinizde bulacaksınız. Ve bulduğunuz zaman, o bir sır olmayacak; hiçbir şey sır olmayacak. O, siz olacaksınız. Kendiniz olacaksınız. Kendinizi bulmuş olacaksınız. Elbette insan kendisini dışarıda bulamazdı. Hiç kimse, arayanın, aradığı şeyin kendisinde olduğunu bilemezdi.

Hayatının sırrını kendi içinde bulan, her şeyin sırrını bulur. Dünyanın, uzayın, kainatın, her şeyin. Ve, kendini bilir.

Hayatınızın sırrını hep aradınız, herkese sordunuz, her taşın altına baktınız, ve bulamadıysanız, söyleyelim: o aradığınız hayatınızın sırrı bir süre önce ilk defa seslendi “buradayım” dedi kulağı olan işitsin.

Sonra, o sır her yere yayıldı. Fakat, insanın gözleri aramadığı şeyleri göremez idi. Kulakları, istemediği şeyleri duyamaz idi. Aramadığı için, onun bir sır olduğunu bilemez idi.

Onlara söyleyelim. Hayatınızın sırrı, ‘ben, senim’ diyor. Ne zaman beni ararsan, sana senden daha yakında olacağım. Beni istemek, beni bulmak, beni almak, senin hakkındır. Ne zaman istersen, kendi kendini bulmak, senin hakkındır.

Fakat, önce onu aramalısınız, önce onu istemelisiniz, bu sır her yerdedir. Bizde de vardır. O sesi işiten birçokları da vardır. Ve onlar da biz ‘buradayız’ diyorlar. Onlar, arayıp bulanlardır. Onlar, o sesi işitenlerdir. Aranızda.

Hayatının sırrını arayan o sırrı mutlaka bulur. O sırrı bulan, onu bilir. Onu bilen, kendini bilir.