Şuur altındaki bir öz bilginin dünya hayatında bir olaya dönüştürülmesinde ortaya çıkan özelliklerle, dünya hayatında yaşanan bir olayın, bu olayla karşılaştırmasını yapmaya çalışalım. Şuuraltı bilgileri varlığın kontrolünde bulunan ve insanların anlayamayacağı bilgilerdir. Onun için bir problemin çözümünü şuuraltında arayan bir kişi orada dünya bilgisiyle karşılaşmaz. Oradaki bilgiler nasıl dünya bilgilerinden çevrilmiş ise, o yerden faydalanmak için de, o bilgilerin tekrar dünya bilgilerine çevrilmesi gerekir. Bu bilgiler kapalı ve dokunulmaz olduğu için, bu çevirme işini de ancak o bilgilerin sahibi olan varlık yapar. Veya daha yüksek bir varlık kullanmak isterse ve izin verilirse kullanır.
Aslında bu bir çevrilme şeklinde değil de çözülme şeklinde olmaktadır. Bu bilgilerin kaydı manyetik olarak yapıldığı için istenen herhangi bir kısmının tespit edilmesi, ortaya çıkarılması, ve bir çözülmenin meydana gelmesi için zamana ihtiyaç duyulmaz. Seçmek, ayırmak, ortaya çıkarmak ve çevirmek, aniden yapılır ve dünya hayatında bir insanın anlayacağı dünya olaylarına veya dünya bilgilerine dönüşür. Fakat, çözümden önceki manyetik kaydın nasıl yerleştirildiği anlaşılmazdır.
Buradan dönüştürülmüş bir olayla, dünyadaki bir olayın karşılaştırmasını yaparken dünyadan bir örnek verilemez fakat, her insanın farkına vardığı ve dikkatini çektiği bir durum örnek olarak gösterilebilir. Her insan rüya görür, insanın konsantrasyonu dünya hayatına veya işlerine fazla dönükse rüyalarını da hatırlamayabilir. Konsantrasyonun yönlendirilmesi konusu başka bir konu.
Olayın çeşidine ve imkanlara göre, dünya hayatında sebep sonuç yasasına bağlı olarak meydana gelen olayların nasıl arka arkaya sıralanarak meydana geldiğini fark etmişsinizdir. Ruhsal hayatta sebep sonuç yasası işlerken bu zaman aralığı veya gecikme ortadan kalktığı için, olayların sıralanma şekli de ortadan kalkmaktadır. İki olay arasındaki ayrılık da ortadan kalkmaktadır.
Mesela, dünyada tanıdığınız bir arkadaşınızla birlikte yürüyorsunuz ve bir yere gidiyorsunuz. Bunu kararlaştırdınız ve ikinizde yapılacak işi veya amacınızı biliyorsunuz. Bu hareket, bu dünyada bir olaydır. Bir diğer olay, başka bir zaman başka bir arkadaşınızla birlikte yine yürüyorsunuz. Bu defa başka bir yere gidiyorsunuz. Yine ikinizde yapılacak işi veya amacınızı biliyorsunuz. Bu da diğerinden ayrı başka bir olaydır.
Şimdi, öz varlığınız bu iki ayrı hareketin, yani olayın, aynısını şuuraltındaki öz bilgilerden alıp çevirip size sunarsa onu nasıl görürsünüz. Varlığın olduğu yerde olayların ayrılığı ortadan kaldırılmış idi.
İşte oradaki öz bilgi dönüştürülüp insana sunulurken, birlikte yürüdüğünüz kişi bir sonraki birlikte yürüyeceğiniz kişinin yerine geçer. Yapacağınız iş, amaç her ne ise, o da bir sonraki iş olur. Bunların birbirine bağlanmış olduğunu bu bilgi size sunulduktan sonra fark edersiniz.
Kısaca, bir yere bir niyetle giderken, niyet, sizin bir sonraki niyetinizin yerine geçmekte ve insan idraki bu iki niyetin birleşik olduğunu sonradan fark etmektedir. Yani ayırmaktadır. Bu bilgiden, dünya hayatında iki ayrı niyeti öz varlık öz bilgiye çevirirken bunları birleştirdiği ortaya çıkar. Biz bu taraftan bu idrakle birleştiriyor diyoruz fakat aslında, varlığın dahil olduğu zaman ve mekan bu iki ayrı niyeti mecburi olarak birleştirmektedir. Varlık, dünyadaki farklı niyetleri yan yana mı, üst üste mi, iç içe mi, birleştiriyor onun zamanı dünya zamanı olmadığı için bu sıralama şekli de idrak dışı kalmaktadır. Buna benzer değişim olaylarını ancak rüyalarda fark edip çözebilirsiniz.
Sonuç olarak, öz varlığın öz bilgilerini dünya insanına kelimelerle anlatmak ne kadar imkansız ise, dünya insanının da öz varlığın öz bilgilerle nasıl yaşadığını idrak etmesi o kadar imkansızdır. Onun için de öz varlığın idrakiyle insan idrakinin farklı olduğu bilgisi verilmiştir. İnsan, ruhsal hayatın gerçeğini ifade eden bilgilerden ancak ruhsal hayatın sezgisine ulaşabilmektedir. Zaten bu ayrılık yüzünden dünya insanından daha fazla bir şey de beklenmemektedir.
Dünya hayatından sonra, spatyom hayatından sonra, sevgi planı hayatından sonra, sonsuz görünen vazife planı hayatına insan varlığının katılmasının kaderi olduğunu biliyorsunuz. Ve bu hayatın, dünya hayatına hiç mi hiç benzemeyeceği kesindir. Her yeniliğe açık olmak içten başlar.