Bu ilginç sorunun cevabı büyük bir gerçeği içerdiği için büyük bir değere sahiptir. Önce, ruhların kainatlarda bulunmadığını, rakamların veya miktarların kainat içinde işleyen prensiplere bağlı mekanizmalara ait olduklarını hatırlamak gerekir. Fakat, kainata giren ruhlar hakkında bir şeyler söylenebilir.

Aslında, ruhların kainata girmeyip sadece tesirlerinin yansıtıldığı, ve bu tesirlerin kainatın esas maddesine temas edince, tesirleri yansıtan etkenin harici bir tesirle bu temas noktasında kararlı bir durum oluşturarak, yani tekrar kesilmeyerek basit bir atomun meydana gelmesine sebep olduğu artık bilinmektedir. Ayrıca, kainat maddesinin düalitesi, ikilemi, artı ve eksisi, ilk meydana gelen atomla birlikte ortaya çıkmaktadır.

Bu duruma göre kainatta bulunmayan bir ruh, kainat maddesinin bir atomuna bağlanmış bulunmaktadır. Bu atomun ilk ve basit bir atom olduğu ve tespit edilemediği de ayrıca bildirilmiştir. Bu bilgilere göre, ne kadar atom varsa o kadar ruhun olması gerekir.

Ayrıca, bir atoma bağlanan ruh bağlandığı gibi de kalmamaktadır. Harici tesirler atomu geliştirirken ruh da atlatması gereken pasif tekamül hazırlığını veya safhasını bitirmektedir. Bu safha bitince ruhun atomla bağı kopartılmaktadır. Geliştirilmiş atom zenginliğinden dolayı etrafına partikül yayınca, ve bu partiküllerin de tekrar geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkan çok daha ince partikül ortamında, atoma gelen harici tesirler bu ortamda bir topluluk meydana getirmektedir. Atomla bağı kopartılan ruh bu topluluğa bağlanmaktadır. Ve bu topluluk bir varlık olmaktadır ve sürekli olarak bir ruha bağlı kalmaktadır. Bu bilgilere göre de, ne kadar varlık varsa o kadar ruhun bulunması gerekir.

Taşın, toprağın, dağın, her şeyin arkasında ruh vardır fakat, bitki hayvan ve insan her birinin varlıkları vardır. Doğal ve yeşil bir alanın veya ormanın içinde dolaşırken neden huzur ve canlılık verdiğinin gerçek sebebini bu bilgilerden sonra daha iyi anlayabilirsiniz. Bu huzur ve canlılığı yapay bir çiçekte veya yılbaşı ağacında bulamazsınız.

Kainat üstünde bulunan ruhların tesirleri her an yağmur gibi yağmaktadır ve ruhların sayısı hakkında rakam veya miktar hayal edilemez boyuttadır.