Dünya dışı hayatın benimsenmesi konusunda, dünya hayatının arka planında mevcut olan gerçeklerin, sezgisini veren bazı bilgilere kısaca bir göz atalım.

Örnek olarak, siz bu yazıları böyle kolaylıkla okumadan önce, nasıl okunacağının eğitimini alırsınız.  Bir daha da asla unutmaz ve bundan faydalanırsınız. Dünya dışından verilen bilgilerin de bir alfabesi, bir lisanı vardır. Bunlarla verilmek ve öğretilmek istenen bir maksat da vardır. Bu maksat bir kez anlaşıldığı zaman, okumayı öğrenmiş olmak gibi bir daha asla unutulmaz.

Bu konu hakkında bazı sezgiler veren bilgileri basitçe ifade etmeye çalışalım.

Her şeyden önce dünya dışından verilen bilgiler, dünyaya ait olmayan bilgilerdir. Bu bilgilerin verilişi, yazılmış bir mektup gibi inmez gökten ve her hangi bir dünya diline veya lisanına da sahip değildir. Sadece bir tesir olarak gelir ve bu tesir hassas bir insana yönlendirilmiş ise, o kişi tesiri alıp kendi lisanında manalara ve söze çevirir.

Fakat bazen bir bilgi imajinatif bir form halinde de verilebilir. Meditasyon halindeyken ortaya çıkan imajinatif görüntülerin ne kadar net ve canlı olduğunu biliyorsunuz. Yarı uyku halinde iken, yani beden gevşemiş iken, karşınızda ortaya çıkan ve sizin dilinizde yazılmış bir sayfa görebilirsiniz. Bu görüntünün objektif ayarı, gösterenin elindedir. Eğer oradaki yazıları sesli olarak okursanız, ki bu mırıldanma şeklinde olacaktır, o sırada sesinizi de kaydederseniz dünya dışı bir bilgi değişik bir metotla alınmış olur. Bu bilgi alma yöntemi her ne kadar gökten inen bir mektuba benzese de ortada bir kağıt veya adres gibi nesneler, materyaller bulunmaz. Fakat en güvenilir yöntemin sezgisel yöntemler olduğu bilinmektedir.

Bilgi taşıyan tesirlerin çıktığı yerlere genel olarak bakacak olursak; madde sayılamayacak bir ortamdan gelen bir tesir, içinde bilgi taşıyan maksatlı bir tesir, dünyada insanın gerçekliğinde ortaya çıktığı zaman, o bilgi aslına ait manaları gizlemekle birlikte aslı gibi olmayacaktır. Daha doğrusu kaynağından çıkan yüksek bir tesir, insan realitesine veya manyetik alan titreşimine inene kadar azalacağından, taşıdığı bilgiler de bu azalan tesirin içinde örtünür. Kaynağın ana tesiri yani tesirin aslı da doğrudan doğruya insana hitap etmez ve insanlar tarafından anlaşılmaz. Bu tesiri, şehirlere elektrik sağlayan santrallerin ürettiği yüksek voltaja benzetebilirsiniz. Kullanılabilir bir seviyeye indirilmeyince bir işe yaramaz.

Dünya dışında yaşayan bir varlıkın (dünya insanının yaşadığı şartlar içerisinde yaşamadığı için) kendi bulunduğu yer hakkında yani kendi bölgesi hakkında ve içinde bulunduğu şartlar hakkında vereceği bilgi, dünya bilgileriyle ifade edildiğinden ve dünyada kullanılan kelimelerle izah edildiğinden ve bilgiyi verirken de dünyaya ait bir beyin kullanıldığı için verilen bilgiler mutlaka sembolik olacaktır. Bunun içerisindeki saklı gerçekler de her insana, realitesine ve anlayışına göre bir fayda sağlayacaktır.

Ve aslında bir insanın dünyadaki görevlerinden birisi de, bu yardım şeklinde görünen geleceğe ait sembolik bilgilerin ardında gizlenmiş olan gerçeği öğrenmek ve ilerlemek olmalıdır. Bu konuda yapılacak bir çalışma, gösterilecek bir gayret, sembolik bilgilerle artık tatmin olmayan ve bunun aslını öğrenmek isteyen insana, kim veya ne olduğunu öğrenmenin kapılarını açacaktır.

Bazı temel prensiplerin sezgisini kazandıran, bazı bilgileri tekrar hatırlatacak olursak; ruh, varlık ve beden ilişkilerinin yönetiminde bir hiyerarşi olduğu ve sayısız varlıkların birbirine bağlanarak, birbirine yardım ederek, birbirine destek olarak, hep birlikte gelişen ve geliştiren toplu bir yönetimin, toplu bir yapının, hiyerarşik bir sistemin bulunduğu, ve tüm bunların bağlı oldukları temel prensiplere göre meydana getirildiği, düzenlendiği, organize edildiği, artık herkes tarafından bilinmektedir.

Eğer bir insan bir şeyler seziyorsa onun bilgisine doğru yaklaşıyor demektir. Bu sezgiyi, zihnin yanlış yönlendirmelerinden ayırmak gerekir. Bu sezgileri kuvvetlendiren veya tasdik eden bilgileri, isteyerek öğrenip kanaat getirilmesi durumunda bu sezilenler idrake dönüşecektir. Bu yolla dünyada idrak edilmiş bir bilgi ancak fiyatının yarısı ödenip satın alınmış mal gibi, yarı yarıya kazanılmıştır. Bilginin tamamı spatyomda öz bilgiye çevrilince varlığın öz malı olur, bu da bilinmektedir.

Bu gerçek böyle apaçık biliniyor iken, bir insanın dünyada yapması gereken diğer hazırlıklardan bir tanesi de, dünyada yaşarken dünya dışı hayatın bilgilerini ve kurallarını öğrenip benimsemeye çalışmak olmalıdır. Bu konuyu biraz derin düşünmek insana bazı ilhamlar verir. Bedensiz bir hayatın bağlı olduğu kurallar ve şartlar hakkında ihtiyaç duyulabilecek her türlü bilgi verilmiştir. Dünyanın geleceği artık bilinmektedir. Kapasiteler ve yapılabilecek olanlar belirlenmiştir. Bu bilgiler, geleceğin karamsarlığını ortadan kaldırıp esiri alemlerin sonsuz görünen yollarını açan ve huzur veren bilgilerdir. Ve bu yolculuk da yalnız olmayıp kalabalık bir şekilde birlikte yapılmaktadır. Hiçbir şeyin kalıcı olamayacağını unutmamak gerekir.