Özel Notlar

LK banner 2016

17:43:16
 28/04/2024

Bu sorunun cevabı, olayların özbilgiye çevrilmesiyle ilgili konularından rahatlıkla çıkarılabilir. Şimdi, içinde bulunduğumuz olaylardan bir an için geriye çekilelim, ve bu olayların aslının ne olduğunu, nasıl meydana geldiğini, nelere sebep olduğunu ve neden birbirine benzediğini hızla gözden geçirelim.

 

Ruhun hedefi, özvarlığını kullanarak özbilgi elde etmek ve bu bilgilerle tekamülünü sağlamaktır. Özvarlığın fonksiyonu, kaba maddeleri kullanarak bağlı olduğu ruh için özbilgi meydana getirmek ve bunu ona aktarmaktır.

Özvarlığa bağlı insanın hayatı, dünyada olaylar içinde yaşayarak özvarlığına özbilgi materyali kazandırmaktır, fakat bunu şu anda bir otomatizma içinde yapmaktadır. Otomatizma ne demektir?

 

Bir insanın dünya hayatında, özvarlığının ihtiyaç duyduğu özbilgi materyallerini ona kazandırmak için yürümesi gereken bir yol veya yaşaması gereken olaylar vardır. O insanın karşısına çıkarılan çekici veya itici olaylarla o insanı o yolda tutmak veya o olaylar içinde yaşamasını sağlamak otomatizmadır.

 

Özbilgi, dünyanın da dahil olduğu hidrojen alemi dediğimiz bu alemden sağlanır. Bu bilgilerin tamamlanması, hidrojen alemindeki hazırlığın bitirilmesi ve varlığın vazife planına geçmesi demektir. Yani özvarlık ruhun bir laboratuvarıdır ve bu laboratuvarın malzemeleri de dünyada bulunur. Öz bilgilerin elde edilmesi için gerekli olan en değerli materyaller dünyada meydana gelen olaylardır. Olayların, aslında ince ve akışkan madde fonksiyonları olduğunu biliyorsunuz. O kadar ince ki, aslında madde fonksiyonları demek yerine enerji fonksiyonları demek daha yerinde olur. Fakat aslının ne olduğunu unutmamak gerek.

 

Dünyada meydana gelen bu maddi fonksiyonlar, tüm toplumsal durumlar ve tüm meydana gelen olaylar, İnsanların düşünceleri, duyguları, alışkanlıkları, tüm ruh halleri ve değerleri, yüksek titreşimli bu akışkan maddelerin veya enerjilerin bazı prensiplere bağlı olarak birbirleriyle karşılaşması, birbirlerini etkilemesi, çekmesi veya itmesi, olay dediğimiz kavramı meydana getirir.

 

İnsanlara bilgi kaynağı olacak olan bu olaylar, varlıkların ihtiyaçlarına uygun olarak, yani vicdan mekanizmalarının denge seviyelerinin yükseltilmesi için insanların yardımcı varlıkları tarafından organize edilir, veya o insanların o olaylara sebep olmaları için gerekli düzenlemeleri yaparlar. Hiç kimse hak etmediği veya ihtiyaç duymadığı bir olayla karşılaşmaz.

 

Eğer, bir insanın sebep sonuç yasası hakkındaki bilgileri yetersiz olursa çevresinde meydana gelen olaylar o insan için karmaşık ve rastgele akıp giden bir düzene sahipmiş gibi görünür. Çevresindeki veya dünyadaki olayları sebep sonuç yasalarına göre inceleyen ve kendisini biraz geliştirmiş olan bir insan, bir olayın başka bir olayı sonuçlandırdığını, diğer bir olayın başka bir olayın sebebi olduğunu, ve bu farklı farklı olayların birbirlerini uyumlu bir şekilde desteklediğini, ve bir akış içinde bulunduğunu sezebilir. Kısaca, olayların sebepleri sonuçlarına bağlanabildiği oranda büyük bir uyumun varlığı sezebilir.

 

İnsan bir olayla doğrudan veya dolaylı olarak karşılaştığı zaman, olayın özelliğine göre çeşitli derecelerde etkilenir. Bu etkilenen şeyi açalım, bir olayla karşı karşıya kalan şey insanın şuurudur, ve dünyadan yeni bilgi materyallerini toplayan da budur. İnsan bir olayı yaşamaya başladığı zaman, o olayın sebep ve sonuçları hakkında bir takım ön sezgileri ortaya çıkar. Sezgiler idrakin ince halleridir. O insanın idraki, daha önce şuurdışında biriken kıyas bilgilerini o olayın sonuçlarını sebeplerine bağlayarak dengeye getirir, ve bu ön sezgilerden bilgiler elde eder. Yani problemi çözer. Bu bilgi, günün sonunda uyku esnasında şuurdışında birikmiş olan diğer bilgilerle karşılaştırılır, ve onların arasına kaydedilir. Uyanınca da o olayın tesiri azalmış olur. Bir sonraki gün veya zamanlarda yeni bir olayla karşılaşıldığı zaman, şuurdışına önceden kaydedilmiş olan bu bilgi, sonradan meydana getirilen bu yeni olaydan da yeni bilgiler elde etmek için o olayın sonuçlarını sebeplerine bağlayan bir kıyas bilgisi olarak kullanılır.

 

İnsanın idrak derecesine, vicdan seviyesine ve ihtiyaçlarına uygun olarak meydana getirilen bazı olaylar insana vicdan azabı yaşatabilir. Buradaki duyulan azap, yeni bilgilerin kıyas yoluyla elde edilmesi için bu işlemin yapılmasını zorlayan ve ona yardımcı olan bir fonksiyondur. Kıyas işlemi yapılana kadar da bu olaylar devam eder, ve yine bilgiler elde edilir. Ve bu bilgiler de daha sonra kullanılmak üzere şuurdışına kaydedilir.

 

Bu bilgiler şuurdışında birike birike bir bilgi topluluğu oluşur. Bu bilgi topluluğundan doğru veya yanlış, iyi veya kötü gibi kavramlar ortaya çıkar ve insanın tecrübesi artar. Bu bilgi birikimi, o insanın hislerine bağlı bilgiler olduğu için bunların tümü o insanın realitesini oluşturur. Varlığın ihtiyaç duyduğu her bir yeni realite, yeni bir dünya hayatı ve yeni bir bedenle kazanılır, ve bu realiteler yukarıya doğru genişleyip çıkar. Dolayısıyla idrak artınca bu realite genişler, realite genişleyince de idrak artar. İdrakin artması daha geniş realitelerin meydana gelmesine sebep olur. Kısaca, realite topluca bilgi demektir ve bu bilgilerin artarak gelişmesi realitenin de artarak yükselmesi demektir. Tek bir dünya hayatı sonunda özvarlığın özbilgiye çevirdiği şey, işte insanın dünyadan kıyas bilgileriyle toplamış olduğu bu realitesidir.

 

Şimdi, dünyaya ilk defa gelmiş olan bir insan varlığının ihtiyaç duyduğu basit olaylarla, insanlık alemini bitirmeye yaklaşmış bir insan varlığının ihtiyaç duyduğu ince ve karmaşık olaylar elbette birbirine benzemez. Bu farklı olayların meydana getirdiği realiteler de birbirine benzemez. Bu devrin insanlığının topluca ulaşmış olduğu bir gelişmişlik seviyesi vardır. Yani ilkçağ insanı bu çağa uyum sağlayamayacağı gibi bu çağın insanı da ilkçağa uyum sağlayamaz.

 

Şu anda, birbirinden uzak veya yakın ne kadar insan varsa o kadar realite vardır. Tıpatıp birbirine benzeyen bir realite olmaz fakat birbirine yakın realiteler bulunur. O realitelerin temelini atan olaylar da ufak tefek farklarla birbirine benzer. Onun için, iki kişiden biri başından geçen bir olayı anlattığı zaman diğeri, o olayı bende yaşadım der, veya bir süre sonra o olayın benzerini yaşar. Dünyada insanların yaşadığı birbirine benzer bu olayların sebep ve sonuç benzerliğinden, insanlığın topluca geliştiği ortaya çıkar.

 

Daha geri realitelere bağlı olaylar genellikle olumsuz veya uyumsuz görünür. Bu bilgilerden sonra olumsuz veya uyumsuz görünen olayların bir ihtiyaç meselesi olduğunu, yüksek bir amaca hizmet ettiğini, bu olayları yaşayan insanlara doğru yolu gösteren şeyin vicdanları olduğunu hatırlatmak, ve yaşanan olumsuz olayların neden meydana getirildiğini anlamaları konusunda yardımcı olmak çok önemli bir sorumluluktur.

 

En küçüğünden en büyüğüne, en basitinden en karmaşığına kadar meydana gelen tüm olaylar, derece derece yükselen vazifeli varlıkların gözetimi altında bulunur.  

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.