Özel Notlar

LK banner 2016

15:18:18
 28/04/2024

Canlı-cansız ayrımı, ruh ve madde ilişkileri hakkında verilen temel bilgilerin anlaşılmasıyla ortadan kalkar. Bu konuyu kısaca gözden geçirelim.

 

Kainatın hammaddesi yerine geçen amorf maddenin özellikleri hatırlanırsa onun ölçüye tartıya gelmeyen bir şey olduğu anlaşılır. İfade edildiği gibi, dağınık halde bulunan amorf maddenin bu halini eğer hayal edebilirseniz, kendi halinde bulunan bu cevhere cansız madde denilebilir. Bu madde için cevher denmiştir çünkü, bilinen maddelerin özellikleri bu cevherde, yani amorf maddede bulunmaz. Elektron, proton, nötron, veya maddelere bağlı zaman kavramı da bulunmaz. Bulunmadığı için de varlığı teorik olarak kabul edilmiş ve insan tarafından anlaşılamayacak bir cevher konumunda kalmıştır.

 

Fakat, asli prensip, bu madde kainatında tekamüle ihtiyacı olan ruhların ihtiyaçlarını bir tesir halinde bu madde üzerine yansıtmaya başladığı zaman cansızlığın manası değişmeye başlar. Ruh, uzun uğraşılardan sonra bir madde parçasını yakalar. Bu maddenin özelliği ve atomdan daha küçük bir parça oluşu hatırlanırsa, bunun hareketleri de amorf maddenin görünmeyen varlığı gibi teorik olacak ve çok küçük hareketlerle başlamış bulunacaktır.

 

Ruhun bu maddeyi yakalama şeklini, herhangi bir tarafından tutarak yakalamış gibi düşünmemek gerekir, zaten tutulacak bir tarafı da yoktur.  Bu yakalama şekline kaba bir örnek verecek olursak, bir tabak alıp içine biraz su koyduktan sonra ortasına bir kibrit çöpü bırakırsınız ve zihin gücünüzle istediğiniz yönde yüzdürmeye çalışırsınız. Günler veya aylarca uğraştıktan sonra o çöp size itaat eder ve yüzer. Siz onun herhangi bir tarafından tutmuş değilsiniz fakat onu tesirlerinizle yakalamış ve kendinize bağlamış olursunuz.

 

Ruhun amorf bir madde parçasını yakalaması bu kaba örnekten çok daha zor ve imkansız gibi görünen bir olaydır, fakat eninde sonunda yakalar. Bu yakalama anında da asli prensipten bu maddenin ortasına bir tesir gelir, ve gelen tesiri bu madde parçası etrafına dağıtır. Bu dağılan tesir alanına manyetik alan denmiştir. Bu manyetik alan kendi alanı içinde bulunan amorf maddeleri de kendine doğru çekmeye başlar. Fakat, bunun mikro düzeylerde başlayan çok küçük olaylar olduğunu unutmamak gerekir. Burası ilk hareketlerin başladığı ve canlı-cansız kavramının da derin manasının bulunduğu yerdir. Bu madde parçasına ayni kaynağa ait olan tesirin iki ayrı yerden geliyor olması, ayni zamanda maddedeki ikiliği de, yani maddeye ait düalitenin de ilkini meydana getirir.

 

Doğal olarak amorf cevherle, yani cansız denilen amorf madde parçasıyla ruhun irtibata geçerek çok basit bir atomun meydana getirilmesi, cansız denilen maddenin canlı hale getirilmesi demek olur. Şu anda var olan her şey bu cevherin hareketlerinden ibaret olduğuna göre, insana hareketsiz ve cansız görünen maddelerin dahi canlı olduğu sonucu ortaya çıkar. Fakat, canlılığın zıttı olan cansızlık kavramı madde cevherine ait bir özellik olduğu için, canlılığın karşısında veya ortada madde cevherine veya cansızlığa ait hiçbir eser bulunmaz. Ortada cansız olan bir şey bulunmayınca da canlı-cansız ayırımı yapılamaz, ve ortadan kalkar.

 

Dünya hayatında, varlıkların kullandığı maddelerin halden hale geçişleri, yani bozulmaları, dağılmaları, veya toplanma halleri, canlı-cansız kavramlarla ifade edilmektedir. Çok doğal ve bir kural olan madde hallerinin bu değişen durumlarının ifade edilebilmesi için canlı-cansız kavramlarının kullanılması doğaldır ve kullanılmaktadır.

 

Fakat, canlı veya cansızlığın aslının ne olduğunu ve nereye dayandığını bilerek bu ifadeleri kullanmak, insanı gerçeğin farkındalığına yavaş yavaş yaklaştırır ve maddenin varlık sebebi hakkında geniş sezgiler verir. Canlı veya cansız var olan her şeyin dolaylı veya dolaysız yollardan bir ruha hizmet ettiğini unutmamak gerekir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.