Notlar

LK banner 2016

16:34:04
 2/05/2024

         İlk basit atomların meydana gelişleri hakkında verilen bilgilere göre atomlardan oluşmuş bütün maddelerin ve madde topluluklarının manyetik alanları, zıt kutuplara sahip birer sentez alanlar olmakta ve denge halinde bulunmaktadırlar.

         Varlıkların gelişimleri ve dolayısıyla ruhların tekamülleri ise, bu denge hallerinin bozulmasıyla yani zıt kutuplara sahip olan manyetik alanların kutuplarından birine gönderilen tesirlerle ve böylece meydana gelen türlü hareketlerin sonuçlarıyla sağlanmaktadır. Düalite prensibi ve değer farklanması mekanizması olarak ifade edilen bu konuyu kısaca açalım.

         Burada, dışarıdan gönderilen tesirler bir değer taşımakta ve denge halinde bulunan manyetik alanlardan birinin değerini artırmaktadır. Hiçbir şey dengesiz ve bozuk halde kalmadığı için değeri artan taraftan az olan tarafa yani karşı zıt tarafa bir değer akışı başlamakta ve bu da bir hareketi meydana getirmektedir.

          Değer akışı sona erince, yani manyetik alanlar tekrar eşit seviyeye geldiği zaman, dışarıdan gönderilen o tesirler değer olarak o madde veya madde topluluğunun toplam değerlerini biraz daha artırmış ve eski denge seviyelerini yükseltmiş olmaktadırlar.

         Fakat, varlıkların yükselişleri ve dolayısıyla ruhların tekamüllerinin ilerlemesi vazife planlarından itibaren farklı bir yol izlemektedir. Varlıkların yükselişi vazife planlarına kadar bireysel olarak gösterilen çabalarla gerçekleşmektedir. Daha doğrusu varlıklar vazife planlarına bireysel olarak hazırlanmaktadırlar. Vazife planlarından itibaren ise varlıklar birbirleriyle bir vahdet içerisine girmeye yani birbirleriyle idraken birleşmeye başlamaktadırlar.

         Bu idraken birleşen varlıklar vazife planlarının bir üst safhasında diğer varlık guruplarıyla da birleşmekte ve bir hiyerarşi doğmaktadır. Yani varlıklar vazife safhasına geçince sonsuz bir organizasyon sistemlerine dahil olmakta ve bu organizasyon sistemleri içerisinde yükseldikçe de kudretleri artmaktadır.

         Madde ve topluluklarının idaresi ise bu safhadan itibaren, yani vazife safhasından itibaren, artık bireysel olarak değil de vahdet içerisine girmiş bu varlık toplulukları tarafından yapılmaktadır. Ve, vahdet içerisine girmiş olan varlık toplulukları artık bir tek varlıkmış gibi hareket etmektedir. Bu varlıklar, madde veya topluluklarına hakim olabildikleri ölçülerde organizasyon sistemleri içerisindeki mertebeleri yükselmektedir.

         Bu yüksekliğin, yani organizasyon sistemleri her ne kadar büyük ve sonsuz görünürse de bir sonu bulunmaktadır. Bu son organizasyon sistemine yani vahdet içerisine girmiş en son ve en yüksek varlık topluluğuna ünite ismi verilmiştir. Üniteden sonrası başka bir kainatın giriş kapısı olmaktadır.

         Fakat, varlıklar da düalite prensibi ve değer farklanması mekanizmalarına bağlı bulunmaktadırlar. Varlıklar da birer topluluktur ve onların da birbirlerine göre az çok değişen manyetik alanları bulunmaktadır. Birbirleriyle vahdet içerisine girmiş olan küçük varlık gurupları büyüyerek üniteye ulaştıkları zaman aralarındaki tüm farklılıklar ortadan kalkmakta ve ilahi bir kudrete sahip olmaktadırlar.

         Ünitede her şey insan idrakinin alamayacağı şekilde birleşmektedir. Ünitede artık birbirinden ayrı ve farklı varlıklar bulunmamaktadır. Ünitede tüm zıtlıklar ortadan kalkmakta ve her şey tekleşmektedir. Bu tek manyetik alanla kainatın her bir zerresine hakim olunmakta ve tüm kainat idare edilmektedir. Yani ünitenin tek manyetik alanı kainatın tek manyetik alanı olmaktadır. Kainat bir bütündür denmiştir, neden var olduğu ve nasıl bir bütünlük arz ettiği üzerinde derin düşünmek gerekir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.