Her şeyden önce, ilk hidrojen atomunun oluşturulması ve geliştirilmesi hakkında verilmiş olan bilgiler gelecek için bir alt yapı oluşturmaktadırlar. Varlığın ne olduğunu nasıl meydana getirildiğini, özelliklerini veya idrakin ne olduğunu ve varlıkla nasıl bir bağlantısı bulunduğunu kavrayabilmek için en azından bir temel teşkil eden bu alt yapının teorik olarak anlaşılmış olması gerekmektedir.
Çünkü, varlığa ait gerçekler hidrojen atomundan meydana getirilmiş hidrojen aleminin, dünyanın ve dolayısı ile insan hayatının arka planında kalmaktadır. Hayatın arka planında kalan bu gerçekler sadece insanlık alemi için de değildir, hidrojen aleminde var olan bütün safhalardaki hayatlar için de geçerlidir.
Fakat, hidrojen aleminde bulunan bütün hayatların yanında insanlık aleminin özel bir yeri bulunmaktadır. Zira, insanlık aleminden sonra hidrojen aleminde bir safha daha bulunmamakta ve doğrudan doğruya bu alemden dışarıya çıkılmaktadır.
Şu anda ise bedenli varlıklar bu çıkış kapısına gelip yığılmış durumdadırlar, yani hızla yaklaşan devre sonundaki imkanlardan faydalanmak isteyen veya öz bilgileri eksik olan varlıklar dünya nüfusunu hızla artırmaktadırlar.
Şimdi, varlıkların hidrojen alemindeki bedenlere bağlanmasından maksat, kendilerine bağlı ruhun tekamülünü sağlamak için gerekli öz bilgileri elde etmek ve vazife planlarına katılmak içindir. Yani şu anda insan varlıkları bu vazifelerini yapmak için dünyada son safhanın son bedenleriyle hazırlıklarını yapmaktadırlar.
Fakat, bu günün insan varlıkları bu safhadan evvel birer insan varlığı değildi ki. Bu gün bir çiçeğin de bir kuşun da varlığı bulunmaktadır. İnsan varlıklarına bu gün nasıl bir ruh bağlı ise bu çiçeklerin ve kuşların varlıklarına da aynı şekilde ruhlar bağlı bulunmaktadır.
O varlıklar da insan varlığı gibi öz bilgi elde etmek ve vazife planlarına katılmak için kendi çaplarında bedenlere bağlanmaktadırlar. Onlar da daha geri safhalardan insanlık safhasına doğru yavaş yavaş ilerlemektedirler. Onlar da insanlık safhasına gelince ve bir bedene bağlanınca insan varlığı olacaklar. Onlar da günün birinde bu günün insanlarının sahip olduğu realitelere sahip olacaklar ve dünyada bir insan olarak yaşayacaklar.
Yani varlıkların öz bilgilerini sadece insan realitelerinin sentezleri değil önceki safhaların realitelerinin de sentezleri meydana getirmektedir. Bu günün insanlarında bulunan idrak, irade, hürriyet, gibi kavramlar çok değişik hal ve şekilleriyle önceki safhalarda da bulunmaktadır. Fakat önceki safhalara ait realiteler varlığa mal edilmiş ve artık çok gerilerde kalmış realiteler olmaktadır.
Kısaca, varlığın öz bilgileri hidrojen aleminde geçen hayatların sentezleriyle elde edilmektedir. Bu öz bilgiler insana değil varlığa ve dolayısıyla ruha hitap etmektedir. İnsanlık alemi, insan hayatı ve insan realiteleri varlığı gelecek hayatına hazırlamaktadır. Dolayısıyla vazife, bir insan realitesiyle değil insan idrakinin üzerinde kalan varlığa ait bir bilgi ve idrakle yapılmaktadır.
Dünyada yaşayan bir insan hayatının arka planında kalan bu gerçeklerin kabul edilip benimsenebilmesi için belli bir idrak olgunluğuna ulaşılması gerekmektedir, yani bu bir tekamül meselesidir.