Notlar

LK banner 2016

10:27:58
 3/05/2024

          İnsanlar geliştikçe kendisini, öz varlığını, ruhunu, yaşadığı hayatı, ilahi olanı, aslında her şeyin gerçekte ne olduğunu merak edip öğrenmek ihtiyacı içinde bulunmaktadır. Fakat, bunları açıklayan doğru bir bilgi kaynağının mevcut olup olmadığını bilmemektedirler. İhtiyaç duyulan bu kaynak zamanında dünyaya verilmiş ve gerçekten öğrenmek isteyenler de bu bilgilerle ilk defa karşılaşıp ne olduklarını yavaş yavaş anlamaya başlamışlardır.

          Zaten, hep var olmuş olan bu büyük gerçeklerin anlaşılabilmesi için insan idraklerinin belirli bir olgunluğa ulaşması beklenmiştir. Bu olgunluğa ulaşmak bir meyve ağacında açan çiçekler gibi önce üç tane, sonra beş tane, sonra on tane, sonra yüz tane, bin tane, milyon tane gibi mevsiminde açan çiçekler gibi her yerde çoğalmaktadır. Dolayısıyla insanların ilk defa karşılaştığı veya karşılaşacağı bu büyük gerçekler hakkındaki bilgilerin herkes tarafından hemen anlaşılması veya kabul edilmesi beklenemez.

          Daima var olmuş olan ve asla değişmeyen bu gerçekler nelerdir, prensipleri neye dayanmaktadır, sistem nasıl kurulmuştur, bu konuda verilmiş olan bilgileri kısaca hatırlatalım.

          Kainat, asla bozulamayan büyük bir düzen içerisinde bulunmaktadır. Bu büyük düzen ise yüksek prensiplerle sağlanmaktadır. Yüksek prensipler ise kainatlar ve ruhlar üzerinde bulunan ilahi bir kudretten yayılmaktadır. Dolayısıyla hiçbir kuvvet kainatta meydana getirilen büyük düzeni veya en küçük bir parçasını dahi bozamamakta veya değiştirememektedir.

          Bu büyük düzeni sağlayan prensiplerin kaynağı olan ilahi kudretin varlığını insanlara ifade edebilmek için, ona burada asli prensip ismi verilmiştir. Fakat, kainatlar üzerinde olan biten her şey insan idraklerinin de üzerinde kalmaktadır. Asli prensip veya onun kainat düzenini kuran büyük kudreti, bu düzen içerisinde bulunanlar tarafından doğal olarak idrak edilememektedirler. Dolayısıyla, kainatlar üzerindeki durumlar hakkında verilmiş olan yüksek bilgilerle yetinmesini bilmek gerekmektedir.

          Verilen bu yüksek bilgilere göre, insanlar tarafından idrak edilemeyen ruhların tekamül ihtiyaçları asli prensibin yüksek prensipleriyle karşılanmaktadır. Fakat bu yüksek prensipler asli prensip demek değildir, sadece onun bir kudreti olmaktadır. Bu kudret, ruhların tekamül ihtiyaçlarını yine insanlar tarafından idrak edilemeyen kainatın asli maddelerine tesirler halinde yansıtmakta ve maddelerden geri yansıyan bu tesirler de ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ruh aktif madde ise pasif özelliğe sahiptir ve ruhlar hiçbir zaman bir kainat içerisine girmemektedirler. Sadece tesirlerle bir kainata bağlanmış olması durumu, düalitenin kainat üstüne ait en yüksek ve en derin manasını taşımaktadır. Yani temel sebep ruhların tekamül ihtiyacıdır.

          Asli prensip, ruhların bu tekamül ihtiyaçlarını iki büyük prensibiyle karşılamaktadır. Bu büyük prensiplerinden bir tanesi yüksek kader prensibi, diğeri ise yüksek zaman prensibidir. Yüksek kader prensibi ile yüksek zaman prensibi birlikte bulunmaktadır. Yüksek kader prensibi aşağılara doğru inerek açıldığı zaman kainat maddelerini ve tüm varyasyonlarını, yani sonsuz mekanları meydana getirmektedir. Yüksek zaman prensibi ise onunla birlikte sonsuz mekanların zamanlarını meydana getirmektedir. Bunu biraz açalım.

          Ruhların tekamül ihtiyaçlarını kainat asli maddesine yansıtan asli prensibin kudreti, yüksek kader ve yüksek zaman prensipleriyle birlikte kainatın idare edildiği yer olan üniteye de gelmektedir. Bu kudretle birlikte üniteye gelen yüksek prensipler bir değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra, üniteye bağlı üç ana kadroya tesirler halinde gönderilmektedir. Yani bu yüksek prensipler ünite içerisinde bir senteze tabi tutulduktan sonra ana tesirlere dönüştürülmekte ve üniteye bağlı ana kadrolara gönderilmektedir.

          Üniteden gönderilen bu tesirler, asli prensibin ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılayan tesirleri olarak, yüksek kader prensibinin tesirleri olarak, yüksek zaman prensibinin tesirleri olarak, üniteye bağlı üç ana kadroya ayrı ayrı inmektedir. Her kadronun altında ise hiyerarşik bir yapıya sahip sonsuz sayıda organizasyonlar bulunmaktadır. Her kadronun kendilerine ait prensipleri ve mekanizmaları bulunmakta ve bir işbirliği içerisinde faaliyet göstermektedirler. Bu tesirler üniteden çıktığı haliyle kainatın her yerine direkt yayılmamaktadır.

          Şu anda, içinde bulunduğumuz hidrojen alemi ve bu dünya, ana kadroların ortak faaliyetiyle meydana getirilen bir mekandır. Yani asli prensibe ait yüksek kader prensibinin kainat içerisinde ortaya çıkan bir durumudur.  Zamanı da yine asli prensibe ait yüksek zaman prensibinin kainat içerisindeki bir durumudur.   

          Kısaca, bu alem ve içinde her ne varsa, kainatta var olan her şey, ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılamak için asli prensibe ait yüksek kader ve yüksek zaman prensiplerinin bir durumu olarak ortaya çıkmıştır. Kainatta var olan her şey derken bunu biraz düşünmek gerekir, sadece içinde bulunduğumuz hidrojen aleminin küçük bir parçası olan saman yolu galaksisinin çapının bile yüz bin ışık yılına yakın olduğunu düşünmeden geçmemek gerekir.

          İşte kainatlar üzerinden kaynaklanan ve daima var olmuş ve değişmemiş olan bu büyük gerçeklerin insanlar tarafından anlaşılıp kabul edilebilmesi bir idrak olgunluğu gerektirmektedir ki, bu idrakler de bu gün bir ağacın ilk açan çiçekleri gibi sayılı durumdadır.                                                              

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.