Notlar

LK banner 2016

14:54:51
 3/05/2024

          Ünite, asli prensibe ait yüksek kader ve zaman prensiplerini tesirlere dönüştürmekte ve bu tesirleriyle kainatın her bir parçasına hakim olup yönetmektedir. Ünitenin bu tesirleriyle kainata hakimiyeti, insanlar için bilinmeyen ve görünmeyen mikro düzeylerden başlamaktadır. Bu hakimiyetin ve kainat oluşumunun başladığı ilk noktaları kısaca izah etmeye çalışalım.

          Tekamül ihtiyacında olan ruhların bu ihtiyaçları, asli prensip tarafından kainatın amorf maddeleri üzerine tesirler halinde temas ettirildiği zaman, uzun bir süre içinde ruhlardan bazıları bu tesirleriyle amorf madde parçalarını yakalamaktadırlar. Bir ruh, bir amorf madde parçasını yakaladığı an, üniteden gönderilen bir tesir, o yakalanmış parçanın ortasına inmekte ve o parça artık ünite tarafından zapt edilmiş olmaktadır. Ruh da artık yakaladığı o madde parçasından kopamamaktadır.

            Ünite, ruhlara hizmet etmek amacını taşıdığı için, ruhların yakaladığı parçaların haricindeki başı boş amorf maddelere hakim değildir. Çünkü diğer amorf maddelere hakim olmak için ortada bir sebep yoktur.  

          Üniteden gönderilen tesirlerin, ruhun yakalamış olduğu amorf madde parçasının ortasına inmesiyle birlikte, ünitenin hakimiyeti ve kontrolü altına giren basit bir atom meydana gelmektedir. Atoma inen bu tesirler manyetik alana dönüşmekte ve bu sayede düzenli olarak atomu geliştirmeye başlamaktadır. Bu nokta, ilk hareket dahil, kainat oluşumunun ve hakimiyetinin başladığı ilk noktadır. Ruhların tekamül ihtiyaçlarının karşılanması için, ilk hazırlığın başladığı nokta da yine bu noktadır. Fakat, bir ruhun tekamül ihtiyacını karşılama hazırlığı önce yavaş ve pasif olarak başlayıp, çok uzun bir zaman içinde hız kazanmakta ve aktif hale geçmektedir.

          Sonuç olarak, kainatın ilk oluşumu ve ünitenin tüm kainata hakimiyeti, insanlar için bilinmeyen ve görünmeyen, mikro düzeylerde basit bir atomu meydana getirip hakim olmasıyla birlikte başlamaktadır. Bir atom çapının büyüklüğü göz önüne getirilirse, ona hakim olan ve onu programlı olarak geliştiren ünite tesirlerinin, ne kadar küçücük ve az şiddetten başlaması gerektiğini tahmin etmek zor olmaz.   

          Bu bilgiden çıkan sonuca göre, eğer ruhların tekamül ihtiyaçları olmasaydı ne bu atomlar, ne de bu atomların geliştirilmesinden koca bir kainat meydana getirilirdi. Onun için, kainatlar ruhların tekamül ihtiyaçlarına cevap veren sahalardır ifadesi kullanılmıştır.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.