Notlar

LK banner 2016

18:59:47
 27/04/2024

Bu bilgi, varlıkların vazife planlarına nasıl hazırlandıklarını ve hangi aşamalarda bulunduklarının genel bir sezgisini verir. Kainat üstünde bulunan ruhlar, tekamüllerini tamamlamak için kainat maddelerinden meydana getirilmiş varlıkları araç olarak kullanmaktadırlar. 


Bu varlıkların tekamül düzeyleri, daha doğrusu beceri veya gelişmişlik düzeyleri ruhların tekamül düzeyleriyle paralel olarak ilerlemektedir. Bir varlığın gelişmişlik düzeyi, bitki, hayvan, insan, vazife, içinde bulunduğu safhadan rahatlıkla ortaya çıkar. Varlığın bu düzeyi ona hakim olan ruhun tekamül seviyesini belirler.


Yalnız, bitki safhasındaki bir varlığın ruhuyla vazife safhasındaki bir varlığın ruhunun uçurum gibi tekamül seviyelerini karşılaştırıp bu ruhlardan yeni olanlarının çok geri kalmış veya cehalet içinde olduklarını telaffuz etmekten kesinlikle kaçınılması gerekir. Çünkü ruhlar ilahidir, onların tekamüllerini tamamlamak için henüz yolun başlarında olmaları insanların geri kalmışlıkla veya cehaletle ilgili bilgi, duygu, veya düşüncelerini, yansıtmazlar.

 

Ruhlar ilahi değerlere sahip olunca, bu değerler varlıklarına da yansır. Eğer bu varlık, bir bedene bağlanmış ise, varlıktaki bu değerler bedene de yansır. Dolayısıyla bir çiçek, bir hayvan, bir insan, ruhun ilahiliğini dolaylı yollardan yansıtan değerlere de sahip olacaklardır. Bu değerlerin idraki ve ortaya çıkardığı sorumluluk varlığı hayal edilemeyecek mertebelere yükseltir. 

 

Bu saydıklarımız sonradan meydana getirilen kainat maddeleri olduğu için kendilerine has bir ilahiliğe sahip olamazlar. Fakat, onları meydana getirenler ilahi özelliklere sahip olduğu için, kendilerini meydana getirenlerin ilahiliğini yansıtırlar. Her şeyde yansıyan bu ilahiliği görebilenler, temel bilgilerin çok yüksek sezgilerine ulaşmış oldukları için dünyada en alçak gönüllü insanlar olarak kendilerini belli ederler. 


Şimdi, insanlık safhasındaki varlıkların gelişmişlik düzeylerine yakından bir bakalım. Hangi düzeyde olduklarını görebilmek için çok geniş bir çerçeve içerisinden bakarak, olanın ve olması gerekenin başını ve sonunu birlikte görebilmek gerekir. 


Yani ilk defa insanlık safhasına geçmiş bir varlığın, vicdan seviyesini, idrak genişliğini, o zamana kadar kazanmış olduğu tecrübelerini, o devrenin sonunda ulaşması gereken vicdan seviyeleriyle, idrak genişliğiyle, kazanması gereken tecrübeleriyle birlikte görebilmek gerekir. Bu bir toplu gelişimdir ve bu tekamül akışı fizik gözle görülmez. 


Buna göre, varlıkların hangi zamanda ne kadar gelişim kaydetmeleri gerektiğine dair parametreler ve aldıkları yollar ancak vazifeli yüksek varlıkların elinde bulunacaktır. 


Bir dünya devresinin zamanı önceden belirlenmiştir. Varlıklar, kazanmaları gereken tecrübeleri bu zaman dilimi içinde kazanmak zorundadırlar. Varlıkların gösterecekleri gayretlerine göre, bu zaman dilimi uzatılabilir, kısaltılabilir, her türlü yardım yapılır ve zaman toleransları tanınır. Her şeyin bir hareket veya titreşim olduğunu, vazifeli varlıkların da kudretli varlıklar olup her türlü imkanlara sahip olduklarını unutmamak gerekir. 


Fakat, dünyada tecrübe yapan varlıklar idrak ve irade hürriyetlerini kullanmaktadırlar. Bunlar kullanılmayınca bir hak sahibi olamazlar. Bu hakka sahip olan varlıklar, kendi haklarını ihmal ederlerse, görmezden gelirlerse,  gerekli olan tecrübelerini tamamlayamazlar. Bu tecrübeler tamamlanmayınca dünyadan ayrılamazlar ve insanlık safhasının bir sonraki yeniden başlayan safhasına katılıp eksik kalan tecrübelerini, yani kazanmaları gereken öz bilgileri tamamlamak zorunda kalırlar. Ancak, ondan sonra bir vazifeyi isteyerek ve bilerek kabul edip onun sorumluluğunu yüklenecek kadar idrakini geliştirdikten sonra dünyadan ayrılabilirler.


Şimdi, varlıkların bu zamana kadar gösterdikleri gayretlerinin sonucunda dünya hayatında meydana gelen ve yaşanan olayların hangi prensip ve mekanizmalarla çalıştığının bilgileri önceden verilmiş, bu bilgiler alınmış, ve ne ifade ettiğinin sezgileri kazanılmıştır. Çünkü varlıklar tamamlamaları gereken tecrübelerinin sonuna gelmişler ve içinde bulundukları durumların gerçek sebeplerini öğrenme haklarını kazanmışlardır. 


Şu anda ise, bağlı oldukları bedenleriyle sezgilerine vardıkları bilgi ve prensipleri özgür iradeleriyle bilerek ve isteyerek pratik hayata geçirilme aşaması kalmıştır. Onun için, sezgilerde bir adım daha atılması ve bu bilgi ve prensiplerin benimsenmesi gerekir. Anlaşılamayan bilgi ve prensipler benimsenemez. 
Varlıkların gelişmişlik düzeyleri, özellikle gençlerin gösterdikleri merak ve öğrenme çabalarında daha çok açığa çıktığı görülmektedir. Bu gelişmişlik düzeylerini görebilmek için bireysel ilginin dışında genel ilgi akışını ve sahip oldukları bilgi seviyelerini veya derecelerini görebilmek gerekir. 


Öğrendikleri kainatla ilgili temel bilgi ve prensipleri kendi aralarında paylaşarak birbirlerine yardım etmekte ve her birinin sezgileri farklı derecelerde artmaktadır. Bu temel bilgi ve prensiplerin sezgileri şu anda şuurlarına gelir kaçar vaziyettedir. Bu sezgiler şuura yerleştiği anda veya yerleşip idrak derecesine yaklaştığı anda son adımı da atmış olacaklardır. Bu, temel bilgi ve prensiplerle dünya hayatında şuurlu olarak yaşamaya başlamak demektir ve yaşayanlar da bulunmaktadır.


Dünyanın son realitesinde yaşamaya başlayan bu insanların atmış olduğu adımlar sembolik olarak bir meşale veya bir mum gibi etraflarını aydınlatmak demek olacaktır, fakat o mum dibini aydınlatmaz. 


Varlıkların gelişmişlik düzeyleri, ruhların tekamül düzeylerini yansıtıp varlıkların vazife planlarına ne kadar yaklaşmış olduklarının bilgilerini ortaya koyar. Fakat, vazife planlarındaki tüm işler büyük sorumluluk ister. Vazife safhasına uyum sağlayamayan varlıkların adaptasyonu, yani uyum hazırlığını ara bir alemde daha yaptıklarını unutmamak gerekir. Bu aleme sevgi alemi veya sevgi planı denmiştir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.