İnsan hayatının gerçek amacı ve hedefi hakkında az çok bilgiye sahip olanlar, insanlığın ulaşmış olduğu realitelerin ne kadar çok gelişmiş olduğunun farkındadırlar. Zira, şimdiki zamanın en geri realitesi, içinde bulunduğumuz bu devrin ilk zamanlarında meydana gelen en ileri realitelerle kıyas edilemeyecek kadar ilerlemiş bulunmaktadır.
Her insan, dünya hayatında kendi realite seviyesine göre, çok geri realitelere sahip olan insanlarla karşılaşabildiği gibi, kendi realitesinden çok ileride bulunan realitelere sahip insanlarla da karşılaşabilmektedir.
Dünya realitelerinin yapı taşları dünya olayları ve bilgileridir. İnsan varlığı, bedene ait özgür idrak ve iradesinin gelişmişliği oranında, bu bilgileri dünya hayatında meydana gelen çok çeşitli olaylardan toplamaktadır. Onun için her insan çok çeşitli realitelere ve seviyelere sahiptir.
İnsan realitelerinin dolaylı yoldan ruhun tekamülünü nasıl sağladığı hemen herkes tarafından bilinmektedir. Basit realitelerden başlayarak gelişmeye başlayan varlıklar, bu realitelerde yaşayarak bilgilerini tamamladıktan sonra, bu basit realiteler geçmişte yaşanmış veya yürünmüş yollar gibi geride kalmış olmaktadır. Bu, realitelerle olan yürüyüş toplu bir yürüyüştür. Fakat, gelişmek için aynı yolları yürüme ihtiyacında olan ve daha geriden gelen başka bir varlık topluluğu da, bu realiteleri yaşamak için gerekli hazırlıklarını yapmaktadırlar. Yani bir insan realitesi hangi seviyelere ulaşmış olursa olsun dünyada ilk ve son kez meydana gelmemektedir.
Realite, bir bilgi topluluğunu ifade etmektedir. Her realite, varlıkların ihtiyaç duyduğu bilgi toplulukları olduğuna göre, dünyada işe yaramayan bir bilgi topluluğu, yani bir varlığa faydası olmayan bir insan realitesi meydana gelemez. Bir realitenin bilgisini alıp ondan daha yüksek bir realiteye geçerek gelişen varlıklar, bu realite safhalarının sonunda dünyanın en son realitesine ulaşmaktadırlar. Şu andaki dünya zamanında, varlıkların ulaşmış olduğu tekamül seviyeleri içerisinde kalan çok geri realitelere sahip insanlar bulunduğu gibi, dünyanın son realitesinde yaşayan insanlar da bulunmaktadır.
Fakat, az önce de söylediğimiz gibi, şimdiki zamanda yaşanan en geri realiteler, bu devrin başlarında yaşanan realitelerden çok daha ileride bulunmaktadır. Çünkü bu devrin ilk zamanlarına göre bu günkü sezgiler, idrakler ve şuurlar çok gelişmiştir.
Realiteleri birbirine yakın olan insanlar, birbirine daha yakın ve bir uyum içerisinde bulunmaktadırlar. Bu realitelere göre, daha geri realitelere sahip insanlar ise itici gelmekte ve hor görülmektedir. İleri realitelere sahip insanlara ise özenilip sempati duyulmaktadır. Fakat, ileri realitelere sahip insanlar, bir insanın tanıdıkları veya akrabaları ise, kendi realitelerini meydana getiren kıyas bilgilerinin geriliğinden veya hatalı değerlendirme sonuçlarından kıskançlık doğmaktadır. Yani her insanın kendi realitesini hakkıyla elde etmiş olduğu bilgisi henüz bir realite olarak yerleşmemiştir. Aynı realiteye sahip olan bu insan, kendi realitesinden daha geri seviyelerdeki realitelere sahip tanıdıklarına karşı kendini büyük görmekte veya büyük gösteren ruh halleri içerisinde de bulunmaktadır.
Şimdi, bir ömre mal olan bir insan realitesi, bir öz varlığın ihtiyacı olan öz bilgileri sağlamaktadır. Bu öz bilgiler ise, ruhun kendi varlığından istediği kainat bilgileridir. Ruhun isteği her ne olursa olsun veya neye mal olursa olsun mutlaka yerine getirilmektedir.
Ruhun bu isteği, kendi varlığına yansımakta ve oradan da dünyaya inmektedir. Dünyadaki bir insan ise, çok basit birkaç dünya bilgisi öğrenmeye çalışarak, basit bir insan realitesini, yani kendi realitesini meydana getirmektedir. Bu meydana gelen insan realitesi ve seviyesi, o varlığın ve dolayısıyla ruhun bir isteği olarak ortaya çıkmaktadır.
Çok basit dünya bilgileriyle elde edilmiş bir realite, dolaylı yoldan kutsal bir ruhun tekamül ihtiyacına cevap verdiğine göre bu, dünyanın en geri realitesine sahip bir insan hayatının arka planında büyük bir kutsallığın saklı bulunduğunu ifade eder.
Bu bilgilere sahip bir insan, ki bu bilgiler dünyanın en son realitesine ait bilgilerdir, dünyanın hiçbir insanını realitesinin geriliğinden dolayı hor göremez, aşağılayamaz, değersiz göremez. Bu insan, kendi realitesinin üzerinde bulunan yüksek realitelere sahip varlıklara karşı da en küçük bir kıskançlık duygusu besleyemez. Kendi realitesini, daha yüksek realitelere göre çok geri kalmış, işe yaramaz veya değersiz olarak da farz edemez.
Dolayısıyla, bir insan realitesinin değerini ve arka planında bulunan büyük bir kutsallığı idrak etmiş bir insan varlığı, dünyanın son realitesine ulaşmış olmasından dolayı dünya okulunu bitirmeye aday olmaktadır. Bununla birlikte, hangi realite seviyesinde bulunursa bulunsun, ‘her varlık bu devre sonunda mutlaka dünya okulunu bitirecektir’ diye bir kural da ortaya konmuş değildir. Yani irade hürriyetiyle hak edilmesi şarttır.