Notlar

LK banner 2016

16:36:16
 28/04/2024

Üniteden gönderilen tesirlerle asli maddelerde meydana getirilen hareketler ruhların bir kabiliyetini uyandırmaktadır. Daha evvel bu kabiliyete içgüdü denmişti. İçgüdü, hayvanlarda bulunan bir kabiliyeti hatırlatsa da kainat üzerinde kalan bir içgüdü ve ilkellik bildiğimiz gibi bir içgüdü ve ilkellik olmayacaktır. Fakat, bu içgüdünün geliştikçe açılan ve genişleyen durumlarına bakınca ilk halinin de ilkellikle ifade edilmesi gerekmektedir.

Ruhun özellikleri ve sonsuz kabiliyetleri hakkında bir bilgi verilmemiştir. Zaten bu içgüdü gelişerek sezgilere ve daha sonra idrake dönüştüğü için, bu idrakin insana ait dar bir kısmıyla ruhun kendisinin veya özelliklerinin anlaşılması imkansızdır. Yani ruhun bir kısım kabiliyetiyle ruhun özelliği ifade edilemez. Onun için, tüm zaman ve mekanların üzerinde kalan ruhlar hakkında, yüksek vazife planları tarafından verilen bilgilerin dışında bir şey söyleyebilecek durumda değiliz. 


Ruhtaki bu içgüdünün ilk defa nasıl uyandırıldığı daha evvel izah edilmişti. Ruhun bir varlığa nasıl sahip olduğu da izah edilmişti. Bu varlık, kendinde bulunan içgüdüsüyle atomların manyetik alanlarına hakim olup tecrübe yapmaya başlıyordu. Varlık, bir kainat maddesi ve içgüdüsü de ruha aitti.

Dolayısıyla tecrübeyi yapan bir varlık olmakta fakat ona bu tecrübeyi yaptıran da ruh olmaktaydı. İçgüdüleri varlığına yansımış bir ruh, hangi bilgiyle bu varlığını tecrübe yapmaya doğru yönlendiriyor? İşte bir ruhun, kendi varlığına hakim olduktan sonra onu tecrübe yapmaya doğru yönlendiren ruhun bilgisi şuur olmaktadır. Yani varlığı şuurlu hale getiren ruhun genel bilgisi şuurdur. 


Bu varlık, atomların manyetik alanlarına hakim olma tecrübesini kazandıktan sonra, maddeleri meydana getirme safhasından başlayıp, bitki hayvan ve insanlık safhasına gelene kadar tecrübesi artarak gelişmektedir. İnsanlık safhasına geldiği zaman bile maddelerin manyetik alanlarından kontrol edilme prensibi değişmemekte ve yine tecrübelerine devam etmektedir. 


Varlık, insan beynindeki hücrelerin varlıklarına hakim olup insan bedenini kontrol ederken kendisinde var olan şuur ve idrakiyle kontrol etmektedir. Beyin hücresi varlıklarının süptil maddelerden meydana getirilmiş birer manyetik alan olduğunu ve her varlığa bir ruhun da bağlı bulunduğunu unutmamak gerekir.


Varlık, bir insan beynindeki hücrelerin manyetik alanlarına hakim olunca, bu hakimiyetin bir kısmı manyetik alan olarak beyinden dışarı yansımaktadır. Belki yerinde bir örnek olmayabilir fakat, düzgün çalışan bir motorun kendi etrafına biraz sıcaklığını ve manyetik alanını yansıtması gibi, sağlıklı bir insan bedeni de etrafına biraz sıcaklık ve manyetik alan yansıtmaktadır. 


Varlık şuurludur, beynin bir kısım hücrelerinin manyetik alanlarının sentezine hakimiyetinden dolayı yansıyan bir miktar manyetik alanı, o beyine sahip dünyadaki bir insanın şuuru olmaktadır. Bu şuur, varlıktaki gibi geniş ve serbest olmayıp bir kısmı insanda ortaya çıktığı için, bağlı şuur veya dar şuur gibi ifadeler kullanılmıştır.


İnsan, dünya hayatında bu şuurunu kullanarak varlığa ve dolayısıyla ruha hizmet etmektedir. Daha doğrusu varlık, bedende ortaya çıkan bu bir kısım şuuruyla dünya hayatından gerekli bilgileri toplamaktadır. Sorumluluğun hak edilebilmesi için de insana bu yüzden irade özgürlüğü tanınmıştır. Yoksa, otomatik hareketler safhasında bir sorumluluğun ortaya çıkmadığı ortadadır.


İnsandaki şuur, bir kısım beyin hücrelerinin dışarı taşan manyetik alanı olunca, beyine yapılacak fiziki bir darbe, çarpma, geçirilecek bir sarsıntı, içerek yada yenerek alınacak herhangi bir uyuşturucu yada zehirli kimyasal maddeler, dışarıdan gelecek olan kuvvetli tesirler, şiddet, miktar, veya derecelerine göre meydana gelen manyetik alanı geçici veya kalıcı olarak yerinden az çok kaydırabilir. İnsandaki bu şuur yerinden kayınca varlığın şuuru kaymaz. Bedenin ortadan kalkması varlığın şuurunu artırmaz veya eksiltmez.


Şimdi, varlık, dünya bedeniyle tecrübe yaparken dünya bilgilerini geçici olarak şuur dışında biriktirmektedir. Şuur dışı bilgileri kıyas bilgileri olup kendi bilgi haznesini artırmakta ve bu bilgiler o insanın realitesini meydana getirmektedir. Varlık bedeni terk edince bu realitenin bilgilerini şuur dışından alıp öz bilgilere çevirmekte ve bu öz bilgileri de şuur altında biriktirmektedir. Ruh da bu varlığa şuur üstünden bağlı bulunmaktadır. 


Bir varlık, bir insan bedenini idare ederken anlatılan insandaki şuur, şuur dışı, varlık tarafında yer aldığı kabul edilen şuur ötesi, şuuraltı veya şuur üstü gibi bölümler aslında yoktur. Varlığın şuuru tektir ve parçalara ayrılmaz. 


Varlıktaki şuurun mekanizmasını anlatabilmek için bu şuurun iş yapma şekli bölümlere ayrılmış ve her biri ayrı ayrı izah edilmiştir. Bu bölümlere ayrılmış şuurların tümü varlığın bir tek şuurunun içinde yer alan çeşitli hallerdir.


Her şey bir bütünlük içinde teferruatlarına ayrılmıştır. İnsandaki şuurun nereden nereye yansımış olduğunu sezmek gerekir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.