Notlar

LK banner 2016

17:02:04
 2/05/2024

Dünyada çiçek veya ağaçları bir beden olarak kullanan varlıklar ve bu varlıklara hakim olan ruhlar vardır. Bitki safhasından evvel, geliştirilmekte olan bir atomun hareketlerine pasif olarak bağlı olan bir ruh, o atomdan kurtarılıp bir varlık sahibi olduğu zaman, onun pasif tekamül süreci sona ermekte ve aktif bir tekamül süreci başlamaktadır.

Bir ruh, pasif tekamül sürecini tamamladıktan sonra, bu süreç içerisinde iken kendisinde uyandırılan iç güdüsüyle, yeni tahsis edilen varlığına hakim olmakta ve onu aktif olarak kullanmaya başlamaktadır. Ruha yardımcı olmak için, bu varlığa artık diğer varlıklardan tesirler de gelmeye başlamaktadır. Ruh kainatta hedefine ulaşana kadar, artık onun hakim olduğu varlık hiçbir zaman, hiçbir yerde yardımsız ve başı boş bırakılmamaktadır. Yardımcı varlıkların ilk defa gelmeye başlayan tesirlerinin yanı sıra, ünitenin atomu geliştirmekte olan tesirleri de arka planda atomlara gelmeye devam etmektedir.

Ruh bir varlığa hakim olduğu zaman, pasif tekamül safhasında iken uyanmış olan içgüdülerini de o varlığa yansıtmaktadır. Dağa doğrusu, ruhu atomdan koparıp varlığa bağlayan tesirler, ruhta uyanan içgüdüleri de varlığa bağlamaktadır. Bu durumda, kainat üstünde bulunan bir ruhun kabiliyeti ilk defa bu noktada, kainat maddeleri içinde ortaya çıkıp kendini göstermiş olmaktadır.

Bu varlık, atomların manyetik alanlarının bir kat daha inceltilmiş olanlarından meydana getirilmiş bir topluluk olduğu için, artık dünya maddelerini meydana getiren atomların zaman ve mekanından da uzaklaştırılmış olmaktadır. Elbet bu uzaklık fiziki olarak değil, titreşim farkından dolayı ortaya çıkan bir uzaklık olacaktır.

Bir manyetik alan topluluğu olan bu varlığın bir şekli, rengi, kokusu, tadı duygusu, düşüncesi, fikri, kabiliyeti, kendisini meydana getiren partiküllerin dışında hiçbir şeyi bulunmaz. Herhangi sabit bir yeri de bulunmaz. Bu durumda, varlıkta ortaya çıkan tüm davranış şekilleri kendisinden kaynaklanmayan davranışlar olacak ve bu davranışların kaynağı da ona hakim olan ruh olacaktır.

İlk defa bir varlık sahibi olan bir ruh, varlığını kullanarak önce atomların manyetik alanlarına hakim olmanın tatbikatına başlamaktadır. Ruhlar kainatta ilk defa bu noktada tecrübe kazanmaya başlarlar. Tatbikatlardan elde edilen tecrübeler de varlıkta birikmektedir. Ruh varlıkta biriken tecrübeleri tekrar kullanarak varlığını geliştirmektedir. Varlık, artan tecrübesiyle tekrar tatbikatlara girişmekte ve sonuçta her adımda tecrübesi bir kat daha artmaktadır. Yani tecrübeler kendi kendini artırmakta ve her defasında da varlığı yükseltmektedir. Bir manyetik alan topluluğu olan varlık, atomlara direkt temas edip bir etkide bulunamamaktadır. Ancak manyetik alanlarına hakim olup onları istediği gibi düzenleyebilmektedir. Elbette bu düzenlemeyi yapan varlık olmakta fakat ona bunu yaptıran da ruh olmaktadır.

Varlığın yaptığı ilk işler ve kazandığı ilk tecrübeler, atomları manyetik alanlarından kontrol ederek toplayıp düzenleyerek basit maddeleri meydana getirmektir. Her safhada olduğu gibi ruhun varlığını kullanarak basit maddeleri meydana getirme safhası da uzun sürmektedir.

Bu varlık, bir sonraki safhada yine atomların manyetik alanlarını kullanarak bize göre karmaşık görünen, en basit hücreleri kurma aşamasına gelmektedir. Bu hücreler en basit bitkilerin en basit hücreleri olmaktadır. Bir hücrede ne kadar çok atomun bulunduğunu tahmin edebilmek için küçük bir araştırma yapmak yeterli olacaktır.

Varlık, atomların manyetik alanlarını kullanarak o atomlardan basit bir hücre kurduğu zaman, o kurduğu hücre dünya zamanı ve mekanında meydana gelmektedir. Bu ilk hücre, bir insan gözüne görünmese bile, bir varlığın bizzat kurup yönettiği, dünyadaki ilk bedeni olmaktadır.

Çiçekler ve ağaçlar birer bedenler olduğu gibi, onları meydana getiren hücreleri de ayrıca varlıkların birer bedenleri olmaktadır. Hücrelerin gelişmişlik seviyesi, ona hakim olan varlığın tecrübe seviyesini belirler. Etraftaki bitkilere bakıp ne kadar çok hücrelerin ve onlara bağlı varlıkların meydana getirilmiş olduğu sezgisi insanı şaşırtabilir.

Varlığın bir bitki bedeninin çeşitli yerlerinde çeşitli hücreler kurmaya başlaması varlık için ayrıca bir aşamadır. O varlığın bir sonraki beden aşaması, diğer basit hücrelerin manyetik alanlarına hakim olup o bitki bedenini olduğu gibi, bütünüyle kontrol etmek olacaktır. Bir bitki bedeninin manyetik alanı, içindeki hücrelerin manyetik alanlarının sentezinden meydana gelir.

Basit bir bitki bedeninin manyetik alanını olduğu gibi hakimiyeti altına alıp kontrol eden bir varlık, o bedende gelişmekte olan binlerce hücre varlığının sorumluluğunu da üzerine almış bulunmaktır. Varlık, bir beden yerine geçen bitkiyi yönetmekle aynı zamanda kendi çapında, dünyada ilk defa toplumsal bir hayata da katılmış bulunmaktadır.

Bu sorumluluk sahibi varlığın bahsettiğimiz dünyadaki bedeni, üzerine basılıp geçilen bir ottur. Yediğimiz sebze veya meyvelerdir. Saksıdaki bir çiçek veya dağlardaki ağaçlardır. Elbette bu varlıkların sorumluluğu duyduğumuz sorumluluk gibi değildir, fakat, bunu kazanmanın ilk adımlarını bir bitki bedenine hakim olup onu yönetmekle bu noktada başlatmış bulunmaktadır.

Niçin yerden bir ot parçası çıkıp büyümeye başlamaktadır? Bu otların varlıkları kutsal bir vazifeyi yerine getirmek için kainat yönetimine katılana kadar gelişimlerini sürdüreceklerdir. Bu otların varlıklarının dünya maddelerini kullanarak ileride büyük bir vazifeye hazırlanmak için ilk defa bu alemde adım attıklarını görebilmek ve onlara bir değer verebilmek için bu bilgilerin üzerinde oldukça derin düşünülmesi gerekir. Varlıklar, kendilerine hakim olan ruhların davranışlarını nasıl yansıtıyorlar ise, bitki bedenleri de kendilerine hakim olan varlıkların davranışlarını öylece yansıtacaklardır.

Binlerce yıl yaşayan koca bir ağacı kontrol eden bir varlıkla, o ağacın dibinde açmış küçük bir çiçeğin varlığı aynı tekamül safhasının varlığıdır. Sadece tecrübe bakımından birisi diğerinden daha ileride ve birbirine muhtaç olacaklardır. Varlıkların tecrübeleri arttıkça bitki bedenlerini değiştirirler. Ve, daha gelişmiş bitki bedenlerine doğru hayatları devam eder.

Bitki bedenlerini tekamül mekanizmalarıyla kullanan varlıklar her ne kadar ilkel varlıklar olsa da, insanı hayran bırakan renk, şekil, tat, koku, gibi beden özellikleri büyük bir ilgi çekmekte ve ferahlık vermektedir. Bu ilkel gördüğümüz muhteşem varlıklar bitki bedenleriyle kendi çaplarında tepkiler de verirler. İnsanlar tarafından hissedilmeyen onların bu tepkileri, çeşitli elektronik cihazlarla titreşim darbeleri olarak ölçülebilir.

Bitkiler aleminin beden şekilleri dediğimiz bitki türleri, sadece dünyada su altında veya karada bulunanlarla sınırlı değildir. Bitkiler alemindeki prototipler, üniteye bağlı büyük vazife planlarının kontrolü altındadır ve bilinenden çok daha fazla bir çeşitliliğe sahiptirler. Elbette insan ihtiyacı olan bitkileri büyütmek için, bende varım diyerek onların yanında çıkan zararlı bitkileri uzaklaştırmak zorundadır.

Çiçeklerin ve ağaçların ruhları var mı diye düşünülecek olursa, bu bilgilerden sonra, bir çiçeğin binlerce hücresinin binlerce varlıkları ve o varlıklara hakim olan ruhları olduğu gibi, o çiçeğin tüm hücre varlıklarını manyetik alanlarından kontrol eden ayrıca bir varlığı ve bir de ruhu bulunmaktadır. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

Şimdi, haşerelerde ve hayvanlarda ruhu görebilme durumlarından da biraz bahsedelim.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.