Özel Notlar

LK banner 2016

15:06:01
 26/04/2024

Olan biten her şeyi açıklayabilen bir bilgi, tüm yolları aydınlatan bir ışıktır. Çevremizde gördüğümüz ağaçların, çiçeklerin, hayvanların, ilginç şekilleri nasıl meydana getiriliyor?

 

Bir çiçekçi dükkanına girdiğiniz zaman çiçeklerin türlü türlü renklerinden, şekillerinden, kokularından, bir huzur duyarsınız. Bir hayvanat bahçesine gittiğiniz zaman hayvanların ilginç görünüşleri, komik davranışları, yaşam biçimleri, ilginizi çeker.

Aynı duygular şehirlerden uzak dağlarda gezintiye çıktığınız zaman yine meydana gelir. Fakat o dağlarda çiçekler insana ihtiyaç duymaz, ağaçlar ve hayvanlar da kendi halinde yaşarlar.

 

Kısaca doğa kendi düzenini otomatik olarak kurmakta ve bunun korunması gerektiğinin sezgisine varanlar da dünyanın bir çok yerinde milli parklar adı altında bu doğayı korumaya çalışmaktadırlar.

 

Şimdi, daha önce dünya ve dünya hayatıyla ilgili temel bilgilere sahip olanlar tüm bu bitki ve hayvanların ileri veya geri seviyeli varlıkların kullandıkları bedenleri olduklarını bilirler. Bu bedenlerdeki hücreleri kullanan varlıklar ise doğal olarak daha da geridirler. Geri varlık derken aşağılamak manasında değil, yeni yeni organizasyon sistemlerine katılan ve bu tecrübeleri yapmaya başlayan acemi varlıklar manasındadır. Bu varlıkların, yani bitki ve hayvan gibi görünen bedenlerinin ilginç şekillerini yukarıdan verilen bilgilerin ışığında görmeye çalışmak, insanın kendisine daha farklı bir gözle bakmasına da sebep olacaktır. Şimdi bu bilgilerin neler olduğundan kısaca bahsedelim.

 

Dünya dışından, yani yukarıdan, verilen bilgilere göre bir varlığın meydana getirilişinden sonra yapmaya başladığı ilk iş, atomların manyetik alanlarına hakim olmaya çalışmak, ve bu hakimiyetle atomları bir araya toplamak, değiştirmek, dağıtmak, gibi işlerdir. Bu durumun bir öncesine bakalım, varlık bu duruma nasıl geldi?

 

Varlık, henüz ortada yok iken ruh atoma direkt bağlıydı ve tesirler de atoma direkt yukarıdan inmekteydi. Atoma inen bu tesirler atomun etrafına dağılıyor ve o atomun manyetik alanını meydana getiriyordu. Bu manyetik alan da etrafından üzerine partiküller çekerek atomu zenginleştiriyordu. Bu zenginlik rast gele değil planlı bir şekilde meydana getirilmekteydi. Bu atoma ruh direkt bağlı olduğu için atomda meydana getirilen hareketler de direkt ruha yansıyordu. Ruh hiçbir şey yapmıyordu, öylece hareketleri izliyor ve bu hareketler de ruhta bazı içgüdüler uyandırıyordu. Yukarıdan inen tesirler atomun manyetik alanlarına da iniyor ve onları da tekrar geliştiriyordu.

 

Burada, tekrar geliştirilen manyetik alanın ortasına yukarıdan bir tesir inmekte ve bunların bir kısmını bir araya toplamaktaydı. Meydana getirilen bu manyetik topluluk bir enerji topluluğu oluyordu. Aynı tesirler ruhun atomla olan direkt bağlantısını bu enerji topluluğuna kaydırıp ruhu atomdan ayırıyordu. Bu enerji topluluğu artık o ruhun sahip olduğu bir varlığı oluyordu.

 

Bu andan itibaren ise varlığa yardımcı tesirler gelmeye başlıyordu. Bu tesirler vazifeli varlıklardan geliyordu ve bunlara da tali tesirler denmişti. Bu tali tesirler atom çekirdeğinde bir değişiklik yapamıyordu fakat geliştirilmekte olan atomların türlü türlü çeşitlerini, manyetik alanlarına etki ederek bir araya getiriyor ve maddeleri meydana getiriyordu. Maddeleri meydana getiren bu tesirlere tali tesirler deniyor fakat atomlarına direkt yukarıdan inen tesirlere de esasi tesirler deniyordu.

 

Bu bilgiye göre bir maddeye iki yerden tesir gelmektedir. Birincisi atomu geliştiren esasi tesirler, ikincisi bu atomlardan maddeleri meydana getiren tali tesirlerdir. Tali tesirler maddeleri meydana getirerek ön plana çıkarken esasi  tesirler ise sadece atomlarına gelerek arka planda geride kalmaktadır.

 

Şu anda tali tesirlerin atomlardan meydana getirmiş olduğu maddeler gördüğünüz her şeydir. Dünya, gökyüzü, uzay, yıldızlar, galaksiler, her şeydir, fakat çok derin manada bu her şey, asli prensip ve tesirlerinin hakimiyeti altında kalmaktadır.

 

Şimdi, bir varlığın meydana getirilişinden sonra daha önce ruhta uyanan içgüdü bu varlığa da yansımış olarak bulunur. Bu durumda, bu varlığın da bir iç güdüsü vardır deriz. Varlığın bu içgüdüsüyle yapmaya başlayacağı ilk iş, atomların manyetik alanlarına hakim olmaya çalışmak, ve bu hakimiyetle atomları bir araya toplamak, dağıtmak, tekrar toplamak, tekrar dağıtmak, gibi çeşitli işlerdir. Aslında bu işleri yapanın varlık değil onu kontrol eden ruh olduğu bu bilgilerden sonra açıkça ortaya çıkar.

 

Varlık, ilk tecrübesine atomların manyetik alanlarına hakim olup maddeleri meydana getirme işinde ilerler, fakat ruhun tekamülü için varlığın tecrübeye devam etmesi ve çeşitli şekillerin meydana getirilmesi gerekir. Önce, atomları kullanarak basit bir hücre meydana getirir. Bundan sonra artık tecrübeler hücreler üzerinde devam edecektir. İlk meydana getirdiği hücre çok basit bir bitkinin çok basit bir hücresi olacaktır. Çok basit diyoruz fakat kaç tane atomu manyetik alanlarından tutarak bir araya getirip de bir hücre yapılacağının tecrübesine varlık artık sahip olmuştur.

 

Şimdi, bu hücrenin manyetik alanı, onu meydana getiren maddelerin manyetik alanlarının toplamıdır, yani sentezidir. Varlığın bu hücrede hakim olduğu manyetik alan ise bu sentezden ortaya çıkan manyetik alandır. Varlık bu duruma nasıl geldi, daha önce bir atomun manyetik alanı üzerine hakim olup tecrübe yaparken bu safhada atomların manyetik alanlar sentezi üzerine hakim olup tecrübesine başlamıştır. Bu çok basit hücrenin bir eli ayağı yok fakat o varlığın dünyada kurduğu ilk maddi bedenidir, ve içinde sayısız miktarda atomu da topluca kontrol etmektedir. Henüz bu ilk beden, yani hücre, gözle görünmemekte fakat varlığın bu tecrübesi de devam etmektedir. Vazifeli varlıklardan gelen tali tesirler benzer hücreleri düzenli bir şekilde bir araya toplar. Bir araya getirilen hücreler doğal olarak bir hücre topluluğu oluşturur. Bu topluluğun ise basit bir şekli vardır. Her hücrenin bir manyetik alanı olduğu için meydana gelen basit şeklin manyetik alanı da tüm hücrelerin manyetik alan sentezinden meydana gelir.

 

Basit bir hücreden ilk defa beden kuran varlık bu işinde tecrübesini arttırdıktan sonra bir kademe daha yükselir. O basit şeklin ne kadar hücresi varsa, bu defa onların meydana getirmiş olduğu manyetik alanlar sentezi üzerine hakim olmaya çalışır. Daha önce bir tek hücreden bedeni olan varlığın artık bir sürü hücrelerden meydana gelmiş yine bir tek bedeni, ve o hücrelerin manyetik alan sentezinden meydana gelmiş yine bir tek manyetik alanı, ve artık göze görünebilen bir de şekli vardır. Varlığın iç güdüsü de bu şekillerde ortaya çıkar. Fakat bu kadar tecrübeden sonra bunları bilmeyen sıradan bir insan böyle bir şekil gördüğü zaman bu bir ot deyip geçer.

 

Varlığın bundan sonra bitkiler aleminde geçireceği zaman ve kazanacağı tecrübeler artık çok çok uzun sürecek, ve daha sonra safha atlayıp ilkel hayvanların basit hücrelerinden başlayarak tecrübesine devam edecektir.

 

Şimdi, meydana getirilen şekiller vazifeli varlıklar tarafından gönderilen yardımcı tesirlerle, fakat ünitenin gözetimi altında meydana getirilmektedir. Eğer bu tecrübelerin safha atlanmadan kusursuz olarak yapılması gerekiyorsa, ki varlığın kabiliyetinin imkanlarının bir sıra takip etmesi, sürekli kontrol altında tutulması ve yardım edilmesi bunun öyle olduğunu göstermektedir, o takdirde çevremizde gördüğümüz bitki ve hayvanların türlü şekilleri ancak buz dağının görünen kısmı kadar az demektir.

 

Çünkü, bu yöntemle kazanılması gereken tecrübenin bilgisi, gerek bu dünyada gerekse bu dünyaya benzer uzak dünyalarda çok daha değişik şekillerde bitki ve hayvanların, hatta insanların var olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Zaten verilen bilgilerde de, dünyada insan bedeninin fonksiyonunu yerine getiren bedenlerin uzak dünyalarda da var olduğu ve kullanıldığı bilgileri de verilmiştir.

 

Bu bilginin idraki, insanların dünyadaki bitki ve hayvanlara karşı davranışlarını ve bakış açılarını değiştirir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.