Özel Notlar

LK banner 2016

03:33:23
 6/05/2024

Düaliteleri görmeye çalışmak, her şeyin denge halinde bulunan zıt kutuplarını, ve bu kutuplara gelen tesirlerin nasıl dengeleri bozduğunu, ve bozulan dengelerin tekrar kurulurken nasıl değerlerin yükseldiğini, veya düştüğünü görmeye çalışmaktır. Aslında, denge halinde bulunan farklı kutupların içeriğinin ne olduğunun bilinmesi, var olan her şeyin gerçek durumuyla ilgili çok yüksek sezgiler verir. Yüksek sezgilerin arkasından ise yüksek prensiplerle karşılaşmak ve onlara karışmak gelir.  

 

Her insan varlığının er veya geç bir gün kainat prensipleriyle karşılaşıp onlara karışacak olması, gerçekte tüm varlıkların kaderinde vardır. Ayrıca her seviyedeki varlıkların mevcut tekamül süreçleri ve bir sonraki süreçlerinin neler olacağı daha yukarıdaki vazifeli varlıklar tarafından açıkça bilinmektedir.

 

Aslında kainat prensiplerinin ne olduklarıyla ilgili bilgileri hidrojen aleminin son aşamalarına gelmiş insanlığın kendi gayretleriyle bulup ortaya çıkarmaları gerekirdi. Bunu insanlık tam olarak tespit edip ortaya çıkartamamıştır.

 

Sebebin birincisi, varlıkların ihtiyaçları göz önüne alındığı için buna engel olunmuştur, yani insanlığın gözlerine perde çekilmiş ve bazı prensipler saklı kalmıştır. Bu engel olma, varlıklara yapılan bir yardım şeklidir, müdahale olarak düşünmemek gerekir.

 

İkincisi, varlıkların liyakatleri artmış ve böyle bir engeli aşacak kadar yükselmiştir. Kabul edilebilir bir seviyeye gelince, yani yükü kaldırabilecek bir seviyeye gelince, engel kaldırılmış, ve insanlığın gelişimini gözetenler tarafından saklı prensipler yine bir yardım şeklinde insanlığa, yani dünyaya verilmiştir. Fakat, bildiğiniz gibi bir ağacın tüm meyveleri aynı anda olgunlaşmamaktadır, olgunlaşmamış bir meyve de zaman ister.

 

Yani insan özgür iradesini kullanarak ihmallik edebilir, ve bir sonraki süreçte kendi varlığının kainat prensipleriyle karşılaşıp onlara karışmış olarak aktif faaliyetlerde bulunma kaderini erteleyebilir. Dünyada bir zaman sınırlaması başlatılmış olduğu için geç de kalabilir. Fakat onun ihmallik etmesi veya geç kalması kendi varlığının kaderini değiştirmez. Sadece yürüyeceği yolu uzatmış olur. Bir süre önce başlatılmış olan zaman sınırlaması ise, sadece dünya gezegenini değil, galakside bulunan bir çok gezegeni de kapsamı içine almaktadır. Yolu uzatmış olmak demek ise, dünya devresinin sonunda ihmallik ederek son hamleyi yapamamış olmak, yeni açılacak olan dünya devresine kalmak, ve eksik kalan kısımları bu dünyada tamamlamak zorunda olmak demektir ki, bu da yeni dünya devresinde geçirilecek binlerce yıllık problemli zamanlar demek olur.

 

Verilen bilgilerde sürekli olarak vazife planlarından ve insan hayatının da vazife planlarına bir hazırlıktan ibaret olduğu söyleniyor. Bu sözler doğru sözlerdir. Eğer bir gün vazife planlarına geçerseniz, gelecekte kendi devrelerinin sonlarına yaklaşmış insanları talep ettikleri takdirde, bu sözlerin aynısını siz de onlara söylemeye başlarsınız. Hatta şu andaki bilgi ve sezgileriniz, vazife planlarının tesirleriyle sempatize olabilecek kadar yüksek seviyelere ulaşmış ise, bu bedenli halinizle de söyleyebilirsiniz.

 

Fakat, gerçeğe yaklaşmış bu yüksek sezginin bir sonraki gelecek adımı idrak olduğu için, o zaman, kainat prensiplerine tam bağlı olan vazife planlarında idrakli ve şuurlu olarak bulunuyor olursunuz. Ve ayrıca, şimdiye kadar hiçbir zaman hiçbir şeyin zaten kainat prensiplerinin dışına çıkmamış olduğunu da açıkça bilirsiniz.

 

Şimdi, insanların yeni yeni kavramaya başladığı kainat prensipleri ve kanunları hakkındaki bilgiler yeni bilgiler değildir. Fizikteki tüm kanunlar dahi, kainat prensiplerine bağlı kanunlara dahildir. İnsanlar fizik kanunları icat etmeden evvel de onlar zaten vardı. Yani fizik kanunlar icat edilince ortaya çıkmışta faaliyete geçmiş değildir. Şu anda bahsetmeye çalıştığımız düalite hakkındaki bilgiler de ancak bilmeyenler için yeni olabilir. Veya anlaşılmayan yada eksik kalan bilgileri varsa belki onları tamamlayabilir. Aslında bunlar da yeni olmayıp zaten faaliyette olan kainat prensiplerine bağlı kanunlardır.

 

Kainat prensipleri ve kanunları icat edilmez, değişmez ve değiştirilemez. Ancak mevcut olan bir şey fark edilebilir veya tespit edilebilir, ve bunlarla karşılaşıp faydalanmak da yine liyakatle ilgili bir durumdur.

 

Bu, düalite prensibinin ayrıntılı bilgileri, ruhların kainat maddelerini nasıl topluca kullanarak onlardan faydalandığının sezgilerini verir. Bir kısım bilgileri genel olarak ele alıp basitçe izah etmeye çalışalım.

 

İlk atomun nasıl meydana getirildiğini biliyorsunuz. Bir atom meydana gelmez, getirilir. Meydana getirilen ilk atom bir tane değildir, ruh da bir tane değildir. Burada yüksek anlamı bulunan düalitenin kainata yansıması vardır, yani maddenin düalitesi ilk atomun meydana getirilmesiyle birlikte başlamış olur. Aynı zamanda, bu atomun meydana getirilmesiyle birlikte zamanın ve hareketin de aynı anda başladığını unutmamak gerekir. Atom hareketleri, ünite tesirlerinin kontrolünde olduğu için harekete bağlı zaman da ünitenin kontrolü altında kalır.

 

Şimdi, kainatın asli maddesi, görünen bir madde olmadığı için onu hayali olarak görmek gerekir. Ünite tesirlerinin bu maddelerde meydana getirdiği şey harekettir, yani titreşimdir. Bu, o kadar minik ve bir o kadar mikro düzeyde bir harekettir ki, bunu bir şeye benzetmek de zor, fakat basit olarak eğer, serinlemek için kullandığınız bir vantilatörünüz varsa bir an için pervanelerini kainat asli maddesi yerine koyun, belli bir hıza ulaşınca pervaneler duruyormuş yada çok yavaşça sağa veya sola dönüyormuş gibi bir görüntü ortaya çıkacaktır. Onun hareketlerinin gözünüze hitap etmesi için bir rezonans frekansı vardır. Hızla dönen pervanenin sanki varmış da orada yavaş yavaş dönüyormuş gibi görünmesini sağlayan hassas elektrik ayarının ,ünite tesirleri tarafından özellikle ayarlandığını benzetebilir ve düşünebilirsiniz. Kainat asli maddesi de aynı bu pervanenin aslı gibi görünmemekte, fakat titreşimi onunla rezonansa girenler tarafından farklı şekillerde görünür olmaktadır. Ve, bunları ayarlayan da ünite tesirleridir.

 

Bu titreşimlerin belli bir yerde toplanmış olması demek, orada bir titreşim topluluğunun meydana getirilmiş olması demektir. Biz bu titreşim topluluğuna madde topluluğu diyoruz. Bu madde topluluğunu meydana getiren şeyler tesirlerdir. Bu madde topluluğu kainatın asli maddesi değildir.

 

Madde olarak bilinen en küçük bir parçanın içinde sayısız miktarlarda atomların bulunduğunu biliyorsunuz. Her bir atom da bir düaliteye sahipti. Düalite, iki farklı kutbun bir arada denge halinde bulunmasıdır. Birden çok atomlar bir araya getirildikleri zaman onların manyetik alan sentezlerinden yine iki farklı kutup ortaya çıkmakta, ve bu kutuplar da yine denge halinde bulunmaktaydı. Her tesir bir değer taşır, ve herhangi bir kutba gelen tesir bu dengeyi bozar. Bozulmuş bir denge eşit hale gelmeye meyillidir. Eşit hale gelmesi demek hareketin başlaması demektir. Fakat, dışarıdan bu topluluğa bir tesir gelmiştir, bu tesirin getirdiği ekstra değer, topluluğun mevcut değeri üzerine eklenmiştir. Tekrar denge kurulduğu zaman, o madde topluluğu artık eski değerlerine sahip olmaz. Tesirler onun değerlerini artırmış ve yükseltmiş olur. Ve, bu mekanizma maddi kainatın her ortamında geçerlidir.  

 

Düalite prensibini ve hareketi meydana getiren değer farklanması mekanizmasını kavramak çok önemlidir çünkü, bir süre sonra dünyada sık sık meydana gelecek olan doğa olayları endişeleri artıracaktır. O zaman, doğa olaylarının kimler tarafından nasıl ve ne maksatla meydana getirildiğinin teknik ayrıntılarını öğrenme ihtiyacı da ortaya çıkacaktır. Birçok insan, hareketi meydana getiren tesirler ve manyetik alanlar konusunda teknik bilgilere sahip olmadığı için, bu bilgileri şimdilik basit ifadelerle tekrar edip duruyoruz.

 

Şimdi, insan bedeninin tek bir hücresinde dahi yığınla atom bulunmaktadır. Bir fikir sahibi olabilmek için küçük bir araştırma yapmanız yeterlidir. Hiç kimse bir insan bedeninde bulunan hücreleri veya atomlarını saymaya kalkışmaz. Bu topluluğun ne kadar çok kalabalık olduğunu biraz derin düşünürseniz, bir bedenin bir kainat demek olduğu bilgisini daha iyi anlarsınız.

 

Ben, dediğiniz zaman bedeninizde yaşayan milyarlarca varlığı ifade ediyorsunuz. Birlikte yaşadığınız o küçük varlıkların geleceği var ve size bakıyor. Beden sahibi olmakla onların da sorumluluğunu üzerinize almış bulunuyorsunuz. Siz de bu safhaya, yani insanlık safhasına onların şu anda yürüdüğü yollardan geçip geldiniz. Onlar da bir gün gelişecek, büyüyecek, ve sizin seviyenize gelecek.

 

Bu bilgilerden sonra insan bedenine veya kendi bedeninize karşı nasıl bakılması yada davranılması gerektiğini kendiniz ortaya çıkartabilirsiniz. Gerçek bilgiye sahip insan bedene ihanet edemez. derin bakan gözlere sahip olduğu için doğaya da ihanet edemez, çünkü hayatın amacını bilir. Bir plan yaparak dünyaya geliyorsunuz, bu beden dünyanın demirbaş malzemesi gibidir, işiniz bitince teslim etmek zorundasınız.

 

Doğa olaylarını düalite prensibi ve değer farklanması mekanizmasıyla açıklamaya devam edeceğiz. 

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.