Özel Notlar

LK banner 2016

07:58:28
 2/05/2024

Normal kültüre sahip olan herhangi bir insan, bilimin neler yapabileceğini veya çaresiz kalacağı konuları yaklaşık olarak tahmin edebilir. Büyük dönüşümle ilgili olayların arka plan bilgilerine sahip olanlar, afet olarak görünen olayların aslında yardım olduklarını bilirler.

 

Büyük dönüşümü başlatacak olan sebepler dünya dışından, hatta güneş sisteminin uzaklarından kaynaklanacağı için, kaynaklandığı için, bilimin buna engel olması imkansızdır. Bu dış sebep, şu anda güneşin manyetik alanını değiştirdiği için bilimin bunu eski haline getirmesi imkansızdır.

 

Güneşin değişen manyetik alanı dünyanın manyetik kutuplarını eski yerinden kaydırmıştır, ve bu kayma yavaş yavaş devam etmektedir. Dünyanın kaymakta olan manyetik kutuplarının nelere sebep olacağını tahmin eden bilimin bunu durdurması veya eski yerine getirmesi imkansızdır.

 

Manyetik kutupların kayması buzların erimesini ve dünyanın iklimini aşırı uçlara doğru değiştirmeye devam etmektedir. Bilimin, buzların erimesini durdurup iklim değişikliklerini yeniden düzenlemesi imkansızdır. Biri karada diğeri suda erimeye başlayan kutup buzlarından ortaya çıkan su, kuzey kutup sularının hacmini azaltıp güney kutup sularının hacmini artırmaktadır. Seviyesi yükselen güney kutup sularının kuzey kutbuna akmaya başlamasını engellemek veya okyanus sularının aynı seviyede tutulmasını sağlamak bilim için imkansızdır.

 

Güney kutbundan kuzey kutbuna akmaya başlayacak olan okyanus suları kıtaların üzerine baskı yaparak yer altındaki lavları patlatacak ve çökmesine neden olacaktır. Kıtaların sular altında kalmasını ve diğer taraftan okyanus yüzeyine yakın yerlerden de yeni kıtaların ortaya çıkmasını bilimin önlemesi tamamen imkansızdır.

 

Kıtaların çöküşü esnasında hareket halinde olan dünya maddelerinin, yani yer altındaki lavların ve okyanus sularının manyetik alanları, güneşin başlattığı manyetik alan baskısıyla tersine döndürülecek ve hızla yeni dünyanın kutuplarını meydana getirecektir. Yani kuzey kutbuyla güney kutbu yer değiştirecektir. Ve, bu büyük dönüşüm tamamlanırken bilim de sona erecektir. Bu olaylar, bilimin çaresiz kalıp afet olarak yorumlayacağı olaylar olacaktır.

 

Şimdi, bilimin çaresiz kalacağı başka bir konuya geçelim. Bu, bilimin kurallarını aşan ve inceleme alanı dışında kalan bir konudur. Bilim, bir hücrenin akıllı bir

varlığı olduğunu ölçemez. Çalışkan bir öğrencinin sınıfını geçmesi gibi, bu hücre varlıkları da binlerce yıldır kontrol ettikleri hücreler üzerinde gerekli tecrübeyi kazanmışlardır. Bu varlıklar hakkıyla çalışıp terfi etmişler ve yeni görevlerine başlamak için yeni imkanların arayışı içine girmişlerdir. Bu varlıkların bir süre daha ihtiyaç duymadıkları bir işi zorla yapmak mecburiyetinde kalması, bu varlıkları isyana veya kendi düzenlerini kurmaya doğru yöneltecektir. Hücre topluluğu değil, bir insan topluluğu dahi olsa böyle bir durum karşısında aynısını yapar. Ya isyan eder veya kendi düzenlerini kurmaya kalkar. Fakat bu düzeni gidip başka bir yerde değil nerede hayat bulmuşsa o yerde kuracaklardır.

 

Bunlar hücre varlıklarıdır. O zaman bu varlıkların hücreleri hangi bedende bulunuyorsa o beden içerisinde kural dışı hareketler başlatacak veya kendi düzenlerini kuracaklardır. Bu da bedenin çalışma düzenine aykırı bir davranış olacaktır. Birbirine uyum sağlayan bu gelişmiş hücrelerin birbiriyle anlaşıp kendi aralarında kurduğu düzen, ortaya çıkacak olan yeni hastalıklar olacaktır. Sinir sistemlerindeki kural dışı hareketler akıl hastalıklarına veya iç organlardaki kural dışı hareketler de kanser türlerinin artmasına sebep olacaktır.

 

Bilim, her ne kadar önlem almaya çalışsa da gelişmekte olan varlıkların bu isyanını yatıştıramayacak ve girişimlerini engelleyemeyecektir. Bu varlıklar şu anda yeni imkanların arayışı içine girmişlerdir, ve ilerleyen zamanlarda yeteneklerine göre kural dışı hareketlerde bulunacaklardır. Bilimin sebeplerini bulamayacağı ve çaresiz kalacağı konulardan birisi de budur. Burada kastedilenin tıp bilimi olduğu bilinmelidir.

 

Şimdi, bilimin yaklaşan bu büyük dönüşüm karşısında yapabileceği bazı işlerin neler olduğuna bakalım. İnsan bedeni, yaşadığı sürece onu idare eden varlığa hizmet eder. Bilim afetlerin önüne geçemeyecek, hücre varlıklarının gelişimini engelleyemeyecek ama, varlığa hizmet eden insan bedenlerinin yaşaması için son imkanlarına kadar hizmette bulunacaktır.

 

Meydana gelecek olan olaylar, bu devrenin sonuna doğru dünya ülkelerini birleşmeye doğru zorlayacaktır. İnsanların hayatını tehdit edecek uzaydan gelen radyasyonlara veya dünya genelinde meydana gelecek olan doğal afetlere karşı, şu anda mevcut olan erken uyarı sistemlerini bilim çok daha geliştirmiş olacaktır. Su baskınlarını veya depremleri bazı hayvanlar önceden hissetmektedir. Buna benzer erken uyarı sistemleri geliştirilecek ve bu olaylar daha başlamadan önce  bilinecektir. İnsan hayatı için gerekli olan bir çok alternatif kolaylıklarla beraber, insan hayatını tehdit edecek olan her türlü olay dünya ülkeleriyle anında paylaşılacaktır. Bunun için de dünya ülkeleri arasında işbirliği sağlanacak ve gerekli koordinasyonlar kurulacaktır. Olayların arka plan bilgilerine sahip olanlar, afet olarak görünen olayların aslında yardım olduklarını bilirler. Şimdi, afet olarak bilinen büyük dönüşümün yardım olarak saklı görünen arka plan bilgilerinin neler olduğuna bakalım ve devam edelim.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.