Dünyanın geçmiş devir veya dönemlerinin nasıl başlayıp bittikleri dahil, yetmiş bin yıl önce bu devrin kurulduğu günlerden bu günlere kadar gelişen dünyanın nasıl ve niçin geliştiği, ve bu günlerden sonra meydana gelecek olan gelişmelerin vazifeli varlıklar tarafından ayrıntılarıyla anlatılmış olması, insanlığın birkaç adım daha atarak geçmek zorunda kalacakları karanlık koridoru aydınlatmış ve karşıda yeni bir devrin giriş kapısını ortaya çıkarmış gibidir.
Asırlardır insanların özlemle beklediği, bazılarının da korkuyla beklediği, ve çok çeşitli isimler verdiği büyük değişimin veya dönüşümün eşiğine dünya adım atmış bulunuyor. Henüz karşıda görünen ve yaklaşan büyük değişimin farkında olanlar, olmayanlardan oldukça azdır. Bu azınlık, karanlık koridoru aydınlatan ışık gibi geleceğin bilgisine ve idrakine sahip olanlardır. Hani etrafta olan biten bir şey yok bu değişimin eşiği nerede? diye soran veya görmek istemeyenler de çıkacaktır. Fakat, az bir zaman ayırıp dünyanın içinde bulunduğu durumu gerçekten öğrenmeye çalışmaları ve düşünmeleri yaklaşan bu büyük dönüşümü görmek için yeterli olacaktır.
Farkında olan insanların bir çoğu yaklaşan büyük dönüşümü sezmekte fakat çeşitli sebepler yüzünden sessizce beklemektedir. Bu sessizce bekleyiş, diğerlerinin yarım kalan işlerini bitirmelerini bekleyiştir. Bu bekleyiş, bazıları için kazanılan her şeyi kaybetme endişesi içinde bekleyiştir. Bu bekleyiş aynı zamanda farkında olanları büyük değişime bireysel olarak hazırlayan bir bekleyiştir. Ve bu sessizce bekleyiş, bu bilgilere sahip insanların vazife sorumluluğunu ve liyakatlerini ortaya çıkartıp ölçen ve kendilerinin de görmesini sağlayacak olan bir bekleyiştir.
Yılların getirdiği alışkanlıkları bir anda bırakmak veya değiştirmek kolay değildir. Bunun için daha öncesinden bir hazırlık yapılmamış ise, veya bu alışkanlıkların ulaştırmak istediği gerçek hedefin ne olduğu anlaşılmamış ise, veya bu alışkanlıklara takılı kalınmış ise, ki bunlar hayattaki her şeydir, bu alışkanlıkların sırları ifşa edilse bile liyakatle alakalı olan bu bilgilere uyum sağlamak oldukça zor olacak, ve zamana ihtiyaç duyulacaktır. Uyum sağlamanın gerekli olduğu bilindiği için diğer alemlerde dahi uyum kanunlarının meydana getirmiş olduğu iki alemi birbirine bağlayan uyum sahaları vardır. Bir alemden diğer aleme geçerken bu uyum sahalarından geçilir, bir anda atlanmaz. Onun için dünyada kazanılan alışkanlıklar da bir anda değiştirilemez. Fakat, dünya insanlarının yarım kalan işlerini tamamlayıp tamamlayamaması geleceği kesinleşmiş olan büyük değişimin zamanını değiştiremez. Bu, kesinlik kazanmış bir gelecek olduğu için aynı zamanda yarım kalan işlerin tamamlanabilmesi için dünyaya tanınmış bir müddet var demektir. Bu müddet içinde yarım kalan işlerin aslında ne olduğunu, neye hizmet ettiğini, niçin bu müddet içinde bitirilmesi gerektiğinin bilgisini farkında olanlar bilirler, ve hazırlıklarını da ona göre yaparlar. Ya bu bilgilerden haberi olmayanlar?. Bu bilgilerin dünyaya duyurulması sorumluluğu bunları bilen insanların üzerindedir, ve aynı zamanda da bu bir sınavdır.
Bu bilgiler, yani geleceği kesinleşmiş olan büyük dönüşümün ayrıntılı bilgileri, dünyadaki tüm insanlar yarım kalan işlerinin ne olduğunu anlayıp bitirsinler diye yüksek planlar tarafından yardım amacıyla verilmiştir, her hangi bir sebeple saklansın veya sessiz kalınsın denmemiştir.
Bu yarım kalan işler tamamlanmaya doğru giderken, birçok insanda artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı sezgisini de uyandırmaktadır. Kimisinde endişe, kimisinde heyecan uyandıran bu gelecek sezgisi, büyük dönüşümün yaklaşmakta olduğunu hissettirmekte ve buna uyum sağlattırmaya hazırlamaktadır. Daha çok endişeyle ortaya çıkan bu hazırlayıcı sezgi sahiplerinin ihtiyaç duyacakları bilgiler, ancak yüksek planlar tarafından verilen bilgilerin anlaşılmasıyla karşılanabilecektir.
Bununla birlikte, eski alışkanlıklarda direnmek veya bunları sürdürmeye çalışmak, insanın hür iradesine dayanan kendi çabasıdır. Bu çabanın sonuçlarının sadece insanın kendisine ait olup başka hiç kimseyi sorumlu tutamayacağı anlamına da gelir. Hür iradeyle gösterilen bir çabanın ortaya çıkan iyi veya kötü taraflarından, iyi çıkarsa sorumluluğu kendisine, kötü çıkarsa sorumluluğu başkasına yüklenmez. Her insan kendi hür iradesiyle gösterdiği kendi çabasının her türlü sonuçlarından kendisi sorumlu tutulur. Onun için bir insan hayatta gerçekten neyin peşinde olduğunu iki kez düşünmesi gerekir.
Eski alışkanlıklar dahil, her şeyin uzaklaşmakta ve değişmekte olduğunun farkındasınız. Yaklaşmakta olan büyük dönüşüme neden gerek duyulduğunu, dünyayı nasıl etkileyeceğini, insanların nasıl uyum sağlayacağını, ve bu büyük dönüşümün ayrıntıları hakkında konuşmaya devam edeceğiz.