Notlar

LK banner 2016

15:02:26
 26/04/2024

         Kainat, tüm varyasyonlarıyla birlikte büyük bir madde topluluğudur ve bu topluluk ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuştur. Ruhların tekamül ihtiyaçları ise, bu toplulukta tekamül araçlarıyla karşılanmaktadır. Ruhların tekamül ihtiyaçları karşılandığı anda da tekamül araçları vazifelerini bitirmiş olmaktır.

         Bu kainata ait tekamüllerini tamamlayan ruhlar ise, geriye kalan tekamül ihtiyaçlarını karşılamak üzere buradan ayrılmaktadırlar. Ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılayan ve birer araç olarak kullanılan bedenler hakkında verilen bilgilerden bazılarını farklı bir bakış açısıyla kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.

         Tekamül ihtiyacıyla, kainata ilk defa gelen ruhların aktif olarak kullandıkları herhangi bir maddi bedenleri bulunmamaktadır. Ancak sonsuzluk kadar uzun süren ilk zamanlarda madde hareketlerine alıştırıldıktan sonra, bir beden sahibi olmaya hak kazanmaktadırlar ve o bedenleri aktif olarak kullanmaya başlamaktadırlar.

         Bu bedenler ise, geliştirilmiş atomların yaydığı ince partiküllerin tekrar geliştirilmesi sonucu ortaya çıkan çok daha ince partiküllerin bir araya toplanmasıyla meydana getirilmektedir. Ruhun ilk kez sahip olduğu bu enerji halini almış bedene varlık denmektedir, ve ruh bu kainattaki tekamül ihtiyacını tamamlayana kadar da onu kullanmaktadır.

         Fakat hidrojen alemi, yani içinde bulunduğumuz alem, çeşitli derecelerde geliştirilmiş atomlardan meydana getirilmiş bir madde topluluğudur. Ruhlar ise, tekamül ihtiyaçlarını karşılamak için varlıklarını bu madde topluluğu içinde de kullanması gerekmektedir. Fakat, enerji halini almış olan varlık bu madde topluluğu karşısında etkisiz kalmaktadır. Dolayısı ile varlıklar ancak, atomların manyetik alanlarına müdahale edebilmekte ve o alanları kullanarak çeşitli madde ve şekillerini meydana getirebilmektedir. Yani varlıklar hidrojen aleminin maddeleri içine sokulmamaktadırlar.

         Bu yöntemle bilgi ve tecrübelerini ilerleten varlıklar, yine aynı yöntemle bu alemde çeşitli beden ve şekillerini de meydana getirmeye başlamaktadırlar. Mesela bir insan bedeni bu alemin maddelerinden meydana getirilmiş bir topluluktur, ve bu bedeni manyetik alanından kullanan bir varlığı bulunmaktadır. Bir çiçek de, bir ağaç da, bir hayvan da bu alemin maddelerinden meydana getirilmiş birer beden olmaktadır. O bedenlerin de her birini manyetik alanlarından kullanan birer varlıkları bulunmaktadır.

         İçinde bulunduğumuz bu alemde, en basitinden en gelişmişine kadar, bedenleri olan bütün varlıklar, ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılamak için kendilerini belli bir seviyeye kadar geliştirmiş ve hazırlamış olan varlıklar olmaktadır. Varlıklar, çeşitli bedenlerle kendilerini geleceğe hazırladıklarına göre, bir varlığın bir tek bedene sürekli bağlı kalması onun gelişmesine ve esas vazifesini yapmasına engel olmaktadır.

         Dolayısıyla, bir bedenle gelişimini sağlayan bir varlığın, yolunun açılabilmesi için o bedeni terk etmesi gerekmektedir. Bu bir ot bedeni olabilir, çiçek bedeni olabilir, hayvan bedeni olabilir veya insan bedeni olabilir. Varlıklar, kullandıkları tüm bedenleri işi bitince terk etmektedirler, yani etrafımızda gördüğümüz her şeyin eninde sonunda öldüklerini görmekteyiz.

         Varlık, ruhun kullandığı bir tekamül aracı olduğuna göre, bu varlığın bu alemde kullandığı türlü çeşit bedenler de ruhun dolaylı yoldan kullandığı tekamül araçları olmaktadır.

         Varlıklar, tüm tekamül araçlarını kullanarak hazırlıklarını tamamladıktan sonra bu alemden ayrılmaktadırlar. Daha sonra vazife planlarına katılan varlıklar, sonsuzluk kadar uzun bir zaman içinde, kainatın yönetildiği üniteye kadar gelmektedirler.

         Bir varlığın üniteye katılmasıyla birlikte, yani kainat yönetimine katılıp vazifeler yapmasıyla birlikte, o varlığa bağlı olan ruhun bu kainata ait tekamül ihtiyacı da karşılanmış olmaktadır. Ruh tekamülünü tamamlayınca, doğal olarak onun bu kainatta her hangi bir tekamül aracına da ihtiyacı kalmamaktadır.

         Her kainatın maddesi o kainata aittir. Bir kainatın maddesi diğer bir kainata taşınamamaktadır. Dolayısı ile ruhlar, geriye kalan tekamül ihtiyaçlarını karşılamak üzere diğer bir kainata geçerlerken, uzun zamandır kullandıkları varlıklarını bu kainatta bırakmaktadırlar. Ve, varlıklar da dağılıp aslına dönmektedir, yani amorf maddeler haline gelmektedir. Onun için enerji halini almış olan varlıklar da dahil, kainatta her beden terk edilmek zorundadır. Ölümsüzlük ruha aittir.

         Varlıklar, bu alemde her hangi bir bedeni kurarlarken veya terk ederlerken, bunları tek başlarına yapmadıklarını, onlara her adımlarında yardım eden vazifeli varlıkların bulunduğunu da unutmamak gerekir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.