Notlar

LK banner 2016

08:02:49
 5/05/2024

         Dünya hayatında gösterilmesi gereken çaba ve gayretin neden gerekli olduğunu yüksek bir açıdan bakarak kısaca değerlendirmeye çalışalım.

         Var olan her şeyin ve meydana gelen her olayın bir arka planı bulunmakta ve bu planların kaynağı da kainat üstüne doğru, yani ruhlara doğru uzanmaktadır. Ruhların tekamül ihtiyaçları olmasa idi bu ihtiyaçları karşılayan kainatlar da var olmazdı. Onun için, dünya hayatında insanın karşısına çıkan maddi veya ruhi değerlere sahip olaylar tartılıp tercih edilirken bu bilginin dikkate alınması gerekir.

         Ruhların tekamül ihtiyaçları kainat maddeleriyle karşılanmaktadır fakat, ruhlar ve kainatlar birbirine zıt unsurlardır ve hiçbir zaman birbirlerinin içine girmemişlerdir. Sonsuza kadar da ruhlar ve kainatlar birbirlerinden ayrı olarak kalacaklardır. Fakat, bu zıtlığa ve sonsuz ayrılığa rağmen ruhların tekamül ihtiyaçları yine de bu kainat maddeleriyle karşılanmaktadır.

         Gördüğümüz her şey, dağlar, taşlar, çiçekler, ağaçlar, insanlar, gökyüzü, her şey, kainat maddeleri olmakta ve önümüzde durmaktadır fakat, ruhlar bu maddelerin neresinde bulunmaktadır diye düşünenler olmaktadır.

         Ruhlar bu maddelerin herhangi bir yerinde bulunmamaktadır sadece kainatların üzerindedir bilgisiyle yetinmek gerekir. Ruhlar hiçbir zaman kainat maddeleri içerisine girmemişlerdir. Gördüğümüz bu maddelerle irtibatları da tesirlerle kurulmakta ve bu tesirlerin kesilmesiyle de kopmaktadır. Maddelerin meydana getiriliş şekillerini, varyasyonlarını ve prensipleri derin düşünmek ve anlayabilmek gerekir. Zira ruhlara ait durumlar o ruhların hakim olduğu kainat maddeleriyle ifade edilememektedir.

         Ruhların tekamül ihtiyaçlarını karşılayan unsurlara gelince, dünyaya verilen son bilgilere göre, ruhların tekamül ihtiyaçları sembolik olarak belirtilmiş ve bu ihtiyaçları varlıklara ait öz bilgiler karşılamaktadır. Fakat, varlıklar içinde bulunduğumuz alemin çok üzerinde bulunmaktadır. Dolayısıyla ruhların tekamül ihtiyaçlarının niteliği gibi bu ihtiyaçları karşılayan öz bilgilerin niteliği de insan idraki dışında kalmaktadır.

         Varlığın insan bedenine nasıl ve ne maksatla bağlandığından daha evvel bahsedilmişti. Varlığın amacı öz bilgi elde etmektir ve bu öz bilgiler de dünya olaylarından elde edilmektedir. Olaylar karşısında ortaya çıkan ve maddelere ait olmayan ifadeler veya davranış şekilleri de ruha ait olmaktadır.

         Varlık, doğrudan doğruya dünyadaki olaylarla karşı karşıya gelememektedir, dünya olaylarının içinde bizzat yaşayamamaktadır. Onun için dünyada bir insan bedenine, daha doğrusu o bedeni yöneten bir insan beynine bağlanmaktadır. Ancak bu bağdan dolayı bir kısım şuuru dışarı yansımakta ve bu da o insanın şuuru olmaktadır. Dünya olaylarıyla karşılaşan ve bu olayların içinde yaşayan, varlığın bağlı olduğu insan beyninde meydana gelen idrak ve bu bir kısım şuuru olmaktadır.

         Yani insanda ortaya çıkan şuurun kökeni varlığa aittir ve bu bir kısım şuura irade hürriyeti tanınmıştır. Varlık, bu bir kısım şuura tanınmış irade hürriyeti ve dünya idrakiyle ancak dünyadaki olayların içinde yaşayabilmektedir. Çeşitli olaylarla karşılaşan şuur yani dış görünüşüyle insan, gösterdiği çaba ve gayretlerine göre bazı sonuçlar elde etmeye başlamaktadır.

         Çünkü ancak bu çaba ve gayret sonucunda bir takım kazançlar hak edilmekte ve bunlar da kıyas bilgilerini meydana getirmektedir. Görünürde ortaya çıkan başarılar veya kayıplar dünya realitesine göredir. Yani dünya hayatının gerçek amacı göz önüne getirildiği takdirde irade hürriyetiyle gösterilen çabaların ve gayretlerin hiçbirisinin aslında boşa gitmediği ortaya çıkmaktadır.

         Bu çaba ve gayret sonucunda ortaya çıkan kıyas bilgileri çoğalarak o insanın realitesini meydana getirmektedir. O insanın realitesi de ancak o dünya hayatının sonunda öz bilgilere dönüştürülmekte ve bunlar da varlığın öz bilgilerinin üzerine eklenerek öz bilgi miktarını artırmaktadır.

         Kısaca varlık, kendi ruhu için ihtiyaç duyulan öz bilgileri, içinde bulunduğumuz aleme ait bedenleri kullanarak toparlamakta ve asıl yapması gereken işin ön hazırlığını yapmaktadır. İşte bu hazırlık yapılırken bir takım çaba ve gayretin gösterilmesi gerekmektedir. Bunun için de varlık, önceki hazırlıklar hariç sadece insanlık safhasında yüzlerce kez bedenlere bağlanmakta ve sayısız dünya olaylarıyla karşılaşmaktadır.

         Dolayısıyla, dünyada yaşayan bir insan doğrudan veya dolaylı yollardan çeşitli olaylarla veya zorluklarla karşı karşıya gelmez ise kıyas bilgileri de meydana gelmemektedir. Kıyas bilgileri olmayınca ne o insanda bir realite meydana gelebilmekte ve nede varlık bir öz bilgi elde edebilmektedir. Yani olaylar olmayınca ve bu olaylardan irade hürriyetiyle gösterilen çaba ve gayretlerle bir takım sonuçlar elde edilmeyince ruhlar da tekamüllerini tamamlamak için ön hazırlıklarını yapamamaktadır.

         Dünyada meydana gelen veya getirilen olayların ve bu olaylar karşısında irade hürriyetleriyle gösterilen çaba ve gayretlerin ne kadar çok önemli olduğunu ve neye yönelik olduklarını görebilmek için hayata çok geniş bir açıyla ve bilgiyle bakabilmek gerekir.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.