En küçük iki zıt unsurun bir arada bulunması bir birim oluşturmaktadır. Bu birleşik halde bulunan duruma aynı zamanda birim düalite de denilmektedir. Düalitenin ayrıca daha derin manaları da bulunmaktadır. Bu, en küçük iki zıt unsur nedir ve nasıl bir araya gelip de bir birim oluşturduğunu verilen bilgilere göre kısaca izah etmeye çalışalım.
Kaynağından çıkan bir tesir, aslında bu tesir, kainatlar üstünde yayılan ve tesirlere dönüşmemiş bir halde bulunan ilahi bir kudrettir, bu kudret, kaynağından çıktıktan sonra hem ruhlara hem de kainat idare mekanizmasına, yani ünite adı verilen kainatın en yüksek varlıklar topluluğuna da gelmektedir.
Bu kudret, ruhların tekamül ihtiyaçlarını kainatın amorf maddeleri üzerine yansıttığı zaman, ruhlardan yansıyan bu kudret, kainat içinde tesirler olarak ortaya çıkmakta ve ruhların kainatla bağları da bu tesirler aracılığı ile kurulmuş olmaktadır.
Ruh, kendisinden yansıyan bu tesirleriyle çok küçük bir amorf madde parçasını yakaladığı zaman, o amorf madde parçasında en küçük birimin zıt unsurlarından sadece bir tanesini meydana getirmiş olmaktadır. Fakat bu ruha gelen aynı kudret üniteye de gelmektedir. Üniteye gelen bu kudret, ünite içerisinde bir senteze tabi tutulduktan sonra, o da tesirlere dönüşmekte ve kainat içerisine yayılmaktadır.
Fakat üniteye gelen bu kudret, ünite içerisinde bir senteze tabi tutulduktan sonra, ruhların kainata yansıyan ihtiyaç tesirleri gibi değil de, bu ihtiyaçları karşılayacak özelliği taşıyan tesirler halinde oradan çıkıp yayılmaktadır. Yani bu iki tesir, daha kainat içine yayılmadan ta yukarıda iken, kainatlar üzeri ilahi kudreti tesirlere dönüştüren kaynakların ayrı olması itibarıyla birbirine karşı bir zıtlık arz etmektedir.
Ruh, kendisinden yansıyan bu tesirleriyle bir amorf madde parçasını yakaladığı zaman, üniteden gönderilen bu zıt tesirler de ona eşlik etmektedir, yani ruhun yakalamış olduğu amorf madde parçasının ortasına inmektedir. Bu amorf madde parçası, hem ruhtan gelen ihtiyaç tesiri altında kalmakta, hem de bu ihtiyacı giderecek özelliğe sahip üniteden gönderilen ikinci bir tesir altında kalmaktadır.
Kısaca, ruhtan yansıyan ihtiyaç tesiri amorf madde parçasında bir birimin zıt unsurlarından sadece bir tanesini meydana getirirken, üniteden bu madde parçasının ortasına gönderilen ve ruhun ihtiyacını karşılayacak olan ikinci tesir de, bu birimin zıt unsurlarından sadece diğerini meydana getirmektedir.
Bu iki zıt tesirin amorf madde parçasında birleşik halde bulunması, en küçük birimi yani düaliteyi meydana getirdiği gibi, bu tesirler aynı zamanda amorf maddelerden basit bir atomu da meydana getirmiş olmaktadırlar. Yani atomun, dolayısıyla maddelerin, dolayısıyla koca bir kainatın meydana gelmesine sebep olan şey, ruhun tekamül ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, kainat maddelerine ait olan en küçük birim, yani ilk düalite, basit bir atomun meydana getirilmesiyle birlikte başlamış olmaktadır. Eğer, ruhtan yansıyan ihtiyaç tesiri, meydana gelen atomun eksi kutbunda yer almış ise, üniteden gönderilen ikinci tesir de bu atomun artı kutbunda yer almış olacak ve birbirine karışmayan zıt unsurlar bir arada bulunmuş olacaktır.
Bu bilgiye göre, en küçük birimi meydana getiren tesirlerin kesilmesi halinde, yani ilk düalitenin ortadan kaldırılması halinde, atom bir anda dağılacak ve eski haline geri dönecektir. Fakat, ne amorf maddelerin ne de zıt tesirlerle ilk atomların meydana getirilişlerinin göz önünde olup biten işler olmadığının unutulmaması gerekir.