İnsanın dünya hayatında yapması gereken vazife, dünya hayatından sonra başlayacak olan vazife planlarına katılmak için gerekli olan hazırlıkları dünyada iken bitirmesidir.

          Dünyada insanlık safhasına ta nerelerden başlanıp gelindiğini ve bu safhadan sonra da devam edip gidecek olan süreçler ve safhalar hakkındaki bilgiler insanlığa açık olarak bildirilmiştir. Dünyadaki bu süreçlerin en sonuncusu insanlık safhasıdır. Bu safha başka alemlerde başlayacak olan vazife safhasının bir evvelki safhası olmaktadır.

          Dünya hayatıyla vazife planı arasında kalan ve sevgi alemi olarak bildirilen aradaki alem dahi, varlıkları dünyadan uzaklaştırıp vazife planlarına yaklaştıran bir hazırlık özelliği taşımaktadır.

          Bunun sebebi, yüksek bir alemde vazife planlarına adım atan her varlığın bireyselliğinden vazgeçmiş, kendini vazifeye adamış, ve diğer varlıklarla bir vahdet içerisine girmiş durumda bulunmalarıdır. Ve, bu durum vazife planlarına katılmanın değişmez bir kuralı olmaktadır. Bununla birlikte, zaman ve mekan durumları da değişmektedir.

          İnsanlık safhasının bağlı olduğu zaman, mekan ve kurallar, yüksek bir alemin zaman, mekan ve kurallarından çok uzaktır. Daha dünyadayken benimsenemeyen veya sezilemeyen vazife safhasının kuralları ancak sevgi aleminde, dünya realitelerini yükselten bir hayatın sonunda idrak ve kabul edilebilmektedir. Fakat dünya insanına irade hürriyeti tanınmıştır. Kendi  kaderini çizme hakkına sahiptir. Dolayısıyla beklentilerin ötesinde bir gayret de gösterebilirler.  

          Vazife safhasının prensiplerini dünyadayken sezip benimseyebilenler, sevgi aleminde oyalanmadan, doğrudan vazife planlarına katılabilirler. Bu idrak ve sorumluluk duygusuna dünyada iken  sahip olanlar, aynı zamanda spatyomda da oyalanmazlar. Yani bedeni terk ettikten sonra, dünya hayatının analizi yapılırken acı veya ıstırap çekmeden çabucak atlatırlar.

          Ancak, bencilce bir davranışın dünyada hissedilemeyen sonuçları analiz esnasında binlerce kat arttığı için büyük ıstıraplara sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu durum hiç ıstırap çekmeyeceğini düşünenleri de şaşırtacaktır. Onun için spatyomun bu safhalarını kısa yoldan atlatmanın tek yolu dünyada iken bilgi ve idrakin artırılmasıdır. Vazife safhasının kurallarıyla ilgili bu bilgi, dünyada insanlık safhasında çok değer verilen fedakarlığın neleri hazırlamaya yönelik olduğunun sezgilerini verir.

          Ayrıca insanlık safhası sadece bu dünyada bulunmamaktadır. Dünyadaki insanlık safhası her ne fonksiyonu yerine getiriyor ise, benzer fonksiyonları yerine getiren insanlık safhaları ve insan bedenleri bu alemin uzak köşelerinde de bulunmaktadır. Oralarda da bir vazifeye hazırlık safhası bulunmakta ve tamamlayan varlıklar, yine yüksek alemlere ve vazife planlarına ulaşmaktadırlar.

          Kısaca, dünyada bulunan her şey; yerden çıkan bütün bitkiler, uçan yada yürüyen bütün hayvanlar, kendi çaplarında öncelikli hedefleri bulunmakla birlikte, yani kendi safhalarının bir sonraki safhaları onların kendi hedefleri olmakla birlikte,  uzak bir gelecekte şimdiki insanlık safhasına ve daha sonra da insanlar gibi, günün birinde mutlaka kavuşacakları vazife safhalarının hazırlıklarını yapmaktadırlar.  

          Bunlar,  insanlık safhasına da vazife safhasına da henüz çok uzaktalar. Fakat, dünya hayatında neden insanlarla birlikte var olduklarının ve neye hizmet ettiklerinin sezilmesi açısından varlık sebeplerinin bilinmesi gerekir. Bu bilgiler, her şeye ve herkese karşı saygı duymanın gerekliliğini ortaya koyar.

          Bitki, hayvan veya insan, uzak bir gelecekteki vazife planlarının hazırlıklarını yapmaktadırlar derken, vazife planlarına hazırlananların bu bedenleri kullanan varlıklar olduğunu da unutmamak gerekir. Çevrede görülen ne bir çiçek, ne bir böcek, ne de bir insan vazife planlarına asla katılamayacaktır. Bunların hepsi varlıkların kullandığı bedenler olmakta ve hepsi de dünyada bırakılmaktadır. Dolayısıyla varlıklarla bu bedenlerin ilişkileri hakkında verilen bilgiler yüksek bir realiteyi, daha doğrusu insanlık safhasının en son ve en yüksek realitesini oluşturmaktadır. Onun için ruh, varlık, ve beden ilişkileri üzerinde özellikle fazla durmaktayız.

          İnsanın dünya hayatındaki vazifesi, vazife planları için gerekli hazırlıkları bitirmesidir demiştik. Bu hazırlığı yapabilmesi için de mutlaka iyi veya kötü değerlere sahip olay dediğimiz çeşitli maddi hareketlerle karşılaşması gerekmektedir. Fakat, iyi veya kötü değerlere sahip olayları yaşayanlar insanlar olmakla birlikte vazife planlarına katılacak olanlar o insanlar olmayıp onların varlıkları olmaktadır.

          Varlık doğal olarak, irade hürriyetine sahip dünya insanının şuur ve idrakinin arka planında kaldığı için, insan da haklı olarak onu kendisinden ayrı görmek gibi bir düalite içerisinde bulunmaktadır.

          Fakat bilindiği gibi her insan er veya geç bedenini terk etmektedir. Dolayısıyla bir insan, şuur ve idrakini terk ettiği zaman, daha doğrusu beyine ait şuur ve idrak terk edildiği zaman, bu şuur ve idraki o ana kadar arka plandan kullanan ve daha geniş bir şuura ve idrake sahip olan gerçek varlığına kavuşmaktadır.

          İşte insan, bedenini terk edip varlığına dönünce dünya realitesiyle gördüğü ve bir ismi, cinsi olan dünya bedenini, dünyada bir araç olarak kullandığının apaçık farkına varmaktadır. Eğer, dünyada iken vazife hazırlığını terk ettiği bu beden ile tamamlamış ise, vazife planlarına katılmak için yolu dünyadan ve dolayısıyla bu alemden ebediyen ayrılmaktadır. Tamamlamamış ise, bu hazırlığı dünyada tamamlamaya mecbur bırakılmaktadır. Bunun da manası, vazifeli yardımcı varlıkların eşliğinde o varlığın yeni bir beden için yeni bir dünya planı hazırlayıp dünyaya tekrar dönmesidir.

          Dünyaya dönünce de elbet yine irade hürriyeti tanınmış insan beynine ait şuur ve idrakin arka planında kalacak, iyi veya kötü değerlere sahip olaylarla karşılaşacak, sonunda yine bedeni terk edecek, kazanılan değerler spatyomda öz bilgilere dönüştürülecektir. Ve varlık, eksik kalan vazife hazırlığını dünya olayları ve bedeni sayesinde kazandığı öz bilgilerle tamamlamış olacaktır.

          Onun için, dünyadaki vazife hazırlığının bilgi ve idraki çok büyük değerlere sahiptir, ve asla ihmal edilmemesi gerekir. Bu hazırlığın nasıl yapıldığını ve ayrıntılarını dünyaya verilen bilgiler doğrultusunda basitçe ve çeşitli şekillerde izah etmeye devam edeceğiz. Her şeyin ruha hizmet etmek için var olduğunu asla unutmamak gerekir.