Notlar

LK banner 2016

15:41:23
 6/05/2024

İnsanlar, her gün birbiriyle konuşup birbirini dinlemektedirler. Bu o kadar sıradan bir hareket olmuştur ki, artık konuşamayanlara rast gelince konuşmanın kıymeti fark edilebilmektedir.

 

Dünyaya verilen bilgiler maddeyi, insanı, dünya hayatını ve sonrasını ayrıntılarıyla açıkladığına göre; bu bilgilerle, konuşma ve dinleme kabiliyetine sahip insanların konuşarak veya dinleyerek nasıl bir hareket yaptıklarının da açıklanabilmesi gerekir. Yani sarf edilen sözler veya işitilen cümleler bilinen klasik anlamının dışında aslında neyi ifade ediyor? İnsan konuşurken, dinlerken veya okuyup yazarken aslında ne yaptığının, ne kadar bilgi ve idrakine sahiptir, veya bunun ne kadar şuurundadır? 


Mesela ilk akla gelen birkaç cümle söylüyorum; ‘benim bir arabam var’, ‘sen iyi bir insan değilsin’, ‘o her şeyi bozar’. Bu kelimleler ve cümleler konuşulurken veya dinlenirken gerçekte neyi ifade etmektedirler? 


Dünya hayatının amacı, defalarca tekrar edildiği gibi varlığı vazife planlarına hazırlamaktan ibarettir. O takdirde, bu vazife hazırlığı içinde insanın konuşarak veya dinleyerek yaptığı faaliyetlerin bilgisine ve şuuruna sahip olması da onun en doğal hakkı olacaktır.


İnsan şuurunun nasıl meydana geldiğinden daha evvel de bahsetmiştik, burada da kısaca tekrar edelim. İnsanın öz varlığı şuurludur. Bu öz varlık bedene uzandığı zaman, bu varlığın şuurunun bir kısmı bedende ortaya çıkmakta ve bu kısma da irade hürriyeti teslim edilmekteydi. İnsan da bu irade hürriyetine sahip şuuruyla, dünyada çeşitli olaylarla karşılaşmakta ve öz varlığının ihtiyacı olan bilgileri toplamaktaydı. İnsan bu şuuruyla nasıl bilgi toplamaktadır? 


Dünyaya yeni gelmiş bir insan yavrusu, çeşitli olayların bilgilerini toplamadan önce, dinleyip konuşmayı öğrenmekte, sonra yazarak veya okuyarak bu bilgileri otomatik olarak toplamaya veya nakletmeye başlamaktadır. 


Şuurlu, vicdanlı, ve idrakli bir hayat, varlığı vazife planlarına hızla yaklaştırmaktadır. O halde, konuşma veya dinleme hareketlerinin ne ifade ettiğinin bilgi ve şuuruna sahip olmak, bu hareketi otomatik halden yavaş yavaş çıkarıp idrakli hale getirecektir. 


Son verilen bilgilerin ışığında konuşma ve dinleme hareketlerinin aslında neleri ifade ettiğinden kısaca bahsedelim. Her şeyden önce bu hareketler dünya mekanı ve zamanında meydana gelmektedir. ‘Benim bir arabam var’ cümlesi işitildiği zaman bu cümlenin aslında neyi ifade ettiğinin hızla hatırlanması gerekir. 


O arabanın aslı, insan gözüne görünen bir madde olmaktadır. Maddeyi madde yapan şey ise harekettir. Çeşitli hareketlerin bir araya toplanıp sıkıştırılmış hali insanların gözünde bir madde olarak görünmektedir. Hareketlerin yoğunluğunun veya frekanslarının değiştirilmesi, gözün görme frekansının dışına taşar. Yani insanın maddeyi görme frekansı çok dar bir aralığa sahiptir. 


‘Sen iyi bir insan değilsin’. İyilik kötülük her insanın vicdan ve realite yüksekliğine göre değişir. O insan, çok daha geri realiteler için belki iyi bir seviyede görünebilir. Bu cümle işitildiği zaman, bir kıyas mekanizmasının otomatik olarak çalışmakta olduğunun hemen hatırlanması gerekir. Bunu söyleyen insan, bu sözlerinde ne kadar şuurludur, ne kadar idraklidir, bu ancak kendi şuur ve idrak sorumluluğu altında bulunur.


Burada, dünya hayatında, o insanın vicdanı, düalite prensibinin değer farklanması mekanizmasıyla elde ettiği sonuçları, o insanın şuur dışına yerleştirmektedir. Bunlar o insanın dünya bilgileri ve tecrübeleridir. Yeni bilgi elde etmek için o, bunları kıyas bilgisi olarak kullanmaktadır. Bunlar birer değerdirler. Bu bilgi ve tecrübeler olmazsa, insan diğer bir insanın kıyas bilgilerinden elde etmiş olduğu değerlerle bir karşılaştırma yapamaz ve bir sonuç elde edemez. Yani ‘sen iyi bir insan değilsin’ sonucunu ortaya çıkarıp bir cümle sarf edemez.


‘O her şeyi bozar.’ cümlesi söylendiği zaman veya işitildiği zaman yine düalite prensibine bağlı değer farklanması mekanizmalarının kullanıldığının hatırlanması gerekir. ‘Her şeyi’ bir maddedir, madde ise bir hareketler ve bir değerler topluluğudur. ‘bozar’ değerlerinden düşürür. Eski fonksiyonunu yapamaz hale gelir. İlk özelliğini kaybeder. Bu ancak düalite prensibine bağlı değer farklanması mekanizmasıyla mümkün olur. 


Öz varlık bir bedene hakim olmuştur. İrade hürriyetine sahip bedeniyle, ‘o’ bu hakkını kullanarak bir dengeye sahip hareketleri olan madde hallerinin, olumsuz tarafına iradesiyle tesir göndererek, yani değerler ekleyerek bir hareketi meydana getirir. Bu hareketin sonucunda meydana gelen denge o madde bütünlüğünün hareketlerini azaltır ve değerini düşürür. Yani eski özelliği kaybolup bozulur. Bunun tersi de aynı prensip ve mekanizmayla çalışır. 


İrade hürriyetine sahip bu insan, gönderdiği değerlerin meydana getirdiği her iki haldeki sonuçlarından sorumludur. Ve her iki halde de tecrübeler kazanmaktadır. Bu sorumluluk, konuşarak veya yazarak gönderilen tesirlerin veya değerlerin meydana getirdiği sonuçlarını da kapsar. 


Dünya hayatında her ne olursa olsun, her şey tamamen düalite prensibi ve değer farklanması mekanizmasıyla meydana gelmektedir. Onun için, bu prensip ve mekanizmayı hayatın her alanında ihmal etmeden görmeye çalışmak insan idrakini genişletir ve şuurluluğu artırır. 


Maddelerin, sonsuz düalitelerini ve sonsuz değer farklanmalarını sonsuz şekillerde ifade eden insanlık safhasındaki konuşma veya dinleme hareketleri, insana hediye edilmiş çok büyük bir araç ve çok büyük bir kabiliyettir. Bu araç insanlık safhasının evvelki ve sonraki safhalarında bulunmamaktadır. 


Fakat idrak ve şuuru gelişmiş insan, sanki gelecekte kavuşacakları yetenekleri biliyormuş gibi, aldığı ilhamlarla insanlık safhasından evvelki bitki ve hayvanları animasyonla konuşturarak geleceğin bilgisini otomatik olarak vermektedir.


İnsanlık safhasından sonraki safhalarda ise, insanın şuur dışındaki bilgiler kullanılarak konuşma ve dinleme hareketleri yine insanlık safhasında meydana getirilmektedir. Yani insanlık safhasının üzerindeki safhalarda konuşma hareketi yoktur. Dünyadaki konuşma mekanizmasının yerini orada tesir alış verişleri almaktadır. 


Konuşma ve dinleme hareketleri birbiriyle karşılaştırılınca, dinlemek konuşmaktan bir adım daha önde bulunmaktadır.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.