Notlar

LK banner 2016

05:04:43
 28/04/2024

Varlıklara bedenli halde iken duyulan sempatinin izlenimi beden terk edilince de devam etmektedir. Hiçbir şekilde bir alış verişin olmadığı sonsuz sayılardaki bedensiz varlıklara sempati duyabilmek, ruh ve kainat hakkındaki geniş bilgilerin sezgilerinin kazanılmasıyla mümkün olabilir. Sempati ve varlık…


Her ikisinin de ne olduğu az çok bilindikten sonra bedenli veya bedensiz varlıklara sempati duyabilmek konusu daha iyi anlaşılacaktır. Şimdi, önce sempati ve varlığın ne olduğunu basitçe izah edelim.


Sempati veya antipati, yardımcı bir tekamül mekanizması olan sevgi mekanizmasına bağlı hissi fonksiyonlardır. İnsanlardaki sevgi mekanizması nasıl çalışır? Verilen bilgilere göre, bazı insanların beyninin bazı yerlerinde yardımcı varlıklar bir takım kimyasal bileşikler meydana getirmektedir. Bu kimyasal bileşikler yüksek frekansta titreşerek o insanın etrafında bir manyetik alan meydana getirir. Bu manyetik alanın frekansında olan diğer insanların manyetik alanları birbirini çekmektedir. Dolayısıyla bu çekim gücünün derecesine bağlı olarak o insanların aralarında bir sempati hissi doğmaktadır. Yani o insanlar manyetik alan kuvvetlerine göre birbirlerine doğru sempatik olarak çekilirler. Bu mekanizmanın düalitesini oluşturan bir alt seviyesine geçelim.


Tekamül seviyesi biraz geride olan bazı insanların beyninde yardımcı varlıklar yine bir takım kimyasa lbileşikler meydana getirmektedir. Bu kimyasal bileşikler biraz daha alçak frekansta titreşerek o insanın etrafında yine bir manyetik alan meydana getirir. Bu manyetik alanın düşük frekansına uyumlu diğer insanların manyetik alanları da birbirini çekmektedir. Dolayısıyla bu çekim gücünün derecesine bağlı olarak o insanlar da birbirlerine doğru sempatik olarak çekilirler.


Fakat, yüksek frekansta titreşim yayan kimyasal bileşiklerin manyetik alanıyla, biraz daha az titreşim yayan kimyasal bileşiklerin manyetik alan frekansı birbiriyle uyuşmaz. Bu frekans birbirinden ne kadar farklı ise, bu manyetik alanlara sahip insanlar birbiriyle karşılaştıkları zaman aralarında itici bir his doğar.


Bu yardımcı tekamül mekanizmasının birinci seviyede çalışan kısmı insanlar için sevgiyle ilgili olayları meydana getirirken, ikinci seviyede çalışan kısmı ile karşılaşınca sevginin zıddı olan nefretle ilgili olaylar meydana getirmektedir. Fakat unutulmasın ki tekamül seviyesi biraz geride olan insanların da bir varlıkları ve o varlıklara hakim olan ruhları bulunmaktadır.


Kendi bedenlerine hakim olup kontrol etmek isteyenler, sevgi veya nefretle insanların nasıl kontrol edildiğini bu mekanizmaların çalışma şeklinden ortaya çıkarabilirler. Bu tekamül mekanizmasının fonksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkan sempati veya antipatiden sonra, varlığın ne olduğunu da kısaca izah edelim.
Varlık, ruhun hakim olup kullanabileceği, kainatın en ince maddelerinden meydana getirilmiş süptil bir topluluktur. Bu süptil varlığın maddelerini meydana getiren süptil bir alem ve bu maddelere bağlı bir de kendi zamanları bulunmaktadır. 


Ruhun ince tesirlerinden ancak bu seviyedeki süptil maddeler etkilenebilmektedir. Ruh, süptil bir madde topluluğu olan varlığını kullanarak, o varlığa göre biraz daha kaba olan maddeleri, yani yarı süptil maddeleri, yarı süptil maddelerle de daha kaba maddeler olan bedenleri kullanabilmektedir.


Yani ruh, en ince maddelerden meydana getirilmiş bir topluluğa hakim olup, onun bu hakimiyeti maddelerin en incesinden en kabasına doğru kademe kademe inmektedir. Elbette maddeler inceden kabaya sıralanırken her safhada meydana getirdikleri alemler ve o alemlere bağlı kendi zamanları da bulunmaktadır. Varlığın bağlandığı bedenli hayatın manası da her alemde o bedenl ihayatın realitesine göre değişmektedir. Yani dünya hayatının manasını dünya insanı realitesine göre değerlendirir fakat, ona hakim olan başka bir alemdeki varlık, insan realitesinin değerlendirdiği dünya hayatının manasını başka türlü değerlendirmektedir.


Şimdi, bu varlık dünyada bir bedene bağlanmıştır. Yardımcı varlıklar bu varlığın bazı bedensel ihtiyaçlarını karşılamak için bağlı olduğu bedenine ait beynin belirli bir yerinde bir takım kimyasal bileşikler meydana getirmiştir. Bu kimyasal bileşikler yüksek frekansta titreşim yayarak o insanın etrafında bir manyetik alan oluşturur. Bu manyetik alanın frekansına uygun diğer manyetik alanlar birbirini çeker ve hissi olarak bir sempati oluşur. Daha alçak frekansta olan bir manyetik alanla karşılaşınca da antipati doğar. Manyetik alanlar zayıfsa veya karşılaşmayınca bir şey doğmaz. Bu bilgiye göre, bir insanın bedeninden yayılan manyetik alanın frekansına göre bir sempati veya antipati hissi otomatik olarak ortaya çıkmaktadır.


Bu bilgiye sahip olan bir insan, dünya hayatında kendisine antipatik gelen manyetik alanların o seviyedeki varlıkların ihtiyacı olan manyetik alanlar olduğunu bilir. Yani sevgi mekanizmasının, o seviyelerdeki varlıkların ve dolayısıyla da ruhların tekamülüne hizmet ettiğini bilmektedir.


Tüm alemlerde bedenli veya bedensiz sonsuz sayılarda varlıklar bulunmaktadır. Vazife planlarının sonsuz sayılardaki varlıkları da bedensizdir. Onlar, beden ile yerine getirilecek bir vazife ortaya çıktığı takdirde ancak bedene bağlanmaktadırlar. Bir vazifeye hazırlanmak için, şu anda bir insan varlığının bir bedene bağlanmak zorunda kaldığı gibi bir bedene bağlı kalmak mecburiyetinde değildirler.


Vazife planları varlıkları, güneş sistemlerini hatta galaksileri idare etseler dahi asılları maddedir. Madde derken dünyanın katı maddelerine takılıp kalmamak gerekir. Varlıkları meydana getiren maddeler o kadar çok inceltilmiştir ki, bunlara süptil maddeler denmiş ve artık enerji halini almıştır. Bir güneş sistemini yöneten bir varlıkla bir insan bedenini yöneten varlık arasında sistem bakımından bir fark yoktur. Her ikisi de farklı derecelerde ruha hizmet etmektedir. Sadece, aralarında çok daha büyük ve geniş bir kapsam farkı bulunmaktadır.


İlk başta, varlığın ilk oluşumunda iç güdüler veyaidrak varlıklara nasıl ruhlardan yansıyor ise, yüksek varlıklara addedilen ilahilik veya kutsiyetler de ruhlardan yansımaktadır Çünkü ruhun kainat okulunu bitirmesiyle bir varlık ne kadar yüksek olursa olsun dağılmakta ve ona addedilen kutsallık daima kaynağı olan ruhta kalmaktadır.


Bedenli veya bedensiz, bireysel veya birleşik halde bulunan sonsuz sayılardaki tüm varlıklar, ruhların hakim olduğu kainatın en ince maddeleridir. Sonsuz sayılardaki vazife planları varlıkları, daha sonsuz sayılardaki varlıklara yardım ederek maddi kainatın muhteşem hareket ve canlılığını meydana getirmektedir. Vazife planları varlıklarının her biri, kendilerinden aşağıda bulunan varlıklara yardım etmenin ruhlara yardım etmek demek olduğunu tam olarak idrak edip kendilerini adamış varlıklardır. 

 

Kutsal bir vazifeyi, ruhun kutsiyetini üzerinde taşıyarak büyük bir vazifeyi yerine getiren varlıklara duyulan sempati, bu varlıkları meydana getiren süptil maddelerine değil, ilahi prensiplerle ruhun tekamülünü kusursuz olarak sağlamaya çalışan davranışlarına karşı olmaktadır. Oysa, varlıklardaki bu davranışlar da ruhlara aittir. O takdirde, bu varlıklara duyulan sempatinin ucu,onlara hakim olan ve yöneten arka plandaki ruhlara doğru uzanmaktadır.


Ruhların niteliği bilinmediği için, doğrudan doğruya ruhun kendisine karşı hemen bir sempati duyulamayacak ama, onun bir kısım ihtiyaç uzantısından ortaya çıkan ruhun kainattaki muhteşem hayatına ve yeteneklerine karşı bir hayranlık duyulabilecektir.


Ruhların kainattaki muhteşem hayatlarına karşı bir hayranlık duyabilenler, ancak onların hakim oldukları tüm varlıklarına karşı bu hayranlıktan dolayı bir sempati besleyebilirler.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.