Son verilen bilgiler yavaş da olsa insan hayatına girmiş bulunmaktadır. Özellikle, daha önce ruhsal alemlerden dünyaya verilen eski bilgilerin realitesine sahip olanlar, bu son realitenin bilgilerini daha hızlı kavramış ve yüksek sezgilere ulaşmışlardır.

Realite değiştirmenin kolay olmadığı görülmekte ve yaşanmaktadır. Mevcut realitelerinde yaşamakta olanlar ihtiyaç duydukları sürece yüksek realite bilgilerine sahip olsalar dahi eski realitelerini terk etmeleri ve yeni bilgilerin realitesinde yaşamaları için bir zamana ihtiyaç duyacaklardır. Realiteler ve ihtiyaçlar eşit derecelerde olmadığı için büyük bir realitenin hemen kabul edilmesi ve benimsenmesi beklenemez. Bir alışma ve uyum sağlama süreci gerekir ki bunun da bir kanun olduğu bilinmektedir.

Bir ağacın tüm çiçekleri aynı anda açmaz. Son realiteyi dünya hayatlarında yaşamaya başlamış olanların sayısının, bilgilerin yeni ve yüksek oluşundan dolayı ilk açan çiçekler gibi az olması doğal olacaktır. Realite değiştirmenin kolay olmadığını söylemiştik, hiç kimse mevcut realitesinde ebediyen kalamaz.

Bir insan, mevcut realitesinde bir doygunluğa ulaşmamış ise, bir tatminsizlik duymuyor veya vicdanen bir ağırlık yada bir yük hissetmiyor ise, bu onun mevcut realitesine hala ihtiyacı olduğunu gösterecektir. Her ruhun hayat tatbikatı kutsaldır ve tekamülüyle orantılıdır. Gelişmişliğin rölatif olduğunu ve derecelerini hayatın her alanında görebilmek gerekir.

İleri veya geri mevcut realite nedir, neye hizmet eder, neden vardır, neden değişmek zorundadır, bu bilgilerin idraki mevcut realitesinde doyuma ulaşmış olanlara son realitede yaşamanın yollarını gösterecektir.

Her ruhun hayat tatbikatı kutsaldır dedik, her varlığın arkasında kutsal bir ruh vardır. Varlığın dünyadaki realite ihtiyacı onun arkasındaki ruhun tekamül ihtiyacından doğar. Dünyada realitelerle gelişen varlık ve onun sayesinde tekamül eden ruhun her hareketi gözaltında tutulmakta ve himaye edilmektedir. Varlığın dünyada ihtiyaç duyacağı realiteler yüksek planlar tarafından önceden tespit edilmiştir. Bu son realite bilgileri de önceden verilmiş ve bu ihtiyacın ortaya çıkmasıyla birlikte dünya insanlığının hak ettiği en büyük bir hediyesi olmuştur.

Bu gerçeğin sezgilerini kazanabilmek için vazife planları veya varlıkların meydana getirdiği organizasyonlar hakkındaki geniş bilgilerin öğrenilmiş ve anlaşılmış olması gerekir.

Eski realitelerin nasıl geride bırakılması gerektiği üzerinde ileride duracağız. Fakat, alışılmış bir realiteyi geride bırakmanın bir veda olmadığını, bir olgunluğu ve büyümeyi işaret eden bir bilgi ve prensip olduğunun bilinmesi gerekir. Kısaca, yükselme adım adım gerçekleşmektedir, bunu merdivene benzetip basamakları realiteler olarak göz önüne getirirseniz, her çıkılan adımda yeni bir realiteye geçildiği ve mevcut realitenin geride bırakıldığı değişmez bir prensip olarak ortaya çıkacaktır.

Son realitede, sevgi planı hakkında verilen bilgilerle birlikte vazife planları kavramları da genişlemiştir. Gerçek bir vazife hayatında insan realitesinin, insan duygusunun, insan sevgisinin, insan vicdanının aynen bulunmadığı, tamamen fonksiyonu değişmiş olarak farklı bir hayat şeklinin başlayıp kainatın sonuna kadar sürüp gittiği anlaşılmaktadır.

Dünya hayatında yarı şuurlu yaşayan bir insanın, dünyada yaşadığı her şeyin kendi özgür iradesiyle varlığını vazifeye hazırlayan bir takım unsurlar olduğunun bilgi ve sezgisine ulaşması gerekir.

Bu hazırlayıcı unsurların gerçekte ne oldukları ve neden yaşanması gerektiğinin sebepleri anlaşılmadan vazife prensiplerinin bilgileri her hangi bir insan için tamamen yabancı kalacaktır.

Varlığı gerçek vazifeye sevgi planı hazırlamaktadır. İnsanın ise kendisini bedene girmiş bir varlık olarak görme alışkanlığını kazanması gerekir. Çünkü bir gün bedeni bıraktığı zaman kendi dışında varsaydığı bir varlıkla değil, kendi içinden kendisi çıkıp şuur ve idraki genişlemiş bir varlık olarak kendi kendisiyle karşılaşacaktır. Onun için, daha dünyadayken dünya hayatının amacı olan vazife bilgilerinin sezgilerini kazanmak bir insanın dünyada verdiği en önemli değerler olmalıdır.

Son dünya realitesinde yaşamaya başlamış bulunan varlıklar, dünya hayatının insan varlıklarını vazifeye nasıl hazırladığını açıkça görmekte ve sezmektedirler. Her insanın mevcut realitesi farklı olduğu gibi son ulaşacakları realiteler de farklı olacaktır. Fakat, bu son realitenin de bir gün bırakılması gerektiğini en olgun insanlar olarak bilecekler ve gönül rahatlığı içinde hayatın gerçek bilgisiyle yaşayacaklardır.

Bundan sonraki notlarımızda en son dünya realitesinden bakarak dünya hayatını ve olayları nasıl gördüğümüzü basitçe ifade etmeye çalışacağız.