Çalışma Notları

LK banner 2016

04:31:51
 27/04/2024

Maşeri plan, en derin anlamıyla, ilahi planın ifadesi olan kainatın kendisidir.

 

İnsan kendi seviyesi üzerinde bulunan toplumsal planların varlığını idrak edemez. Çünkü onlar insanlık seviyesinin çok üzerinde ve organizasyon sistemleri içinde üniteye kadar çıkan vazife planlarıdır. İnsan kendi seviyesinin altında bulunan çok ilkel toplumsal planları da idrak edemez. Önce bu toplumsal planlardan göz önünde bulunanların meydana getirdiği topluluğu farketmek gerekir. Bunun için geçmişe dönüp otomatik işleyen birkaç mekanizmayı hatırlatalım.

Varlıkların toplumsal planlara katılımları bitki hayatlarından başlar. Bir bitkide bulunan tüm hücre varlıklarının geleceği o bitkiyi yöneten varlığın elindedir. Yani küçük bir çiçeğin yönetici varlığı, o çiçekte bulunan binlerce hücre varlıklarını yönetir ve tümünden sorumludur. Bu varlık, sorumluluğun ne olduğunu henüz bilmez, o küçük varlıkları otomatik yönetir, fakat bir topluluk idare ettiği için toplumsal plana katılmış olur. İnsan çevresindeki bitkileri önce bu halleriyle görmeli çünkü bunlar geleceğin çok büyük varlıkları olacaklar. Bu katılımın bir sonraki gelişmiş basamağı hayvanlardır. İstisnasız tüm hayvanların yönetici varlıkları, yönettiği bedenlerde ne kadar hücre varsa tümünden sorumludur. Fakat hayvanların yönetici varlıkları da sorumluluğun ne olduğunu bilmez. O da milyarlarca hücre varlığını otomatik olarak yöne- tir. İnsan bir hayvana baktığı zaman bu bilgiyi hatırlayarak hayvanda otomatik işleyen toplu- luğu sezmeye çalışması gerekir. Eğer bir süre bu gözlerle insan çevresine bakıp biraz düşünürse toplumsal planın herşeyde otomatik olarak işlediğini ve var olduğunu sezer.

 

Aynı durum insanın kendi bedeni için de geçerlidir. Bedende bulunan milyarlarca hücre varlığının ve dolayısıyla ruhlarının geleceği o beden sahibinin elindedir, ve tümünden sorumludur. İnsan bunlarla bir birlik ve uyum içinde yaşar. Bu hücrelerden bir kısmı görevlerini yapmaz ise veya yanlış bir iş yaptırılır ise bedenin çalışma düzeni bozulur. Bunun görünen anlamı, insan hücrelerden meydana gelmiş bir topluluk içinde tekamül etmeye çalışıyor demektir. O zaman tekamülün toplumsal bir plan içinde gerçekleştiği ortaya çıkar. Bunu da sezmeye çalışmak gerek.

 

Bu bilgiyi genişletip büyütebilirsiniz ve dünyaya uyarlayabilirsiniz. Yani bedendeki hücrelerden her birini dünyada yaşayan bir insan yerine koyabilirsiniz. Bedendeki her hücrenin nasıl bir görevi varsa, her insanın da dünyada bir görevi olur. Bedendeki hücreler nasıl organ oluşturuyorsa, insanlar da dünyada topluluk halinde milletleri oluşturur. Bedendeki organlar nasıl birbirine bağlıysa, dünyadaki milletler de birbirine bağlıdır. Bu durumda, milletler bir organizasyon içinde, büyük dünya topluluğunun organlarını oluştururlar.

 

Mademki tekamül toplumsal plan içinde gerçekleşiyor, o zaman bu toplumsal planın genişleyerek üniteye kadar çıkması gerekir. Organizasyon sistemine dahil olan toplumsal planların bir altında bulunan daha küçük toplumsal planlar, bir üsttekinin benzeri olur, çünkü üsttekiler bir alttakinin gelişmiş ve genişlemiş halleridir. Bu durumda, dünyadaki büyük toplumsal plan da, bir üstte bulunan daha büyük bir toplumsal planın benzeri veya yansıması olacaktır. Dünya topluluğunun üzerinde bulunan plan idrak uygunluğundan dolayı tek parça halinde işler bu durum ise kusursuz bir düzeni ifade eder. Fakat, milletler ve insanları tek parça halinde işlemez, biri orda biri burda her biri ayrı ayrı işler yapıyor görünür.

 

Dünyada insanların ve topluluklarının birbirine duyduğu ihtiyacın ve desteğin nasıl arttığını ve bu ihtiyaçların insanları ve toplulukları nasıl birbirine ister istemez yaklaştırdığını ve muhtaç ettiğini görüyorsunuz. İnsanlar ve dahil oldukları milletler görünen ihtiyaçlarının ne olduğunu ve nerelerden sağlanacağını bilir. Fakat, durup dururken ortaya çıkan ve çıkacak olan bir ihtiyacın, ve bunu destekleyen, arkasındaki asıl sebebi göremezler. İşte bu asıl sebep, milletleri organize eden büyük plan, insanlardan oluşan büyük dünya topluluğunu vazife planına hazırlamaktadır.

 

Şu anda dünyada insanlık seviyesinde bulunan tüm toplumsal planlar vazife planına geçmeye henüz hazır değildir, fakat yakındır. Vazife planına geçebilmek ve yola devam edebilmek için oranın kanun ve kurallarının tatbikatı burada, dünyada yapılır ve vazife planının sezgileri kazanılır, bu tatbikat vazife planında yapılmaz. Yani acemi bir müzisyeni kusursuz bir orkestraya sokmazlar, eğitimini başka bir yerde alıp geldikten sonra katılabilir, işte o başka yer dünyadır.

 

Varlıklar, dünyanın toplumsal planları içinde yaşayan dünya bedenleri sayesinde, dünya zamanıyla ve dünyada yaşadıklarını, o varlık kendi zamanıyla değerlendirir ve bu bilgileri ruha aktarır. Onun için, başka bir zaman içinde değerlendirilen bir insanın dünya hayatı, hiçbir zaman o insanın anlayışına hitap etmez. O zaman, dünya zamanında geçen dünya hayatının kime nasıl niçin hizmet ettiğini o insanın öğrenmesi ve kendisini buna göre ayarlaması, o insanın dünyada geçen yüzlerce hayatının en sonuncusu olur. Çünkü bu bilgi dünyanın son realitesidir.

 

Mademki dünyanın toplumsal planları kusursuz bir plana geçme hazırlığı içindedir. O zaman bu toplumsal planları oluşturanların da tek tek varlıkların kişisel planları olması gerekir. Bu durumda bir toplumsal plan, adı üzerinde bu bir plandır, kendi içine katılacak olanları da bir plan yapmaya mecbur eder, ve bir varlık da kendi planıyla bu toplumsal plana entegre olur, yani katılır. Planlı hayatı özgürlüğün sınırlandırılmış bir şekli olarak düşünmemek gerekir çünkü planlar toleranslı yapılır.Bir insanın varlığı bir plan yapsın diye daha yukarıda bulunan vazifeli varlıklar ona yardım ederler, ruhun tekamülünü sağlamaya yönelik yapılan her iş vazifedir. Vazifeli varlıklar bu işlerin şuurundadır ve ne yapılması gerektiğini çok iyi bilirler. İnsanın özvarlığı da idrakine göre şuurundadır, çünkü planı yapan kendisidir. İnsan ise bir plana sahip olduğunu sezer ancak ayrıntıları bilmez. Yani insan, kendi kendisine, benim yazılmış bir kaderim var ama ne olduğunu bilmem, der ve buna inanır, zaten önce inanmış olması gerekir, ki onun yukarı çıkması için yolunu açan da budur. Bunun bilinmemesinin sebebi de, özvarlığından uzaklaşıp bir bedene sahip olması ve bu bedenin dünya zamanı içinde bulunuyor olmasından dolayıdır.

 

İnsanlar dünyanın toplumsal planları içinde farkında olmadıkları vazifelerini yerine getirmeye çalışırken bunların sezgileri ve farkındalığı da her geçen gün artmaktadır.

 

Bu bilginin birçok ayrıntılarını ve daha birçoklarını, büyük vazife planının, dünya için vazifeli olan kısmının dünyaya bir hediyesi olan, İlahi Nizam ve Kainat, adlı kitapda bulabilirsiniz.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.