Her insanın bir realitesi olduğunu biliyorsunuz. Bir insanın kendi realitesine hakim olabilmesi için önce onun temel bilgilere sahip olması gerekir. Ancak bu bilgileri bilerek ve sabırla kendi hayatı üzerinde uygulamaya başlarsa kendi realitesine hakim olabilir. Yani bu bilgilerin uygulamaya sokulması şarttır. Burada kastedilen temel bilgiler kainat düzeniyle ilgili temel prensip ve kanunlardır. Bir insanın kendi realitesine hakim olabilmesi için bu bilgilerin nasıl kullanılması gerektiğini basitçe izah edelim.
Kıyas bilgilerinin nasıl meydana geldiğini biliyorsunuz, fakat önce bunu da kısaca tekrar edelim.
Her gün bir sürü olaylarla karşılaşılır, ve o gün sona erdiğinde bunlardan ancak dikkat çeken birkaçı akıllarda kalır. Sıradan olanlar belki hatırlanır belki hatırlanmaz fakat, o günün yorgunluğuyla artık uykuya geçilir. Bu olayların tümü o gece vicdani bir hesaptan sonra sonuçlara bağlanır, ve bu sonuçlar özet olarak şuur dışında kalır. İşlem bitip sabah olduğunda ise olayların tesiri hafiflemiş olur. Bu, şuur dışında kalan özet bilgiler kıyas bilgileridir.
Bir sonraki gün veya zamanlarda karşılaşılan yeni olayların çözümünde bu kıyas bilgileri otomatik olarak tekrar kullanılır, ve bunun sonuçlarından yine bilgi elde edilir. Aynı zamanda yeni olaylarla karşılaşmaya ve çeşitli şekillerde yaşanmaya da devam edilir. O gün de sona erip akşam olduğu zaman bu yaşanan olayları yine özet olarak vicdan bir sonuca bağlar. Ve bu yeni ortaya çıkan sonuçlar da şuur dışındaki kıyas bilgilerinin üzerine eklenir. Ve böylece kıyas bilgileri her geçen gün artmış olur. Bu bilgilerin yekünü o insanın realitesini oluşturur. Bu durum, her insanın her gün yaşadığı ve tam farkında olmadan genel tekamül düzenine uymuş hareketleridir.
Şimdi siz, herkesin yarı farkındalıkla yaşadığı bir ortamda bilgiyi kullanacaksınız. Gün boyu karşılaştığınız veya yaşadığınız olaylar her ne olurlarsa olsunlar kıyas bilgilerinizi otomatik olarak devreye sokup peşin bir kararla sonuca bağlamayacaksınız. Kişilerin nasıl davranacağını veya olayların nasıl sonuçlanacağını sebep sonuçlarına bakarak kıyas bilgilerinizle tahmin edebilirsiniz, veya edemeyebilirsiniz.. Her zaman beklenen sonuçlar zaten meydana gelmez. Burada yanılmanın payı bilginin ve tecrübenin azlığı oranında artacaktır.
Şimdi, bizzat karşılaştığınız veya çevrenizde meydana gelmekte olan olayların çeşidi her ne olursa olsun, sadece çok dikkatli bir şekilde izleyeceksiniz. İzlerken temel prensip ve kanunlar hakkında öğrendiğiniz bilgileri veya bu bilgilerin verdiği sezgileri karşınıza çıkan olayların içinde görmeye çalışacaksınız. Karşılaştığınız olayların durumu sizin bilgilerinizi desteklemesi gerekir. Bu bilgi ve sezgilerin oranı kadar çevrenizde meydana gelen olaylarda bir bilgiye uyumluluk ortaya çıkacaktır. Bu, bir çok insanın yaptığı bir çalışmadır.
Şimdi, temel prensipler hakkında sahip olduğunuz bilgiler veya bu bilgiler sayesinde kazandığınız sezgiler, olayların meydana geliş şekliyle, akış şekliyle, nerelere doğru gittiği şekliyle, ne kadarı birleşiyor. Yaptığınız gözlemlerin kaçta kaçı olayların gerçek durumuyla bağdaşıyor. Yani bilgi ve sezgilerinizin ne kadarını olayların saklı bilgisine bağlayabildiniz.
Burada, yaptığınız tüm gözlemleriniz dahil, meydana gelen olayların hepsini birden karşılaştırıp bir değerlendirmesini yapacaksınız. Yani gözlemlerinizi ve gözlem yaptığınız olayları, üçüncü bir şahıs olarak görüp, ikisini birbiriyle karşılaştıracaksınız. Bu, çok az insanın yaptığı bir çalışmadır.
Buradan elde edeceğiniz sonuç, sizin kendi realitenizin ne durumda olduğunu ve ona ne kadar hakim olabildiğinizin orantısını ortaya çıkaracaktır. Bu çalışmayı sürdürdüğünüz takdirde de, kendi realitenize yavaş yavaş hakim olmaya başlarsınız.
Bazıları, zaman zaman kendi yanlış düşüncelerinin farkına varıp, böyle düşünmek bana yakışmıyor, aslında şöyle düşünmem lazım, diyerek temel bilgiler doğrultusunda düşünmeyi tercih etmektedir. Bu seviyeye kadar kendilerini geliştirmiş olanlar doğru bilgileri idrak ettikleri takdirde kendi realitelerine çok daha kolay hakim olabileceklerdir.
Çok az insanın yaptığı bu kişisel çalışmalar ihmal edilmeden ve samimiyetle yapılırsa insan kendi realitesine hakim olur ve bu da onun yolunu açar. Sonsuza dek..