Dünyada yaşadığımız maddi hayata göre varlıkların manyetik sayılabilecek hayatını karşılaştırıp kısa bir değerlendirme yapalım. Süptil ve yarı süptil maddeler, ilk hidrojen atomunun geliştirilmesi sonucu etrafına yayılmış ve enerji hallerini almış dağınık maddelerdir. İnsanların varlıkları da bu bir kısım dağınık maddelerin bir araya toplanmasıyla meydana getirilmiş ve onlar da enerji hallerini almışlardır.
Fakat, enerji hallerini almış olan bu varlıklar şuurları olan varlıklardır ve bu şuurları onlara bağlı olan ruhlardan yansımaktadır. Kısaca hidrojen alemi, adı üzerinde çeşitli hidrojen atomlarından meydana getirilmiştir ve bu atomların geliştirilmesiyle ortaya çıkan çok ince partiküllerinden de varlıklar meydana getirilmiştir.
Bu, şuurları olan enerji halindeki varlıklar, kendilerine bağlı ruhların tekamüllerini sağlamak için bu alemde, yani çeşitli hidrojen atomlarından meydana getirilmiş çeşitli madde toplulukları olan bedenlere manyetik alanlarından bağlanarak kendi hazırlıklarını yapmaktadırlar.
Bireysel hazırlıkların nasıl yapıldıkları ve safhaları dünyaya verilen son bilgilerde izah edilmiştir. Bu safhalarda geçen zamanların sonsuzluk kadar uzun olduğu anlatılmaktadır. Varlıklar, hazırlık safhalarını tamamladıktan sonra yani hidrojen alemini tamamladıktan sonra, vazife safhalarına geçmektedirler.
Vazife safhalarına geçen varlıkların sahip oldukları veya yönettikleri her hangi bir bedenleri bulunmamaktadır. Fakat, vazifeleri gereği bir bedene bağlanmaları gerekiyor ise bu hak ve yetkilere de sahip bulunmaktadırlar. Yani insanlara bedenli olarak yol göstermeleri gerekiyor ise insanların arasına bedenli olarak inmektedirler. O takdirde bu bedenli varlıklar, bir vazife hazırlığı yapan insanların arasına vazifeli olarak inmiş bedenli varlıklar olurlar.
Ruhların tekamülleri, vazife safhalarına geçen varlıkların yükselişleriyle paralel olarak ilerlemektedir. Varlıkların, vazife safhalarında yükselişleri dünyadan kilometrelerce yukarıya doğru uzaklaşmaları şeklinde değil titreşimsel olarak meydana gelmektedir. Çünkü içinde bulunduğumuz hidrojen alemi de, varlıkların içinde bulunduğu süptil alem ve yarı süptil alemler de birbirinden titreşimsel olarak ayrılmakta ve birbirinin içinde bulunmaktadırlar. Ruhların tekamülleri de, hidrojen aleminde geçen sonsuzluk kadar uzun zamanlardan çok daha uzun süren vazife safhalarında varlıklarının yükselişleriyle birlikte ilerlemeye başlamaktadır.
Varlıklar, içinde bulundukları süptil alemlerden bizzat ayrılıp dünyaya inememektedirler. Varlıkların dünyaya inişleri, dünya maddelerinin manyetik alanlarına bağlanmaları şeklinde gerçekleşmektedir. Dolayısı ile varlıkların, süptil alemde sahip oldukları kendilerine ait birer hayatları bulunduğu gibi, dünya maddelerinin manyetik alanlarına bağlanmalarıyla birlikte bir de dünyada sahip oldukları birer hayatları bulunmaktadır.
Mesela bugün dünya insanlarının sahip oldukları şuurlar, varlıkların süptil alemlerden hidrojen alemine uzanan şuurları olmaktadır. Varlıkların, insanların beyinlerine bağlı olmayan dünyadan uzak birer şuurları devamlı bulunduğu için bu şuurlar insanların şuurlarına göre şuur ötesinde kalmakta ve öyle ifade edilmektedirler. Fakat bir ucu süptil alemde diğer ucu dünyada bulunan varlığın şuuru tek parça bir şuurdur.
Bu şuurlara göre, yani varlıkların dünyada sahip oldukları maddi hayatlarına göre süptil alemdeki hayatları manyetik hayat olarak görülmektedir. Fakat, varlıkların dünyada geçirdikleri on binlerce yıllık maddi hayatları çok uzun bir tekamül yolunda atılan birer adımdan ibaret kalmaktadır. Yani varlıkların kainat içerisinde geçirdikleri manyetik hayatları dünyadaki maddi hayatlarından çok daha fazla yer tutmaktadır.
Kısaca insan hayatı, dünyadaki maddi hayatıyla sınırlı değildir. İnsan hayatı manyetik hayata, yani varlığın manyetik hayatına bağlı bulunmakta ve dünyadaki maddi hayattan sonra manyetik olarak değerlendirilen yeni bir hayatla devam etmektedir.
Burada insan, kendi öz varlığı karşısında dünyadaki durumunu, kendi öz varlığıyla olan bağlantılarını, insan olarak var olma sebeplerini idrak edebildiği ölçüde kendisini bekleyen sonsuz bir manyetik hayata sempati duyulabilir.