Maddeler geliştirilirken kabadan inceye doğru bir sıra takip etmektedir. Fakat, maddelere hakim olmak ve onları kullanmak, tam tersine incesinden kabasına doğru bir sıra takip etmektedir. Küçük büyük tüm doğa hareketlerini incelerken maddelere ait prensip ve mekanizmaların göz önünde tutulması gerekir. Zira bu prensip ve mekanizmanın bilgisi dünya maddelerinin hareket zincirlerinin sebeplerini inceleme alanı dışına çıkarmaktadır.

          Küçük büyük tüm hareketlerin, düalite prensibine bağlı değer farklanması mekanizmasıyla meydana getirildiğini hiçbir zaman unutmamak gerekir. Bu prensip ve mekanizmayla sadece doğada meydana gelen kaba maddelerin hareketleri değil, duygu, düşünce gibi daha ince maddelerin hareketleri de bu prensip ve mekanizmayla meydana gelmektedir. Dolayısıyla ölçü alanı içine giren ve dışında kalan, tüm maddelerin aslı ve hareketleri hakkındaki prensip ve mekanizmaların bilgisi bir realite olarak yerleşmiş olmalıdır.

          Maddelere hakimiyet inceden kabaya doğru meydana geldiğine göre, ilk harekete geçen maddeler ince maddeler olacaktır. Dolayısıyla maddelerin etkileşim zinciri en ince olanlarından başlayıp en kaba olanlarına doğru ilerler.

          Maddelerin kendi başlarına hareket etme gibi bir kabiliyetlerinin bulunmadığı bilgisinin de unutulmaması gerekir. Mutlaka dışarıdan gelen bir tesiri almış olmaları gerekir. Sebep-sonuç yasasına uygun olarak yukarıdan aşağıya doğru inen maddelerin etkileşim zinciri yatay olarak da ilerler.

          Dünyanın kaba maddeleri gibi insan bedeni de bir maddedir, dolayısıyla bedenin kaba hareketleri de bedenin en ince maddelerinin hareketleriyle başlamaktadır. Yani insanlar duygu, düşünce gibi çok ince maddeleri kullandığı için, en önce etkilenen madde topluluğundan biri de insan olmaktadır. Fakat, insanlar arasında da titreşim farkı bulunmaktadır.

          Sevgiyle ilgili yüksek titreşimlere sahip olanlar bulunduğu gibi, nefretle ilgili düşük titreşimlere sahip olanlar da bulunmaktadır. Titreşimi yüksek olanlar daha hassas bir alıcı durumunda bulunurlar. Onun için, insanlar arasında yüksek duygu ve düşüncelere sahip olanlar ilk etkilenen kişiler olurlar.

          Dünyanın manyetik alanı değişmeye devam etmektedir. Bir dünya maddesi olan insan bedeni de bu değişimden çeşitli şekillerde etkilenecektir. Maddelerin hareketleri manyetik alanlarına gönderilen tesirlerle ve prensiplerle meydana getirildiğine göre, dünyanın manyetik alanını değiştirmekte olan tesirlerin nerden geldiği ve nasıl sonuçlanacağı hakkında biraz konuşalım.