İlk meydana getirilen basit bir atomdan tutun da kainatın bütününe kadar her şey, tesir alış verişleriyle kontrol edilmektedir. Kainatta tesir almayan hiçbir yer ve hiçbir şey yoktur. Her şey az veya çok tesirler altında bulunmaktadır.

Tesirlerin esas kaynağı maddelerde veya kainat içinde bulunmamaktadır. Kainat dışında da bulunmamaktadır. Hatta kainat üstünde bulunan ruhlarda da bulunmamaktadır. Tesirlerin esas kaynağı ruhların da üzerinde bulunan asli prensip olmaktadır. Asli prensip hiçbir zaman idraki mümkün olmayan büyük bir ilahi kudrettir. Onun bu kudretinin, ruhlara ve kainatlara nasıl yayılıp da her ikisine birden hakim olduğunun idraki de mümkün değildir. 

Verilen bilgilere göre onun bu kudreti, ruhların tekamül ihtiyaçlarını kainata yansıtmaktadır. Ruhlardan gelen tesirler de, asli prensibin kontrolü altında kainata gelmektedir. 

Aynı kudret, idrakleri genişleyip kainatı kaplamış ve birleşmiş olan bir varlıklar topluluğuna daha gelmektedir. Bu topluluğa ünite denmiştir. Fakat ünitenin de, kendisine gelen bu kudret karşısında, nasıl fonksiyon yaptığının da idraki mümkün değildir. 

Yine verilen bilgilere göre, asli prensibin kudreti üniteye gelince buradan süzülerek tesirlere dönüşmekte ve kainatın her yerine; alemlere, nebülözlere, galaksilere, gezegenlere, gezegen içinde bulunan tüm maddelere, maddeleri meydana getiren atomlarına ve atom altı partiküllerine kadar, kainatın her bir zerresine yayılmaktadır.

Bu tesirler kainat içinde yaptıkları fonksiyonlara göre dört guruba ayrılmış ve her birinin ne iş yaptığı tek tek izah edilmiştir. Üniteden çıkan tesirler asli prensibin kudretini taşımaktadırlar. Dolayısıyla bu tesirler yüksek değerler taşırlar. 

Bu değerler, bir takım prensiplere bağlı mekanizmaları çalıştırırlar. Maddeler hareketlenir, zenginleşir, yükselir, bu maddelere dolaylı yollardan bağlı olan varlıklar gelişir ve yine bu varlıklara bağlı olan ruhlar tekamüllerini sağlarlar. 

Tesirler hayat demektir, can demektir. Tesirler kesilirse madde cansız kalır, amorf haline döner. Görünmez olur. Kainat olduğu gibi tesirlerle kaplanmıştır. Bu konuda insan ne kadar bilgi sahibi olup bu bilgilerin sezgilerini kazanırsa, kendi aslına ne kadar yakın olduğunu da yavaş yavaş sezmeye başlar.