Gece gökyüzünde ortaya çıkan ve göz kamaştıran binlerce küçük yıldızları izlemek insanda tarifsiz duygularla birlikte hayranlık da uyandırmaktadır. Bu gördüğümüz yıldız topluluğu aslında görmediklerimizin yanında o kadar küçüktür ki, maddeler alemi göz önüne getirildiğinde belki bir nokta kadar olabilir.
Bazıları düşünür bu kadar çok yıldız neden var, çünkü üzerinde ne ağaç var ne yaşayan var. Bu konuyu incelerken madde kainatının var olma sebebini ve tümünü birbirine bağlayan prensipleri öğrenip idrak etmiş olmak, tüm
soruların tek çözüm anahtarı olacaktır. Ayrıca bu konunun anlaşılabilmesi için her insanın gök yüzünü teleskopla incelemesi veya astronomi eğitimi alması gibi imkanları da yoktur. Bir sistemi kuran prensipler küçük büyük tüm sistemlerde geçerli olduğu için, bir sistemin nasıl kurulduğunu ve çalıştığını kavramak yeterli olacaktır. Çünkü bir sistemin sayısı, büyüklüğü, içeriği, miktarı, her şeyi değişmekte fakat prensibi değişmemektedir. Yani bir güneş sistemini meydana getiren prensipler, diğer bir güneş sistemini meydana getiren prensiplerden farklı değildir.
Misafir gezegenin güneş sistemlerine yaptığı etkilere geçmeden önce bir sistemdeki düzene bakalım. Her sistemde bir çekirdek ve onun etrafında dönen parçalar vardır. Çekirdek yerine güneş, parçalar yerine de gezegenler konacak olursa o bir güneş sistemi olur. Bir güneş sisteminde bulunan her gezegenin kendi özelliğine göre farklı bir manyetik alanı vardır. Bir güneş sisteminin tüm gezegenlerinin manyetik alanlarının sentezi, yani birbiriyle uyum sağlayarak tek parça haline getirmiş oldukları manyetik alan o güneş sisteminin manyetik alanı olur. Bu bilgiden yola çıkılırsa her güneş sisteminin kendine has bir manyetik alanı olduğu bilgisi de ortaya çıkar. Her güneş sistemi farklı manyetik alanlarına göre de birbirine uzak veya yakın mesafelerde bulunacaktır.
Güneş sistemlerinin farklı manyetik alanları birbirlerine göre konum belirlediğine göre, tüm güneş sistemlerinin manyetik alanlarının sentezinden yine tek bir parça manyetik alan meydana gelecek demektir. Bu büyük manyetik alan da galaksinin manyetik alanı olacaktır. Bir galaksinin manyetik alanı da diğer galaksilerin farklı manyetik alanlarıyla uyum sağlayarak bir nebülözün tek manyetik alanına, nebülözlerin farklı manyetik alanları da daha büyük bir tek manyetik alanlar meydana getirerek büyüyüp gidecek demektir.
Şimdi, Samanyolu galaksinin manyetik alanı, güneş sistemlerinin manyetik alan sentezlerinden meydana gelmiş tek parça bir manyetik alandır. Bu durumda, galaksiyi oluşturan binlerce güneş sistemlerinden bir tanesini ortadan kaldırdığınızı farz ederseniz, tüm güneş sistemlerinin manyetik alanları zincirleme bir şekilde bu boşluğu doldurmak için etkileneceklerdir. Veya, hayali olarak bir güneş sistemi yaratıp araya sıkıştırdığınızı farz edecek olursanız, eklediğiniz güneş sisteminin manyetik alanı, kuvvetine göre yine tüm güneş sistemlerinin manyetik alanlarını zincirleme bir şekilde etkileyecektir. Yani bir balona parmağınızı hafifçe bastırdığınız zaman balon yüzeyinde meydana gelen eğiklik, yaptığınız etkinin alanıdır. Bu durumda, tüm güneş sistemlerinin manyetik alan değişikliği, o sistemlerin manyetik alanlarının meydana getirmiş olduğu galaksinin manyetik alan değişikliği demek olacaktır. Burada anlatmak istediğimiz şey, tüm güneş sistemlerinin manyetik alanlarıyla nasıl birbirlerine bağlı olduklarını göz önüne getirebilmeniz içindir.
Şimdi, bizim güneş sistemimizin çok uzaklarında bulunan bir güneş sisteminde, bahsettiğimiz misafir gezegen, kendi güneşi etrafında kendi yörüngesinde dönüyor. O güneş sistemi ne kadar uzakta, daha kaç tane gezegeni var onun hakkında bir bilgi verilmemiştir. Fakat, yörüngesinden çıkartılış zamanı belli olmayan bu gezegenin, dünyadan görünme zamanları göz önüne alınacak olursa oldukça uzak olduğu anlaşılacaktır.
Bu gün tüm güneş sistemleri ve kendi içindeki gezegenleriyle beraber, galaksi içinde geometrik bir düzen içerisinde yerlerini almış durumda ve hareket halindedir. Manyetik alanları da birbiriyle temas halindedir. Tüm güneş sistemleri ve gezegenlerinin maddeleri ister basit olsunlar isterse gelişmiş olsunlar, tüm maddelerin arkasında varlıkların ve ruhların bulunduğunu unutmamak gerekir.
Bu ruhların tekamülünden sorumlu vazife planları ve vazifeli varlıkları da vardır. Bu varlıklar hiyerarşik bir düzen içerisinde talimatlarını üniteden alırlar. Ünite hakkında daha önce bilgi verilmişti. Ruhların tekamülünü hedef tutan tüm vazifeler bir galaktik sistem içerisinde tam zamanında ve yerinde yapılır. Ve o galaktik sistem bir saat gibi kusursuz olarak çalışır. Sonucu kestirilemeyen işler yapılmaz veya hareketler tesadüfe bırakılmaz. Sebep sonuç zinciri açık olarak göründüğü için meydana gelecek olayların sonuçları da kesin olarak bilinir. Doğal olarak burada insan aklının alamayacağı büyük hesapların yapılmış olması gerektiği ortaya çıkar. Burada sonuçların kesin olarak bilinmesini insanların geleceğinin neden kesin olarak bilinemeyeceği konusuyla karşılaştırıp çelişkiye düşmemek gerekir. İnsanlara tanınan irade hürriyeti geleceğin farklı olmasına tek sebeptir.
Şimdi, ruhların tekamülü ünitenin ve ona bağlı vazife planlarının gözetimi altında sağlanmaktadır. Vazife planlarına talimatlar üniteden gelir, onlar da daha aşağılara tesirlerini göndererek bu talimatları yerine getirir, veya getirtir. İşte verilen bilgilere göre, vazife planlarından gönderilen bu tesirlerle, bu tesirler manyetik alandır, bu tesirlerle bahsettiğimiz misafir gezegen kendi güneşi etrafında dönüp dolanırken, bizim güneş sistemimizi gören tarafından kendi yörüngesinden çıkartılır. Bu öyle bir ayarlanmıştır ki, bumerang gibi çıkıp, dolaşıp, dönüp, tekrar kendi güneş sistemindeki eski yörüngesine girmektedir. Kendi güneş sisteminden çıkartıldıktan sonra uzaklaşıp da geri döndüğü en uzak nokta ise bizim güneş sistemimizdir. Bumerang saniyeler içerisinde gidip geri döner. Bu benzetmeyi yaparken, bu gezegenin asırlar içerisinde gidip döneceğini de unutmamak gerekir. Bu gezegen şu anda geliyor.
Verilen bu bilgilerden sonra anlaşılmaktadır ki, bu misafir gezegen ruhların tekamülüne hizmet etmesi için yaklaşık her yetmiş bin yılda bir yörüngesinden çıkartılan, dönüp dolaşıp tekrar kendi yörüngesine sokulan, ve istenildiği zaman kullanıma hazır büyük bir araç haline getirilmiş olmaktadır.
Fakat yörüngesinden ne zaman çıkartılmakta, çıkartıldıktan sonra ne kadar zaman içinde tekrar kendi yörüngesine sokulmakta, veya kendi yörüngesine girdikten sonra bu geçen zaman içerisinde galaksinin başka taraflarına da gönderilip gönderilmediği hakkında bir bilgi verilmemiştir.
Şimdi, bu misafir gezegenin yörüngesinden çıkartıldıktan sonra güneş sistemlerine yaptığı etkilere bakalım. Bu kadar büyük bir gezegenin manyetik alanı da elbette o kadar geniş olacaktır. Güneş sistemlerinin manyetik alanları birbirleriyle uyum içindeydi. Bu gezegen, kendi güneş sistemindeki yörüngesinde ayrılır ayrılmaz, bu gezegenin manyetik alanı diğer güneş sistemlerinin manyetik alanlarını zincirleme bir şekilde etkileyecektir. Fakat bu etkiler, suya atılan taşın çıkardığı dalgaların gittikçe küçülmesi gibi uzaklaştıkça zayıflayacaktır. Doğal olarak en yakın güneş sistemi en çok, uzak olanlar da uzaklığına göre az veya çok etkilenecektir. Hem etkilediği hem de etkilendiği manyetik alan değişikliğinden kendi üzerinde ve gezegenler üzerinde bulunan varlıklar sarsıntı geçirecektir. Bu sarsıntıya ihtiyaç duyan varlıklar yükselecek ve gezegenleri de bu sarsıntıyla bir değişikliğe uğrayıp yenilik kazanacaktır. Güneş sistemlerinde zincirleme olarak dağılan bu manyetik etkiler uzun zamandır bizim güneş sistemimize kadar zayıfta olsa geliyordu, fakat sistemin manyetik alanında büyük bir değişikliğe sebep olmuyordu. Kısa bir zaman önce, bize doğru gelmekte olan bu gezegenin manyetik alanının kuvveti artmış ve güneş sistemimizin manyetik alanına temas etmiştir. Doğal olarak güneşin manyetik alanı üzerine de baskı yapmıştır. Bu baskıyla da güneşin manyetik alanı maddelerinin özelliğinden dolayı kısa süre içerisinde tersine dönmüştür.
Bir güneş sisteminin manyetik alanı değişikliğe uğradığı zaman içindeki gezegenlerin manyetik alanları da değişikliğe uğrar.
Misafir gezegenin her an yaklaşarak artan manyetik alanının dünyanın manyetik alanına nasıl etkiler yapacağına bakalım, ve devam edelim.