Özel Notlar

LK banner 2016

10:42:41
 19/04/2024

Bir çok insan benim dünyada görevim ne olabilir diye düşünüyor. İnsanlar için sıkça söylenen vazifeye hazırlık nedir? Vazifeye hazırlık ne zamandan beri sürüyor veya daha ne kadar sürecek. Ya da vazife başladığında nereye kadar devam edecek. Bu soruların cevapları ayrıntılarda değil bütünün genelinde bulunmaktadır, veya aşağıdan değil yukarıdan bakınca görünmektedir, basitçe fakat değişik bir bakış açısıyla izah edelim.

 

Vazifeye hazırlığın ilk başladığı nokta, ruhun ihtiyaçlarının bir tesir olarak kainata ilk yansıtıldığı an’a kadar uzanır.

Sonsuzluk kadar görünen pasif bir devreden sonra ruh bir varlığa sahip olur. Bu varlığını kullanarak yoğun maddeler aleminde sayısız yoğun madde bedenleri kullanır. Aradan geçen zaman hesap edilemeyecek kadar uzundur. Yoğun maddeler aleminden çıkınca vazife başlayacaktır. Fakat maddeler alemi incelerek devam etmektedir. Vazife, gittikçe incelen maddeler aleminde yine sonsuzluk kadar uzun sürecektir. Üstelik bu öncekinden daha uzun sürecektir çünkü eğer, yoğun maddeleri ufacık bir mıknatıs yerine koyarsanız, onun manyetik alanının boyundan kat kat büyük olması gibi, ince madde alemleri daha büyük olacaktır.

 

Vazife, gittikçe incelen maddeler aleminin sonuna kadar devam eder. Vazifenin sonu, bu kainatın sonudur, fakat kainatlar da sonsuzdur. Vazife, yoğun maddeler aleminden çıkarken başlar ve kainatın sonuna kadar devam eder. Burada aklınıza geleceği gibi yoğun maddeler alemi hidrojen alemidir. Hidrojen aleminden çıkmak, vazifenin başladığı yoğun maddeler aleminden çıkmak demek olur. Şu anda biz hidrojen alemindeyiz. Ruhun varlığını kullanarak hidrojen aleminde kullandığı en son yoğun madde bedeni, insan bedenidir. Bu böyle giderse vazifeyi yaptıranın ruh, yapacak olanın da varlık olduğu ortaya çıkacaktır, ya beden? Bunun idraki insanı uyandırır.

 

Onun için, hidrojen aleminde yapılan tüm işler vazifeye hazırlık, ve bir sonraki adımı da vazife olacaktır. Şimdi kimler vazifeye hazırlanıyor, bu bilgilerden sonra etrafınızda gördüğünüz her şeyin, vazifenin başladığı yere uzak veya yakın, bir vazife hazırlığı içinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Yani bitkilerin, hayvanların, insanların, hatta toprağın bile buna dahil olduğu ortaya çıkmaktadır. Fakat vazife eşiğine gelmiş olanların insanlık olduğu söylenmiştir.

 

Şimdi, ayrıntıyı biraz genelinden görelim, ve özelliği hakkında hiç kimsenin bir fikir öne süremeyeceği ruha gelelim. Ruhun tekamül ihtiyacı kainatın maddi varlığı sayesinde yerine getirilmektedir. Bu ihtiyaç yerine getirilirken kainatta tutunma, hazırlık, ve vazife safhalarında, vazifeye daha büyük bir pay ayrılmıştır. Hazırlık bireysel devam edip vazife kısmına geçerken topluluğa dönüşmektedir. Aslında bireysel hazırlıklar da yine bir topluluk kullanılmakta fakat bu otomatik yapılmaktadır. Yani başkasına ait hücreler kullanılarak bedenler kurulmaktadır. Buradaki otomatik halden çıkmak üzere olan insandır.

 

Şimdi, vazifeye başlayan bir varlık, vazife yapmaya başladığı zaman ne yapıyor. Ruh kainat içerisinde değil, sadece bir varlığı ve varsa ona bağlı bir de bedeni var. İşte kainatın varlık sebebini bilmiş, ruhun ne kadar değerli olduğunu görmüş, ve o ruha ait varlığın veya o varlığa bağlı bedenin ne maksatla bulunduğunu çok açık ve net olarak idrak etmiş, ve bunu benimsemiş ve kendini buna adamış varlıkların yaptığı her iş vazife olur. Bu bilgiden ise, vazifenin şuurlu olarak ruha hizmet olduğu ortaya çıkmaktadır. Şu anda insan şuurlu olarak ruha hizmet ediyor mu? Yarı şuurlu bir halde hazırlığını yapıyor, fakat bu hazırlığı yaparken yine başkalarına otomatik olarak hizmette bulunmaktadır. Yani bedenine ve bedeni sayesinde çevresine hizmet etmektedir. Bu durumda insan hayatı olduğu gibi, açık bir şuurla ruha hizmet etmenin hazırlığından ibaret kalmaktadır.

 

Şimdi, hayat bu bilgilere sahip olarak sürerse varlık vazife kısmına hızla geçecek, ya siz! Sizdeki şuur varlığın beyin hücrelerinize hakimiyetinden dışarı yansıyan bir kısmıdır, siz yine onu temsil ediyorsunuz. Vazife, açık şuurla yapılan bir özgürlüğe dayanır, ve bir kısım özgürlük de insana verilmiştir. İşte insan kendisine bağışlanan bu özgürlüğünü kullanarak, yani irade hürriyetini kullanarak bu bilgileri dünya hayatında rehber edinirse eninde sonunda yapmak zorunda kalacağı bu işe erken başlamış olur. Yani hazırlığını hızla bitirip bedenden ayrılınca vazife kısmına kısa sürede geçer.

 

Fakat vazife planlarına hazırlayan dünya hayatında insanın uyması gereken bazı kurallar vardır. Bunlar vazife planlarına giden yolları gösteren ve uyulması gereken yol tabelası gibidir. Bu yol tabelaları dünyada bir insanın karşısına birinci sırada vicdan sesi olarak çıkar. İnsan da irade hürriyetine dayanarak bu sese uyar veya uymaz. Zor veya kolay yoldan her iki halde de varlığın vazife planlarına katılma mecburiyeti vardır. Dünya planında hazırlanamayanları sevgi planı hazırlayacaktır, fakat varlık yolunda gerek. Bunlar idrak edilip kıymetli olan düşünülürse yol açılır.

   

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.