Vazife alemi, bu alemden sonra gelen sevgi aleminin de üzerinde bulunmaktadır. Dolayısıyla mekan ve zamanı, hem bu alemin, hem de sevgi aleminin mekan ve zamanının üzerinde daha farklı bir alem olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat sevgi aleminin bir ucu bu aleme temas ederken, diğer ucu da vazife alemine temas etmektedir. Ve, bu özelliği ile dünyadaki insan varlıklarını vazife alemine götüren, ulaştıran veya hazırlayan ara bir alem olarak, yani alt ve üst alem arasında bir köprü vazifesi yaparak diğer alemlerin mekan ve zaman özelliklerinden ayrılmaktadır. Vazife alemine ait zamanın, neden bu dünyadaki ve sevgi alemindeki zamandan farklı olduğunu, dünyaya verilen son bilgilere göre kısaca ve basitçe ifade etmeye çalışalım.

         İçinde bulunduğumuz alemin, hidrojen atomu ve çeşitlerinden meydana getirilmiş kendine ait bir mekanı ve zamanı olan bir alem olduğu daha önce söylenmişti. Sevgi aleminin ise, bu aleme ait hidrojen atomlarından yayılan enerji partiküllerinden meydana getirilmiş yarı süptil bir alem olduğu da söylenmişti. Bu enerji partiküllerinin, yarı süptil alemin ilk kaba atomlarını meydana getirdiği ve dünyanın mekan ve zamanının üzerinde daha farklı bir mekan ve zaman ortamı meydana getirdiği de söylenmişti.

         Zamanın idrake bağlı bir kavram olduğu ve öz varlığın idrakiyle insan idrakinin birbirinden farklı olduğu bilgisini unutmamak gerekir. İdrak, hidrojen alemine ait maddelerde meydana geldiği zaman, dünya mekan ve zamanına, sevgi alemine ait maddelerde meydana geldiği zaman ise sevgi aleminin mekan ve zamanına bağlanmaktadır. Eğer öz varlık, her hangi bir alemin maddesine bağlanmaz ise, o zaman da kendi aleminin mekan ve zamanında ve kendi idrakiyle baş başa kalmaktadır.

         Vazife alemi, öz varlıkların bedenlerinin de bulunduğu süptil bir alemdir. Bu süptil alemin nasıl ortaya çıktığını kısaca izah etmeye çalışalım. İlk basit hidrojen atomlarını amorf maddelerden meydana getirip geliştiren tesirler, ki bu tesirler hidrojen atomundan çeşitli madde ve şekillerini meydana getiren tali tesirlerden farklı olarak üniteden gelen tesirlerdir. Hidrojen atomu yarı süptil alemin ilk kaba atomlarını etrafına yaymaya başladığı zaman, ünitenin bu tesirleri aynı zamanda yarı süptil alemin kaba atomlarına da inerek geliştirmeye devam etmektedir.

         Yarı süptil alemin bu kaba atomları geliştirilirken, hidrojen atomunda olduğu gibi, etrafına çok daha ince madde partikülleri yaymakta ve yarı süptil alemin mekan ve zamanının üzerinde, daha farklı bir mekan ve zaman ortamı meydana getirmektedir. Meydana gelen bu farklı mekan ve zaman ortamı, hem dünya mekan ve zamanının, hem de sevgi aleminin mekan ve zamanın üzerinde, her ikisinden de farklı süptil bir madde topluluğu, süptil bir alem olarak ortaya çıkmaktadır.

         Öz varlıkta, bu süptil alemin maddelerinden meydana getirilmiş süptil bir madde topluluğu olduğu için, idraki de bu süptil maddelerde meydana gelmekte ve süptil alemin mekan ve zamanına bağlı bulunmaktadır.

         Dolayısı ile, varlığa göre değişen yarı süptil alemde yani sevgi aleminde geçen zaman, nasıl ki insan idraki dışında kalıyor ise, vazifelerin başladığı süptil alemler de geçen zaman da insan idraki dışında kalmaktadır. Ve, ne dünyanın, ne de sevgi aleminin mekan ve zamanıyla kıyas edilebilmektedirler.

       Kürevi veya idraki mekan ve zaman ismi verilen süptil alemlere ait mekanlar ve zamanlar hakkındaki ayrıntılı bilgiler, dünyaya bir hediye olarak verilen İlahi Nizam ve Kainat adlı kitapta bulunmaktadır.