Notlar

LK banner 2016

10:05:07
 19/04/2024

         Bu dünyada yaşayan bütün insanların, birbirlerine uzak veya yakın olan bütün arzularının, isteklerinin, hayallerinin, ümitlerinin, hedeflerinin, yaşam biçimlerinin, kişisel özelliklerinin ve yaşadıkları olayların, kısacası her şeylerinin, bu dünya hayatından sonra, yüksek alemlerde başlayıp sürecek olan büyük bir vazife hazırlığının kapsamı içerisinde yer aldığı ve birer araç olarak kullanıldıkları, son realite bilgileriyle birlikte ortaya çıkmıştır.

         Vazife, ruhun tekamülüne hizmettir. Vazifeye hazırlık ise tekamül mekanizmalarıyla gerçekleşmektedir. İnsanlık safhasına kadar otomatik olarak gelişen tekamül mekanizması, insanlık safhasından itibaren vicdan mekanizması adını almakta ve insan varlıklarını büyük bir vazifeye hazırlamaktadır. Bu safhada bir duygu olarak ortaya çıkan vicdan mekanizması, normal halinde iken, her insanın idrak genişliğine göre farklı denge seviyelerinde bulunmaktadır.

         Her hangi bir durumla karşılaşan bir insan, idrakiyle ve sahip olduğu irade hürriyetiyle, bir duygu olarak hissettiği vicdanının olumlu tarafına sürekli yöneldiği takdirde, değer farklanması mekanizmasının bir sonucu olarak, bu denge seviyesi yükselmekte ve onu vazife safhasına yaklaştırmaktadır. Olumsuz tarafın sürekli tercih edilmesi halinde de, bu denge seviyesi aşağılara doğru kaymakta ve onu hedefinden uzaklaştırmaktadır.

         Fakat, vicdan denge seviyelerinin aşağılara doğru sürekli kaymalarına, tekamül prensiplerine aykırı olduğu gerekçesiyle izin verilmemekte ve insana gerekli yardımlar da otomatik olarak yapılmaktadır. Bu yardımların nasıl ve kimler tarafından yapıldığından veya yaptırıldığından daha evvel bahsedilmişti.

         Dünya hayatının amacı olan, dünya üstü vazifelere hızla hazırlanmak, her gün yaşanan çeşitli olaylarla, vicdan denge seviyelerinin güvenli ve sağlıklı bir şekilde yükseltilmesiyle mümkün olmaktadır. Bunun için de, bu dünya hayatında vicdanı zaten gelişmiş, buna paralel olarak da idrakleri genişlemiş bir çok insanın dikkate aldığı ve ihmal etmediği doğru yolun bir kıstası verilmiş ve denmiştir ki:          

         ‘İyilik vicdanın üst realitelerini, kötülük ise alt realitelerini ilgilendiren mefhumlardır. Bu mefhumlar birbirinden iyi ayırt edilebilirlerse idrakler için vicdan yürüyüşünü düzenlemek kolay olur. Yapılan her işin aynı anda hem aşağıya, hem yukarıya zarar vermemesi lâzım gelir. İşte kıstas budur. Meselâ alt tarafa iyilik yapayım derken, üst tarafa zarar vermek kötülüktür. Keza üst tarafa iyilik yaparken alt tarafı zarara sokmak gene kötülüktür ve bu durumların ikisi de vicdan terazisinde mesuliyeti mucip olur’ denmiştir.                        

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.