Bu ön bilgiler,

1. Beyin,

2. Varlıkla beyin arasındaki irtibat,

3. Beyinde idrakin nasıl meydana geldiği hakkındaki konulardır. Bunlar genel olarak bilinirse medyomluğun mekanizması kolayca anlaşılır.

1. İnsan bedeninde bulunan hücrelerden en yüksek frekansa sahip olan hücreler beyin hücreleridir. Beyin ise, bu yüksek frekansa sahip hücre topluluklarının meydana getirdiği moleküllerden oluşmuştur.

Hücrelerin frekansı yüksek olunca meydana gelen moleküller de o kadar hareketli olacaktır. Bu hücrelerin frekansı, dışarıdan gelecek olan tesirlerin etkisiyle azalıp çoğalabilir, çoğalırsa eğer, o zaman onların meydana getirmiş olduğu moleküllerin hareketleri de artacaktır.

Beyinde yüz civarında merkez vardır. Ve bunlar da bedende bulunan bin civarında daha küçük merkezlere bağlıdır. Beyindeki yüz civarındaki merkezi kontrol eden tek bir merkez daha vardır, beynin beyni denebilecek bu merkezin molekül hareketleri hepsinden fazladır. Burası şuur merkezidir. Şuur merkezi, yüz civarında merkezi ve onlar da bin civarında daha küçük merkezleri idare ederler.

Beyin hakkında verilmek istenen bilgileri anlayabilmek için, loblar, korteksler, aksonlar, nöronlar, sinapslar, veya birinin diğerine gönderdiği datalar veya impalslar hakkında ayrıntılı bilgilere girmiyoruz. Fakat, arzu ederseniz bu bilgileri rahatlıkla bulabilirsiniz.

2. Öz varlığın çok  büyük bir  kısmı, manyetik  alanlarla beyinde bulunan  şuur merkezine bağlıdır. Şuur merkezinin molekül faaliyetleri ise bu kanaldan gelecek olan tesirlere göre artar veya azalır. Varlığın bedene hakimiyeti bu merkezden itibaren diğer merkezlere ve oralardan da daha küçük merkezlere gönderilen tesirlerle sağlanır. Varlığın isteğine bağlı olarak veya gerekiyorsa, şuur merkezine yukarıdan gönderilecek tesirler buradaki faaliyeti artırır ve idraki genişletir. İdrakin genişliği şuur merkezine yukarıdan inen tesirlere bağlıdır. Varlığın şuur merkezine bağlı olmayan daha az kısmına gelince. Bu tarafına da şuur ötesi denir, burası da kendi içinde ikiye ayrılır, fakat fonksiyon bakımından ikiye ayrılır. Birisine şuurüstü denir diğerine de şuuraltı denir. Varlığın ruhu ise, varlığa şuur üstünden bağlıdır. Burası aynı zamanda her türlü tesirin girebileceği açık bir kapıdır. Şuuraltına gelince. Burası da varlığın öz bilgi deposudur. Kainatta ne kadar tatbikatlar yapmışsa onları özbilgiye çevirip burada saklar.

Burası kapalı bir kapıdır. Fakat dışarıya  kapalıdır, şuurüstüne kapalı değildir. Birisi şuurüstünden uzanırsa şuuraltına da ulaşabilir. Bu şuurüstüyle şuuraltı, ikisine birden şuurötesi denmişti, şuurötesi, beyindeki şuur merkeziyle alışveriş yaparken, bu alışverişi sağlayan geçici bir fonksiyon sahası daha vardır. Varlığa ait bu fonksiyon sahasına da şuurdışı denir. Şuurdışı, insanın yaşadığı günlük olayları, basit vicdan süzgecinden geçirdikten sonra geçici olarak depoladığı yerdir. Bu durumda, varlığın iki ayrı bilgi deposu bulunur, birisi şuuraltında bulunan, özbilgi olarak sakladığı depo, diğeri ise dünya bilgilerini geçici olarak biriktirdiği şuurdışı bilgi deposu. Dünyada beden yaşadığı sürece şuurdışında bu bilgiler birikir, ve varlık isterse eğer, ve gerekiyorsa bu bilgilere de uzanabilir çünkü kendi fonksiyon sahasına biraz daha yakındır. Fakat, şuur da, şuurdışı da, şuurötesi de, bir bütün olarak varlığa aittir.

3. Beyinde bulunan şuurmerkezinin molekülleri bir arada olmalarına rağmen grublar halinde çalışır. Bu grublardan bir kısmı idrakle ilgili faaliyetler yapar. Diğer kısmı ise varlıktan gelen tesirlere göre beynin diğer merkezlerini yönetir. Bedende meydana gelen her hangi bir faaliyet, dolaylı yollardan şuur merkezine ve oradan da varlığa yansır. Bir şey duyduğunuz zaman, bir şey anladığınız zaman, bir şey gördüğünüz zaman, o gördüğünüz şeye ait titreşimler gözden itibaren çeşitli yollardan geçerek beyinde gözle ilgili merkeze gider. Oradan da şuur merkezine geçince, insanda, o gördüğü şeye ait bir idrak meydana gelir. Bu idrak beyinde meydana gelen maddi bir idraktir. Bu idrakle ilgili tesir burada son bulmaz, buradan şuurdışına, oradan da şuurüstüne geçerek varlıkta bir idrak daha meydana getirir. Bu da çok karışık süptil bir idraktir. İnsan bir şeye baktığı zaman, o şey ile ilgili bilgileri, o insanın özvarlığı, o insanın gördüğü ve bildiği gibi görmez ve bilmez. Başka türlü görür ve bilir. Bu idrak farkını biraz düşünmek gerekir.

Maddi idrakin nerede ve nasıl meydana geldiğini basitce bilmek, medyomlukla ilgili bilgilerin anlaşılmasını kolaylaştıracaktır.

Bu bilginin birçok ayrıntılarını ve daha birçoklarını, büyük vazife planının, dünya için vazifeli olan kısmının dünyaya bir hediyesi olan, İlahi Nizam ve Kainat, adlı kitapda bulabilirsiniz.