Çalışma Notları

LK banner 2016

07:26:08
 16/04/2024

Varlığın ilk hareketlerinden önce, varlığın nasıl oluştuğunu kısaca hatırlatalım.

 

Asli prensipten çıkan tesirler ruhların yakaladığı madde parçalarının ortasına inerek ilk basit atomu oluştururlar. Bu basit atomun gelişen her türlü versiyonu, uzayda her ne varsa onların yapıtaşlarını oluştururlar. Bu atomun gelişimi devam ederek hidrojen atomu seviyesine gelir. Sonraki safhaları temeli hidrojen olan materyaller meydana gelir. Tesirler altında gelişimine devam eden bu atom, bilinen hidrojen kökenli materyallerin dışına çıkarak zenginliğini artırır. Bu zengin materyallerin manyetik alanlarının birikimi geniş bir alan oluşturur. Bu alana yarı süptil alan denir. Bu yarı süptil alanı oluşturan ince partiküllere tekrar gelen tesirler, buradaki partikülleri de geliştirmeye devam eder. Ve bunlardan tekrar daha ince ve daha hızlı hareket eden farklı partiküller yayılır. Bu partiküllerin birikimi daha farklı bir alan oluşturur ve bu ala- na da süptil alan denir. Bu maddeler çok fazla inceldiği için artık madde özelliklerini taşımazlar fakat esası maddedir. Asli tesirler, buradaki maddeleri idraki bir nokta etrafında bir araya toplarlar. Ve, ruhun daha önceki maddelerle olan bağlantısını keserek, bu topladıkları madde yumağına transfer ederler. Bu madde yumağı artık ruhun bir varlığı olmuştur. Bu varlığın maddeleri, madde özelliklerini taşımadığı için enerjiler yumağı veya tesirler yumağı da denir. Dolayısıyla bu varlığın bilinen herhangi bir şekli, biçimi veya ağırlığı olamaz. Asli tesirler, bu varlığı meydana getirip ruha teslim ettikden sonra görevleri bu fonksiyonla birlikte biter. Buradan itibaren tüm hareketler tali tesirlerin kontrolü altına geçer.

 

Yeni oluşan bu varlığın titreşimi çok yüksek olduğu için, ruhun bu varlığa hakimiyeti tam olur, ve onu istediği gibi hareket ettirir. Bu varlık kendi kendine hareket etmez, hiçbir varlık etmez. Tüm varlıkların arkalarında kendilerine hakim olan ruhları vardır. Dolayısıyla varlıklar, ruhta meydana gelen bir hareketten veya davranıştan hemen etkilenir ve bunu yansıtırlar, çünkü tesirlerle bağlanmıştır. İmtihanlar ve tecrübeler de buradan itibaren başlar. Yeni oluşan bu varlıkta herhangi bir kabiliyet olamaz. Daha evvel ruh, gelişmekte olan atom hareketlerine eşlik ederken, atomun hareket şekilleri ruhta zayıf bir içgüdü uyandırmıştı. Ruhtaki bu zayıf içgüdü, sahip olduğu yeni varlığına da yansır. Dolayısıyla bu varlıkta çok ilkel bir içgüdü bulunmuş olur, çünkü bu içgüdü, ilkel idrak, ruhta meydana gelmiş olan bir davranıştır, ve yeni varlığı ruhtaki bu davranışın etkisi altındadır. Bu ilkel idrakin devamı maddi imkanlara göre gelişecektir.

 

Bu varlık oluşana kadar ruh atom hareketlerine eşlik ediyordu, müdahele etmiyordu. Atom hareketlerini de asli tesirler, bir program dahilinde planlı olarak düzenliyordu. Ruh, daha önce bunları izledi. Şimdi ise yeni varlığını kullanarak maddedeki hareketleri kendisi uygulamaya başlayacak. Önce, uzayı dolduran basit atomların bileşikleri üzerinde tatbikata başlar. Bu atomları bir araya getirip birleştirir, sonra dağıtır, sonra başka türlü birleştirip tekrar dağıtır, ve çok uzun süren bir faaliyete başlar. Bu, sonsuz gezegenleri oluşturan maddelerin çeşitli atomları üzerinde sonsuz faaliyetler demektir. Bu arada idraki de gelişmeye devam eder. Bunlar basit maddeler olduğu için ruh bunlara direkt olarak etki edemez, ve yeni varlığını burada araç olarak kullanır. Bu yeni varlığıyla atomların manyetik alanlarına etki ederek onları istediği gibi hareket ettirir ve değişik madde bileşikleri meydana getirir. Dolayısıyla bu görünen ha- reketlerin görünmeyen kaynağı da ruh olur. hiçbir şey kendi kendine hareket etmez.

 

Çok uzun süren bu faaliyetlerin sonunda, ruhta yeni ihtiyaçlar ortaya çıkar. Tecrübesini ve yine aynı varlığını kullanarak basit maddelerin manyetik alanlarından tutarak bir araya toplar ve bunlardan bir hücre kurar. Bu yaptığı hücre en basit bir bitkinin hücresidir. Ve, bu onun sahip olduğu ve kurduğu ilk bedenidir. Bunu kullanarak bilgi almaya başlar. İlkel de olsa bu hücre bir içgüdüye sahiptir ve bunun gelişimi devam eder. Bu hücrelerden kura kura tecrübesi artar ve bitkinin değişik yerlerinde yaşayarak faaliyetini sürdürür. En sonunda bu basit bitkinin tüm hücrelerine hakim olur ve tamamını yönetir. Aynı anda da toplumsal bir hayata ilk kez katılmış bulunur. Çünkü artan tecrübesiyle tek bir hücrenin manyetik alanına değil tüm hücrel- erin manyetik alanlarına hakim olmuştur. Artık bu basit bitki, ruhun varlığını kullanarak yönettiği kıymetli bir bedenidir. Bunun tecrübeleri alındıktan sonra, daha gelişmiş bitkilerin hücrelerinden başlayarak o bitkilerin de her birine ayrı ayrı hakim olur ve yönetir. O kadar çok çeşitli bitkiler vardır ki bunları tek tek yöneterek tecrübeler kazanmak sonsuzluk kadar zaman gerektirir. Varlık, bir orkidenin dalında, yaprağında ve kökünde bulunan hücreleri tek tek meydana getirmeyi öğrenip sonra bunların tümünü birden idare ederken bu yönetiminde ve eserlerinde kusur bulunmaz, haliyle bu onu büyük bir sanatçı yapar. Tüm bu bitkiler aleminin tecrübesini kazanan varlık, diğer gezegenlerde de bulunan bitkilerin hücrelerinden başlayarak bedenler kurup tecrübeler kazandıktan sonra, faaliyetlerini kendine özel yarı süptil bir alanda devam ettirir.

 

Ruhtaki iç faaliyetler durmaz ve bir sonraki safha için yine varlığını kullanır. Daha önceki tecrübelerinin devamı olarak daha farklı bir hücre kurar. Fakat bu en ilkel bir hayvanın en basit hücresidir. Bu hücrelerden ve çeşitlerinden kura kura tecrübesi artar. Yeterli tecrübeye sahip olunca, ilkel hayvanın sinir sistemini oluşturan gelişmiş hücrelerden de bedenler kurmaya başlar. Sonunda, bu basit hayvanın tüm hücrelerinin manyetik alanlarına hakim olur, ve o bedeni olduğu gibi yönetmeye başlar. Unutulmaması gereken şey, varlığın, bu hücrelerin manyetik alanlarına hakim olarak bu bedenleri yönetiyor olmasıdır. Bu basit hayvan, ruhun varlığını kullanarak yönettiği daha gelişmiş bir bedenidir. Bunun tecrübeleri alındıktan sonra daha gelişmiş hayvanlara doğru tecrübeleri devam eder. Ne kadar çok çeşitli hayvan bedenleri olduğunu biliyorsunuz, bunları tek tek yönetip tecrübe kazanmak yine sonsuzluk kadar zaman gerektirir. Denizler dahil, dünyadaki hayvan popülasyonunun çoğu böcektir ve küçüktür. Tüm bu hayvanlar aleminin tecrübesini kazanan varlık, diğer gezegenlerde de bulunan farklı hayvan şekillerinde bedenler kurup tecrübe kazandıktan sonra, faaliyetlerinin devamını yarı süptil bir alanda devam ettirir.

 

Ruhtaki iç faaliyetler kesintisiz olarak devam eder, ve bir sonraki safha insan bedeninde hücre kurmaya gelecektir. Varlık, tüm bu faaliyetlerini yardımcı varlıklardan gelen tali tesirlerle yapar ve her yaptığı iş, daima ünitenin kontrolü ve himayesi altındadır.

 

Bu bilginin birçok ayrıntılarını ve daha birçoklarını, büyük vazife planının, dünya için vazifeli olan kısmının dünyaya bir hediyesi olan, İlahi Nizam ve Kainat, adlı kitapda bulabilirsiniz.

Free Hit Counter (01.01.2016)

Copyright © 2016. The Last Knowledge.
Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.